Bölüm 29: 45.000 Fit

17 1 2
                                    

Özet: Shizuo bir uçağa daha biner.

--------------------------------------------------------------------

Celty biraz geç gelmişti. Shizuo'nun yanından hızla geçti ve helikopterin ardından amaçsızca sivri mızraklar gönderdi ancak çabaları nafileydi. Helikopter, beraberinde İzaya ile çoktan gitmişti.

Shinra yerde kalan Shizuo'nun yanında durdu.

"Shizuo?" Sesi titriyordu. "İzaya..?"

Shizuo hiçbir şey demedi. Uyuştuğunu hissediyordu. Tek yapabildiği sersemlemiş bir şekilde ileriye, gökyüzünde helikopterin gözden kaybolduğu noktaya bakmaktı.

Shizuo ve Shinra'ya döndüğünde Celty, Shizuo'nun önüne çömeldi ve onu inceledi. Doğrudan görüş açısındayken bile Shizuo onu fark etmiyordu. Gözünü kırpmadan onun ardına, aynı noktaya bakıyordu.

Telefonunu kaldırdı. [Shizuo?]

Shinra ona "İzaya'yı götürdüler." dedi. Sesi berbattı.

İzaya'yı götürdüler.

Shizuo bunun oluşunu görmüştü. Sadece bir dakika geçmişti ama Shizuo sanki bir asırdır yerde, aynı noktada sıkışıp kalmış gibi hissediyordu. İzaya'nın ellerinden kayıp gidişini izlemişti. Yine. Ama bu sefer, Shizuo kendini her zamankinden daha işe yaramaz hissetmişti.

Shizuo'nun içinde zavallı bir ses, Geri dön, diye fısıldıyordu.

Celty ayaklandı ve telefonuyla Shinra'ya hitap etti, o yüzden Shizuo konuşmalarının sadece yarısını yakalayabilmişti.

"Bilmiyorum." Demişti Shinra. "Ben kendim de hâlâ tüm hikâyeye hâkim değilim."

Celty'nin yanıtı için bir duraklama.

"Onu yanımızda götürebiliriz. Açıkçası burada kalmanın yararı yok. İstenmeyen dikkatleri üzerimize çekeceğimiz kesin..."

Yine bir duraklama.

"Normalde birini bulmak istesem İzaya'ya sorarım. Ama bu defa aradığımız kişi İzaya. Sanırım kendimize 'İzaya ne yapardı?' diye sorabiliriz ama bunu önceden tahmin etmek her zaman imkânsızdı."

Shizuo gözlerini kırptı.

İzaya ne yapardı?

Üzerindeki şok azalmaya başlamıştı. Sonsuza kadar dizlerinin üzerinde kalamayacağını fark etti. Ne kadar istese de Josiah'ın İzaya ile dönmek istemesini sağlayamazdı. Bu aptalca düşünce onu hiçbir yere götürmezdi ve İzaya, bu fikri düşündüğü için bile ona amip beyinli derdi.

İzaya ne yapardı? Shizuo, İzaya'nın kendisine Josiah ve Kazbek Girişimi hakkında söylediği her şey için beynini zorladı. İlk olarak Shizuo için geride herhangi bir ipucu kalmış mıydı? Aylarca İzaya ile yaşamıştı, Shizuo kesinlikle biraz akıl edinmişti...

Aksine, Shizuo'nun İzaya ile yaptığı son konuşma ortaya çıkmıştı.

İzaya kaçırılmadan hemen önce, Petrillolara ve evlerine verilen zarar için yas tutuyordu. İzaya'yı tanıyan herhangi biri için bu çok acayip bir fikir olurdu. İzaya Orihara, kendi kaos hükümranlığı altındakilere karşı ne suçluluk ne de sempati duymuştu. Ama Shizuo artık şimdiki İzaya'yı, gerçek İzaya Orihara'yı en iyi tanıyan kişiydi. Bu yıkım İzaya'nın istediği bir şey değildi.

Shizuo uyuşukça ayağa kalktı. İzaya'nın yokluğunun ağırlığı altında eziliyordu. Artık bu durum için kendisinin olduğu kadar İzaya'nın da sorumluluğunu taşıyordu ve Shizuo sırf onu azarlamak için burada yok diye İzaya'yı hayal kırıklığına uğratmayacaktı.

To Hell And Back | BL Çeviri - Shizaya |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin