Yetkin dağ evine önden girip çantaları çıkarmaya başladığında arkasından onu izlemeye başladım. Şu anda yaşadıklarıma inanamıyordum. Her şeyi arkamda bırakmış, Yetkin'le olmaya gelmiştim. Onu seviyordum, onu hep sevecektim.
Çantaları üst kattaki odalara çıkardıktan sonra merdivenin başından bana baktı. Merdivenin ilk adımında durmuş sevdiğim adama bakıyordum. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.
''Üst katta bakmak ister misin?''
Sorduğu soruyla bakmak istediğimi fark ettim. Adımlarımı merdiven basamaklarına atmaya başladım. Yetkin elini bana uzattığında gülümseyerek elini tuttum. Ardından odaları gezmeye başladık.
Ev küçük, çok tatlı, çok güzeldi. Gerçekten buraya bayılmıştım. Yetkin üst kattaki tek balkonun kapılarını açtığında oraya ilerledim. Balkona çıktığımda serin hava yüzüme vurmaya başladı. Güzel havayı içime çekerek balkonun en ilerisine kadar ilerleyerek dışarıyı izlemeye başladım. Kimseler yoktu... Sadece doğa, ben ve Yetkin vardık.
''Zeus nerede?''
Aklıma Yetkin'in köpeği geldiğinde Yetkin bir anda arkama geçerek ellerini belime sardığında gülümsedim. Boynumu kokladığında gözlerimi kapattım.
''Birkaç günlüğüne kız kardeşimde kalacak. Araları iyidir.'' Dedi.
Anladığımı belirterek kafamı salladıktan sonra belimdeki ellerine, ellerimi koydum. Kafamı arkaya atarak Yetkin'in omzuna kafamı koyduğumda boynumu öpmeye başladı. Onun bu hareketiyle gözlerimi sımsıkı kapattım. Dokunuşu beni mahvediyordu...
''Yetkin.''
Sesim hafif titremiş çıktığında gülümsedim. Bu sıra da Yetkin boynuma öpücükler bırakmaya devam ediyordu.
''Hı?''
Konuşmasının ardından ellerini belime daha sıkı sardığında ona doğru döndüm. Ellerimi, boynuna sararak dudaklarına yaklaştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dudaklarını öpmeden önce burnumu, burnuna sürterek konuşmaya başladım.
''Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi?''
Sorduğum soruyla gülümseyerek kafasını salladı. Ardından o konuşmaya başladı.
''Her şeyden çok seviyorum.'' Dedi.
Duyduğum cümleyle burnumu, burnundan çekerek dudaklarımı, dudaklarına bastırdım. Tutkuluca öpüşmeye başlamıştık. Saçlarımızın arasından geçip giden rüzgarla ellerimi, Yetkin'in saçlarına daldırdım. Yetkin bu hareketimle gülümsediğinde onu daha tutkulu bir şekilde öpmeye başladım. Bir süre sonra nefes nefese ayrıldığımızda alnını, alnıma yasladı.
