Özet: Shizuo libidosuyla ve bir duvar resmiyle kavgaya tutuşur. Ve tabii ki İzaya ile.
-----------------------
"Oooo... İyiymiş!" İzaya süite girdiklerinde ciyakladı. Shizuo tüm bu olan bitende bir bit yeniği arıyordu, İzaya'nın yaptığı her şeyde bir bit yeniği vardı ama... Pekâlâ, oda kesinlikle temiz ve süslüydü, Shizuo kendi kendine kabullendi. Ortak odanın parka ve limana bakan bir balkonu vardı ama Shizuo yine de her şeyin biraz abartılı olduğunu düşünüyordu. İzaya bitişikteki kapıya doğru kestirmeden gitti: yatak odası. Shizuo onu takip etti.
"Eee, burayı almayı nasıl başardın?" Shizuo sordu. "Herif süitini almana öylece izin mi verdi?"
İzaya valizini bıraktı ve odadaki tek yatağa yüzüstü devriliverdi. "Bilgi! Bu onun odası değil, bir valinin. Hangisi olduğunu biliyorum, DC'den. Birazcık değiş tokuş yaptık... Gerçi patronuyla başının derde girmeyeceğini söyleyemem. Neyse ne, onun hatası. İnsanlar öyle tahmin edilebilir ki..."
Her zamanki hâli, diye düşündü Shizuo süiti tararken. Bir yatak, bir yatak odası, ortak oda, görülebilir bir banyo ve mutfakçık...
"İzaya..." diye soğukça başladı. "Öbür yatak nerede?"
"Öbür odada bir kanepe var, onu kullan." İzaya ayakkabılarını çıkarıyor ve yine telefonunu eline alıyordu. Bu üstün, otoriter tavrı giderek rahatsız edici bulan Shizuo, yatağa doğru yürüdü ve İzaya'yı pantolonunun paçalarından kaldırdı, onu ortak salona taşıdı ve kanepeye yüzükoyun yatırdı. İzaya başını kaldırıp gözlerini kırptı, sanki buraya nasıl geldiğine biraz şaşırmış gibiydi.
"Neden herhangi bir şeye mecbur kalmak zorunda olmalıyım anlamıyorum." Shizuo homurdandı. "Koruman olmak – ve gözümü üstünden ayırmamak için imzaladım onu. Senden ne istersem alabilirim, unuttun mu?"
İzaya sırtüstü yuvarlandı ve Shizuo'ya sırıttı. "Alabilir misin?"
"Evet." Shizuo ısrar ediyordu.
"Hmm..." İzaya'nın sırıtışı gittikçe çarpıklaşıyordu. "...Uğruna dövüşmek ister misin?"
Şaşkınca düşündüğü bir saniyenin ardından Shizuo sırıttı. "Evet, isterim."
İki kırık lamba, ezilmiş bir sehpa, yok edilmiş bir mini buzdolabı ve feriştahı bellenmiş bir televizyon setinin ardından Shizuo İzaya'yı duvara çarparken İzaya Shizuo'nun boğazına bir bıçak dayamıştı.
"Şunlardan birini ne zaman ortaya çıkaracağını merak ediyordum." Shizuo çenesinin altındaki bıçağı kastederek açığa çıkmış dişlerinin arasından konuştu.
"Sana ofis malzemeleri getirdiğimi söylemiştim." İzaya kayıtsızca yanıtladı. Ofis malzemeleri, diye içinden tekrarladı Shizuo, yersen. İzaya'yı gerçekten boğmaktan ziyade orada tutmaya çalışarak gücünü elinden gelen en iyi şekilde sakındı. Onun için yabancı bir duyguydu ama görünüşe bakılırsa bir yatak yüzünden ne kadar sinirlenmiş olursa olsun İzaya'yı öldürmek istemediği anlardan biriydi bu. Ve karnı hâlâ son derece açtı. İkisi birbirini yakaladıktan sonra çok geçmeden Shizuo'nun yine midesi guruldamıştı.
İzaya bakışlarını sese çevirdi. Sustalısını geri çekerken "Ben de!" dedi.
Shizuo refleks olarak İzaya'yı serbest bıraktı. "Ama—"
"Yatak senin olsun." İzaya ilgisizce bir elini salladı. "Sen daha uzunsun, o yüzden mantıklı. Ve kesinlikle yine bana nazik davrandın."
Öyle demiş olsa da solgun boynunda kırmızı izler belirmeye başlamıştı. Shizuo kendi kendine hasarı incelerken İzaya bir elini oraya koydu ve sanki bir şey olmamış gibi boynunu esnetip kütletti. Görünüşe göre Shizuo kendisini arzu ettiği kadar tutamamıştı. Yaklaşarak hasar görmüş tene nazikçe dokunmak için elini kaldırmış ancak İzaya sıçrayarak uzaklaşmıştı. Bir eliyle Shizuo'yu itti; tüm mesafe sadece bir iki santimdi. "Öyyk!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
To Hell And Back | BL Çeviri - Shizaya |
FanficHer şey kartpostallarla başlamıştır. İzaya ortadan kaybolmuş ve süresiz bir tatile çıkmıştır. Ancak Shizuo kendi kendine intikamını almak için onun peşine düştüğünde, ikisinin de planlarında bir değişiklik olacaktır. Nihayetinde, kendilerini birlikt...