Daha birkaç saat önce bölüm attım ama şu an bunu yayımlamazsam kesinlikle silerim. O yüzden attım gitti :"
~
●Helin'in Ağzından●
Dünden beri haber alamadığım Yankı için duyduğum endişe kampüs içinde gördüğüm, herkese Yankı'yı soran tanımadığım beden sayesinde körüklenince eşyalarımı toplamakla vakit kaybetmeden yalnızca küçük çantamı omzuma atıp koşarak indim amfinin oldukça yüksek olan kısmından.
Telaşlı bir şekilde kampüsün çıkışına doğru ilerlerken telefonumu çıkartıp defalarca kez aradığım numarayı açılmayacağını çok iyi bilmeme rağmen bir kez daha aradım.
Düşüncemde haklı çıkıp telefondan gelen aramanın yanıtlanmadığını belirten sinyal sesi duyulunca kulağımdan indirip kapattım aramayı.
İçimdeki endişe artık hat safhaya ulaştığı sırada hangi ara içerisine bindiğimi bile bilmediğim taksinin onun tek katlı müstakil evinde durduğunu görünce cüzdanımdan ne kadar olduğuna bile bakmadan çıkarttığım paraları şoförün eline bırakıp telaşlı bir şekilde çıktım taksiden.
Bahçe kapısını açıp koşarak evin çelik kapısına ulaştım. Yumruklarıma eşlik eden ismini haykırışlarım cevapsız kalırken, ben içimden ona bir şey olmaması için bildiğim tüm duaları sırasız bir şekilde okumayı sürdürüyordum.
"Yankı, kardeşim lütfen aç kapıyı!"
Karşılaştığım tek şey sessizlik olduğunda bunu bastıracak şekilde alıp verdiğim sesli soluklarım doldurdu kulaklarımı.
Evin etrafında koşmaya başladığımda açık bir cam bulabilmek tek umudumdu artık.
Fakat bu yersiz umudum tüm camların kapalı, üstelik perdelerin de sonuna kadar çekilmiş olduğunu görmemle tamamıyla boşa çıktı.
Onun içeride olduğundan çok emin olduğumdan, şu siktiğimin evine bir şekilde girmem gerektiğini bildiğim için evin önüne doğru koştum tekrar. Bahçe kapısından evin giriş kapısına kadar uzanan yolda dizili olan büyük kaldırım taşlarından birini yerinden zorlukla çıkartıp yatağın önünde olmadığını bildiğim, boşluğa bakan bir cama doğru koştum.
Cama birkaç kez vurup oradaysa zarar görmemesi için bir işaret verdikten sonra hiç beklemeden cama doğru bir kez vurdum taşı. Cam yerinden sallandığı hâlde kırılmayınca bu kez daha sert bir şekilde vurdum. Alt tataflardan çatlamaya başlamış olan cama üçüncü ve son darbeyi indirdiğimde uzun cam tamamen kırıldı, parçaları evin içine dağıldı.
Camın pervazındaki kırık camları umursamadan tutarak tek hamlede üzerine tırmandım. Yüzüme doğru gelen perdeyi etrafa savurup görüş alanımı açarken mecburi olarak camların üzerine atladım. Dengemi sağlamak için yere koyduğum ellerime batan camlar canımı ruhumdaki kanayan yara Yankı'dan fazla yakmadığından durup bakmakla bile vakit kaybetmeden ellerimi pantolonuma sürterek büyük parçaların düşmesini sağladım.
Kendimi toparlayıp ayağa kalktığımda hiç beklemeden banyo kapısına dayandım. Kapıyı çalmakla hiç uğraşmayıp direkt olarak açtığım kapı boşlukla karşılaşmamla sonuçlanınca derin bir oh çekerek çıktım.
Adımlarım yatak odasına benden habersiz ilerlerken düşündüğüm manzarayla karılaşmamak için birçok şeyimi hiç düşünmeden verebileceğimin bilincindeydim.
"Yankı! Kardeşim neredesin?"
Yatak odasında bozulmamış yatakla karşılaşmak beklediğim bir şey olmadığından üçüncü seçeneğimi evin büyük ve en ferah odasından yana kullandım.
İçeri kapıyı kırarcasına açarak girdiğimde odada gezinen gözlerim, boynuna geçirdiği iple odanın tam ortasında bir sandalyenin üzerinde sırıtarak bana bakan Yankı'nın kömür karası gözlerinde durduğunda, kalbimdeki acı artık katlanılamaz bir boyuta ulaşmıştı.
Bu saf acımı körükleyense karşımdaki bedenin, diliyle ıslattığı alt dudağını dişleyerek şımarık ve bir o kadar da neşeli bir şekilde son heceyi uzatarak "Yetişemedin ki." demesi olmuştu.
-Bölüm Sonu-
Yazar notu yok.
İyi uykular ve günaydın :"🔗|27.04.21|🔗
![](https://img.wattpad.com/cover/262921451-288-k485932.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kesik İzleri || Texting [b×b]
Teen Fiction[Tamamlandı] Bilinmeyen: Sanırım ben sana; kahverenginin en güzel tonuna sahip kocaman gözlerinden, o küçük dudaklarını yalnızca oynatmanla bile hatrı sayılır derecede içeri göçen gamzelerine kadar aşık oldum. 🔗20.03.21-31.05.21🔗 🌈Eşcinsel konulu...