Begüm duyduğu sesin şokunu üzerinden atarak gözlerini açtı. Sesin geldiği yere, arkasını döndüğünde karşısındaki Yetkin'i gördü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yetkin kızarmış gözleri, morarmış göz altları ve dağılmış saçlarıyla karşısında duruyordu.
Yetkin, Begüm'ün doğru ilerlemeye başladığında Begüm rahatsızca yerinde kıpırdandı.
''Neden geldiniz?''
Begüm kollarını göğsünün altında birleştirerek sağ eliyle, sol dirseğini ovmaya başladığında Yetkin hafifçe iç çekti.
''Begüm, ben çok özür dilerim.''
Begüm duyduğu özürle hafifçe tebessüm etti. Bu sıra da hala sol dirseğini ovuyordu.
''Benden o kadar özür diliyorsunuz ama aynı zamanda o kadar kalbimi kırıyorsunuz ki ben artık hepinizden bıktım.''
Begüm'ün cümlesiyle Yetkin hafifçe kafasını salladı. Bu sıra da dudakları titriyordu.
''O adamla başka bir şehire gidiyorsun değil mi?''
Yetkin'in sorusuyla, Begüm'ün yüzündeki tebessüm daha çok büyüdü. Ardından güçlü kalmaya çalışarak konuşmaya başladı.
''O adam dediğiniz kişi, benim kocam oluyor. Evet onunla yepyeni bir hayatta başlıyorum. Beni üzen herkesten uzak.'' Dedi.
Yetkin duyduğu cümleyle sinirlenmişti. Begüm onun sinirlenmeye hakkı olup olmadığını düşünüyordu. İlyas kötü bir adam olabilirdi ama kendisini Yetkin kadar çok üzmemişti.
''Başka bir şehire gitmeni, o adamla olmanı istemiyorum.''
Yetkin'in cümleleriyle Begüm kaşlarını çattı. Sol dirseğini ovmaya bırakarak kollarını birbirinden ayırdı. Omuzlarını dikleştirdi ve konuşmaya başladı.
''Bu düşünceleriniz artık benim umurumda değil. Burada kalmam için hiçbir sebepte yok.'' Dedi.
Yetkin kafasını iki yana sallayarak Begüm'le aralarındaki mesafeyi kapattı.
''Burada kalman için bir sebep var.''
Yetkin'in cümlesiyle, Begüm omuzlarını silkti.
''Bu şehir, buradaki tanıdıklarım sadece beni üzüyor. Siz beni üzüyorsunuz.''
Yetkin'in dudakları titremeye devam ediyordu. O da karşısındaki genç kızın haklı olduğunu biliyordu. Yine de karşısındaki kadının gözlerinin tam içine baktı.
''Ben seni bundan sonra kırmayacağım, üzmeyeceğim sadece mutlu edeceğim.'' Dedi.
Begüm duyduğu cümleyle kafasını iki yana salladı. Bu sıra da gözünden bir damla yaş yanaklarına süzülmüştü.