LIX

6.2K 575 349
                                    

# Sertab Erener - Olsun

Merhaba aşklarıım. Nasılsınız?

Normalde yorum için darlamazdım sizi, herkes yorum yaparak okumayı sevmiyor olabilir çünkü. Ama şu an düşüncelerinizi öğrenmeye en çok ihtiyacımın olduğu yerdeyiz. Onları benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum.

Keyifli okumalar 💙

~

Bu saf acımı körükleyense, Yankı'nın diliyle ıslattığı alt dudağını dişleyerek şımarık ve bir o kadar da neşeli bir şekilde son heceyi uzatarak "Yetişemedin ki." demesi olmuştu.

Kalbim korkuyla çarpmaya başladığında derince yutkunarak "Yankı." diye mırıldandım. Karşımdaki bedenden gür bir kahkaha sesi yükselirken buna ek olarak "Yankı yok ben varım, istersen." cümlesi ulaştı kulağıma.

Kalbimdeki çarpmaya zıt bir şekilde, büyük bir mücadele sonucu da olsa hafifçe gülümsemeyi başarabilmiştim.

"Mert?"

Adını duymasıyla samimiyetten uzak sırıtışı genişledi.

"Ta kendisi güzelim."

Anlaşamadığım tek kişilikle mücadele edecek olmamdan daha önemli olan bir sorunla -o kişiliğin artık sayamadığım intihar girişimlerinden biriyle- karşı karşıyaydım.

Gözlerimi boynuna geçirilmiş halattan ayırıp tanrıdan istediğin yardım eşliğinde birkaç adım atarak ona doğru ilerledim.

Bu temkinli adımlarımı, yalnızca "Yaklaşma!" diye bağırması bile durdurmaya yetmişti. Zira onunla inatlaşmamam gerektiğini iyi biliyordum. Bunu çok acı bir şekilde tecrübe etmiştim.

"Bence oradan inersen sorunları konuşarak çözebiliriz."

Alaylı gülüşüne eşlik eden "Bak sen küçük hanıma." cümlesinde kullandığı hitap, benden yaklaşık on yaş büyük olmasından kaynaklanıyordu.

"Mert, çözümün bu olmadığını sen de çok iyi biliyorsun. Lütfen zorlama in hadi, konuşup çözelim."

"Bu kez işime çomak sokamayacağın için sorunu kökten çözeceğim zaten Helincik."

Bu kendinden emin, alaylı tavrı karşısında dik durmam oldukça zor bir hâle geldiğinde bile omuzlarımı dik tuttum. Bunu Yankı için yapmalıydım.

"Emir ne olacak?"

Alt dudağını beyaz dişlerinin arasına alıp sahte bir korkuyla "Hii." gibi bir ses çıkarttıktan sonra daha fazla rol yapmaya dayanamamış olmalı ki şuh bir kahkaha bıraktı odaya.

"Emir sikimde mi sence? Ya da şöyle sorayım, hiç oldu mu?"

Umutsuzca "Yankı ona aşık." diye mırıldandım.

Az önceki gibi bir sahte şaşkınlıkla "Ama şansa bak..." dedikten sonra gülerek "...o da sikimde değil benim." diye ekledi.

Cümlelerini kahkahalarıyla süslerken onu ikna edebilmek için yeni bir yol arayışımı sürdürüyordum.

Aklımda bu halatın tavanla birleştiği yerdeki kancanın hikayesi canlanınca buruk bir şekilde gülümsedim.

"Mert, o boynuna astığın ipin duvarla birleştiği yer var ya..."

Beni dinleyip dinlemediğini kotrol ettiğimde bakışlarımı, saniyelik olarak kesişince, bundan aldığım cesaretle devam ettim.

"...oradaki kancayı Yankı salıncak yapmak için kurmuştu aslında. Senin hayatına son vermene yardımcı olmak için değil."

Kesik İzleri || Texting [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin