° F E L İ X °
Gözümü mutfaktan gelen güzel yemek kokularıyla açmak isterdim. Maalesef ki öyle bir şansım hiç olmadı çünkü ne annem ne de babam bir sabah bile oturup evde benimle kahvaltı yapmadılar. Belki çok küçükken? Bilemem. Hatırlamıyorum o zamanları. Hep işleri vardı ve hep dışarıda kahvaltı yapmak zorundalardı.
Öyle ki ben Avustralya'da dedemlerde kalırdım genelde ama Kore'ye geldiğimizde beni bırakacakları bir yer yoktu. Zaten bende o zamanlarda 17 yaşında olduğum için artık evde tek kalabileceğimi düşünüp çıkar giderlerdi. Bazen geç saatlerde gelirler bazen hiç gelmezler. Alıştım artık önemli değil.
Çalan alarmı kapatıp yataktan kalktım ve banyoya ilerledim. Sıcak bir duştan sonra günlük rahat kıyafetlerimi dolaptan çıkarıp giydim. Sıra saçlarıma geldiğinde kurutup bıraktım. Doğal düz olduğu için pek bir işlem istemiyor. Hafif bir göz makyajı ve çillerimi kapatması için fondöten uyguladıktan sonra mutfağa indim.
Kendime güzel kaşarlı bir tost yaptıktan sonra dolaptan sevdiğim şeftalili meyve suyunuda çıkartıp masaya oturdum ve her zamanki kahvaltım olan tostumu yemeye başladım.
Telefonumun çaldığını duyunca meyve suyumdan bir yudum alıp odaya gittim. Arayan Minho hyungdu. Beni ailemden bile fazla düşünen canım kuzenim.
"Efendim hyung." diyerek açtım telefonu.
"Güzelim dışardayım ben geldim. Çık sende hadi." dediğinde çantamıda alıp dış kapıya ilerledim. Minho hyungun arabasını gördüğümde telefonu kapatıp ayakkabılarımı giydim. Kapıyı da arkamdan kapatıp arabaya ilerledim.
"Günaydın." dediğinde kemerimi takıp Minho hyunga döndüm. "Günaydın." diyerek karşılık verdiğimde gülümseyip sürmeye başladı.
Okulun kapısına geldiğimizde günlük rutinimiz olan Jisung avına çıkmıştık. Minho hyung eczacılık okuyordu ve onun gibi eczacılık okuyan sınıf arkadaşı Jisung'a 2 yıldır platonikti. Ta ki 1 hafta önce Jisung gelip Minho hyungdan hoşlandığını söyleyene kadar. İkisi de birbirinden habersiz birbirlerine platonikmiş.
Jisung'u gördüğünde benide peşinden sürükleyerek yanlarına gitmeye başladı. Evet hepsi benden 1 yaş büyük olmalarına rağmen onlara hyung dememi istememişlerdi. Minho hyung kendini öz abim olarak gördüğünden ona hyung dememi istiyordu.
Jisung, Minho hyungu gördüğünde koşup üstüne atladı. Diğerlerinin yanına ulaştığımızda kısa bir selamlaşmadan sonra onlar konuşuyorlardı. Bense sadece bitse de Jeongin'in yanına gitsem diye bekliyordum. Henüz onlarla fazla yakın olmamıştım tek yakın arkadaşım Jeongindi. Onun dışında Chris hyung var ama bu aralar fazla görüşemiyoruz. Kendisi doktor olduğundan biraz fazla meşgul.
Hepsi iyi insanlar aslında. Hyunjin fazla samimiyeti sever mesela sevimli biri. Seungmin daha aklı başında Hyunjin'e göre ve çok iyi birine benziyor onunla yakın arkadaş olmak isterim. Jisung'dan bahsetmiyorum bile Minho hyungla sevgili olduğundan beri peşimden ayrılmıyor 'enişte de bana' diye. Sadece iki kişiyle konuşmadım şuana kadar onlarda Jisung'un kuzeni diye bildiğim Changbin ve sevgilisi Sejin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Life | Changlix ✓
FanfictionHayatımın en büyük hatasını yaptığım gecenin bana en güzel mucizesini vereceğini bilmiyordum. Peki nasıl yapacağım? Nasıl olacak? Peki ya o? Kabul edecek mi? | Changlix | | Mpreg |