LXXI

6K 499 188
                                    

Selamm ben geldim. Özledim sizi 🥺

Bölüm elimde süründü, hiç de içime sinmedi ama sizi bekletmek istemediğim için atıyorum. Umarım çok kötü değildir 😕

~

Yüzümün her bir noktasında kendini hissetiren dudaklar, kondurduğu yumuşak öpücüklerle ince bir yol çizerek boynuma indiğinde huylanarak yerimde kıpırdandım.

Sevgilimin dokunuşlarına alışmam sandığımdan kolay olmuştu. Bunun nedeninin ona karşı hissettiğim duygular olduğunu biliyordum ve bu kalbimin yumuşamasını sağlıyordu. Sanırım sevgi gerçekten de iyileştiriyordu.

"Burada minik bir Emir'cik varmış." cümlesini boynumun üzerinden söyleyince yerimde kıpırdanarak kikirdedim.

"Bu Emir'cik çok güzel kokuyormuş."

Hızlanan kalp atışlarım, boynuma kondurulan ufak öpücüklerin bende bıraktığı etkiyle artarken aklıma düne dair tatsız anılar gelince ellerimi bana sokulmuş göğsüne yerleştirerek ittirdim. Şaşkınlıkla açılan gözlerini birkaç kez kırpıştırdığında bu görüntüye dayanamayacağımı ve geri adım atacağımı düşünsem de kendimi dizginledim.

"Neden ittin, rahatsız mı ettim?"

Onun dün beni reddetmesinin gerekçesi olarak kullandığı cümlelere istinaden "Şu an olmaz Yankı. Henüz çok erken bebeğim. İkimiz de buna hazır olduğumuzda, senin boynumu öpmeni çok istiyorum bundan emin olabilirsin." dediğimde alt dudağını dişlerinin arasına sıkıştırdı. Hadi ama, bu basit hareketinden bile etkilenmem normal bir durum değildi.

"Sen bana trip mi atıyorsun?"

Olması gereken bir şeyden bahseder gibi "Evet, çekemeyeceksen başkasına atabilirim." dediğimde gözleri fark edilir şekilde büyüdü.

"Olur mu hiç öyle şey? Çekerim, hem de seve seve. Her hâlini seviyorum ben senin."

Ona yandan bir bakış atıp ayağa kalktığımda o da ayaklandı. Beni takip ederek mutfağa ulaştıktan sonra ne yapacağımı izlemek için sırtını duvara yasladı. Buz dolabını açıp düne kadar saçma sapan sağlıksız yiyecekler ve onların arasında eğereti duran meyveler dışında hiçbir şey olmayan, fakat şu anda ağzına kadar sağlıklı yiyeceklerle dolu olan dolabı gösterdim. Ne demek istediğimi anlamaya çalışır gibi bakmaya başlayınca kapağı kapatıp sırtımı kapağa yasladım.

"Bunları Mert göndermiş."

Gözleri şaşkınlıkla büyürken sırıtarak dudaklarını ıslattı.

"İlk defa doğru bir yere harcamış paramı. Genelde sırf beni sıkıntıya sokmak için saçma sapan şeyler alır doldurur evi."

Ciddi yüz ifademi değiştirmeden "Bunları bozulmasın diye dolaba koydum. Ama giderken götüreceksin." dediğimde alay eder gibi güldü.

"Emir, saçmalama istersen. Artık sevgiliyiz farkında mısın? Bunun lafını mı yapacaksın gerçekten?"

Omuz silkerek kafa salladım. "Olmaz, kabul edemem. Hem ben param olmadığı için almamazlık yapmıyorum ki, yemediğim için almıyorum."

Sırtını duvardan ayırıp yavaş adımlarla yanıma geldi. Kolunu belime atarak beni dolabın önünden çekti. Ardından kapağı araladı. Dolaptaki teneke kutuları göstererek söze girdi.

"Paran olduğunu şu kutu kutu dizilmiş biralardan bile anlayabiliyorum Emir. Mert'de böyle düşündüğü için göndermemiştir eminim ki. Gerçekten çok sağlıksız besleniyorsun. Hatta çoğu zaman senin gibi her yönden düzgün olan bir çocuğun bu kadar fazla zararlı alışkanlıkları olmasını kabullenemiyorum."

Kesik İzleri || Texting [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin