43.Bölüm {Ne yapacağız}

6.4K 190 160
                                    

Begüm'den...

Akgün alnıma küçük bir öpücük bıraktıktan sonra odadan çıktı. Ona bu problemimi kendim halletmem gerektiğini söylemiştim. Yetkin'le aramızdaki problemi sadece ikimizin çözmesini istiyordum. Oturduğum parkenin üstünden kalkarak adımlarımı gardırobuma attım.

Akgün, Yetkin'le baş başa güzel bir yerde yemek yemem gerektiğini söylemişti. Dışarıda, güzel bir ortamda bu problemi tartışmamızı söylemişti. Ben de öyle yapacaktım.

Aynada son bir kez görüntüme baktım. Dışarıya çıkmak için hazırdım. Göz altlarıma baktığımda makyajla iyice kapattığıma emin oldum. Adımlarımı odanın dışına merdivenlere doğru atmaya başladım.

Salona girdiğimde Zeus'la beraber televizyon izleyen Yetkin'i gördüm. Siyah takım elbisesini giymişti. Onun bu halini çok beğeniyordum. Saçlarına güzel bir şekil vermiş, sakallarını hafif kısaltmıştı. Kapıya yaslanarak biraz onu izledim. Gerçekten çok özlemiştim. Kokusunu, dokunuşunu, bakışını, kahkahalarımızı çok özlemiştim.

Onu izlemeyi bırakıp, ona seslenmem gerektiğini fark ettiğimde sırtımı kapıdan çekerek seslendim.

''Yetkin, ben hazırım.''

Yetkin sesimle ayağa kalktı. Bana doğru döndüğünde beni baştan aşağıya süzdü. Yüzünde güzel bir gülümseme olduğunda ben de küçük bir tebessüm ettim.

''Çok güzel olmuşsun.'' Dedi.

Biraz sade giyinmiştim ama gene de birazcık özenmiştim. Zeus yanıma geldiğinde kulaklarının arkasını okşadım. Bu sırada Yetkin'in sesi kulağıma ilişti.

''Gidelim mi?''

Gidelim... Gözlerimi Zeus'tan çekerek Yetkin'e döndürdüm. Ardından kafamı salladığımda beraber evimizden çıktık.

*

Begüm'den...

Yetkin arabayı çok güzel bir deniz kenarına çektiğinde hafifçe gülümsedim. Denizin beni her zaman rahatlattığını biliyordu. Seçtiği yerin deniz kenarındaki bir yer olması tesadüf değildi.

Mekana adımlayarak bize ayrılan masaya ilerledim. Yetkin sandalyemi çektiğinde oturdum. O da karşıma oturduğunda mavi gözlerine baktım. Benim denizim bu adamdı...

Garson yanımıza geldiğinde siparişlerimizi verdik, ardından Yetkin konuşmaya başladı.

''Begüm, seni çok seviyorum. Her şeyden, herkesten çok seviyorum.''

Bu söylediğine tüm kalbimle inanıyordum. Ben de onu tüm kalbimle, her şeyden çok seviyordum.

''Geçmişte çok büyük bir hata yaptım. Seni severken gittim Ela'yla beraber oldum.''

Kurduğu cümle yeniden midemin bulanmasına yol açtı. Bunu artık duymak istemiyordum. Tam ağzımı açacaktım ki konuşmaya devam etti.

''Bunun sonucunda da hiç beklemediğim bir şey oldu. Bir erkek çocuğum oldu.'' Dedi.

Güzeller, güzeli Rüzgar... Babasına o kadar çok benziyordu ki, gözleri, saçlarının dalgalı olması o güzel burnu... Rüzgar gerçekten çok güzel bir çocuktu.

''Seninle defalarca ilk kez baba olacağım anı kurdum. O anı beraber hayal ettik ama hiç beklemediğim bir anda bu hayallerimiz yıkıldı. Kucağıma oğlumu aldım.'' Dedi.

Beni üzen şey de buydu... Bu anın o kadar hayalini kurmuştuk ki, o kadar güzel kurmuştuk ki bir anda Yetkin'in çocuğunu öğrenmek beni yaralamıştı. Gene de her şeye rağmen Rüzgar'ın babasıyla birlikte büyümesini her şeyden çok istiyordum.

Yanındayım {Daddy}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin