LXIX

5.5K 535 313
                                    

Selamm^^

Saat geç oldu biraz. Uyumuşsunuzdur belki ama anca noktalandırabildim bölümü 🤷🏻‍♀️

Keyifli okumalar 💙

~

"Şu meşhur Emir Bey'le tanışmak da nasip oldu sonunda."

Cümlenin garipliği kaşlarımın çatılmasına neden olurken gergin bir şekilde, sorarcasına "Yankı?" deyince aydınlanma yaşar gibi "Ha sen daha bilmiyorsun..." diye mırıldandı. Ardından neşeli bir şekilde "E bana da eğlence çıkar." diye ekledi.

Çatılan kaşlarımı düzletemeden "Ne oluyor?" diye sorunca sırıtmaya başladı.

"Bir şey olmuyor yavrum rahat ol sen."

Yavrum mu? Yavrum onun hitap şekli değildi ki. Bu işte ciddi bir gariplik vardı.

"İyi misin sen?"

Heyecanlı bir şekilde kafa sallayarak, "Son derece..." demekle yetindi. Verdiği kısa ve kestirme cevaplar yüzümün düşmesine neden olurken onun sırıtarak alt dudağını dişlediğine şahit oldum.

Bu sırıtışı dişlerine çarpan piercing ile bozulurken ne olduğunu bile anlamadan hızlı bir şekilde çıkartıp gelişigüzel koltuğa bırakınca şaşkınlığım katlanarak büyüdü. Onu hiç piercingsiz görmemiştim. Üstelik sanki yeni görüyormuş gibi birden bire çıkartması da fazla garipti.

"Ne mal adam şu Yankı, değil mi? Piercing takmak nedir amına koyayım."

Cevabımı beklemeden kendi kendine "Acaba ne zaman gelir..." diye mırıldandığında kimden bahsettiğini anlamadığım için konuşmasının devamını bekledim. Kısa bir an sonra az önceki kendi kendine konuşur hâline zıt düşer şekilde, nihayet beni muhattap olarak aldı.

"Bir iki gün içinde sana vıcık vıcık konuşan ben gelince, yapacaklarımızı bana anlat tamam mı? Böyle baya ayrıntılı anlat ama."

Şaşkınlıkla "Nasıl yani, ne yapacağız?" diye sormamla sırıtmaya başlaması sertçe yutkunmama neden oldu. Bu hâlleri tedirgin ediyordu. Bana bir şey yapmasından çok, iyi olmadığını görmek korkutuyordu beni.

"Sevişelim mi Emir?"

Oldukça açık olan ve ani gelen sorusuyla dumura uğrarken ikinci bir aydınlanma yaşar gibi "Ha siz daha sevişmediniz..." diye mırıldandı. Bir kez daha konuşmama izin vermeden "E şahane! Bu onu daha çok çıldırtır." diye neşeyle şakıdığında sinir kat sayımın katlanarak artmaya başladığını hissettim. Hem anlamsız konuşuyor, hem de benim konuşmama izin vermiyordu.

Aniden kucağında oturan bana doğru eğilip dudaklarını büzerek "Hadi Emir n'olur sevişelim. Valla bir tur sadece." diyerek bana yalvarmaya başladığında sertçe yutkundum. Yankı benim bu konuda hassas olduğumu biliyordu. Üstelik kendi de aynı durumu yaşamış biri olarak, ilişkimiz bu kadar yeniyken bana bu soruyu sormaz, sorsa bile çekinerek sorar ve asla bu kadar ısrarcı davranmazdı.

Rahatsız hissettiğimi anlayınca "Neyse..." diye mırıldandı. "Helin bi' kamyon anlattı zaten. Sana zarar vermek de istemiyorum, amacım o piçi kudurtmak."

Kimden bahsettiği konusunda en ufak bir fikrim yoktu.

"O zaman daha masum ama özel şeyler yapalım." dediğinde kendine gelmeye başladığını düşünerek sevinen yanımı "Mesela birlikte sıcak bir duş alabiliriz, ne dersin?" diye sorarak tokatladı.

Tepkisiz bir şekilde ona baktığımı görünce "Oy sen de ne nazlı çıktın be Emir..." diye yakındı. Hemen ardından, bir kez daha yenilgiyle "Neyse..." dedi. "Onu kudurtmak için çekeceğiz artık n'apalım."

Kesik İzleri || Texting [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin