Birbirimizin kaderi olmak zorundaydık ve bunu kabullenmiştik. Çocukluğumuzdan beri kaderimiz bizim elimizde değildi zaten. İkimiz de buna alışıktık. Okuldaki son yılımızdan sonra o beklenen düğünle evlenecektik. Fakat önce o bana gelip başka birinde...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
¤2WEI- Survivor¤ • • •
"
Jennie Dong Ha hastaneye yatırıldı 1 aylığına. Onun fransızca ödevini yapacaktık. Olmadığı için Bayan Fiori seninle yapmamı istedi" dediğimde geriye yaslanıp bacak bacak üzerine attım.
"İstersen ben yaparım" diye devam etti Jimin. Beyaz telefonumu ona doğru çevirirken kafamı iki yana salladım.
"Bugün okuldan sonra buluşalım ?" Dediğimde hızla kafa salladı ve telefona numarayı girdi. Zaten bir ders kalmıştı. Telefonumu sıranın üzerine atıp konuşmak için Lisa'ya döndüm ama son anda onunla konuşmadığım aklıma geldi.
"Of yeter barışın artık" diye isyan etti Rose ve Lisa'yı dürttü. Lisa kafasını kaldırıp ikimize baktı.
"Ne ?"
"Barışın diyorum!" Dedi Rose. Lisa omuz silktiğinde göz devirmemek için kendimi zor tuttum.
"İyi tamam bu çok uzadı zaten. Barışalım. Haftaya şu yardım saçmalığında yalandan mutlu poz vermek istemiyorum" dediğimde kafa salladı ve elini beşlik çakmam için kaldırdı. Salaklığına gülerken ellerimizi birleştirdim.
"Çıkışta kahve içmeye gidelim o zaman"
"Rose ödev için Jimin'le buluşmam lazım"
"Benimde sevgilimle. Hem senin doktor randevun yok mu ? Saçmalama da doktora git"
"Jennie" dedi Taehyung. Kızlar neden doktora gitmesi hakkında derin bir tartışmaya girerken Taehyung'a döndüm. Beklediğimin aksine sırasında değilde benim sıramın yanında ve bana doğru eğilmiş olduğu için kafam çenesine çarptı.
"Ya hayv-hayatım. Seni görmemişim" dedim gözlerimi ona dikerek. Tae ne demek istediğimi anladığı için sırıttı.
"Sorun yok bebeğim. Ben çıkışta Jisoo'yla buluşacağım. Şu ödevi bitirelim. Eve Lisa'yla mı dönersin ? İstersen seni bırakayım ? "
"Evet Bayan Fiori demiş. Zaten bir güne biter. Senin aksine ben hızlıyım" dedim alayla. Yanağımdan makas alırken sırtını dikleştirdi. Eline vurduğumda gülerek yerine geçti.
•
"Şey yakınlarda bir yere de gidebilirdik ?" Dediğinde arabaya sanki onu yiyecek bir şeymiş gibi bakan Jimin'e döndüm.
"Hadi ama Jimin. Seni evine bırakırım merak etme" dedim ve koluna girip arabaya çekiştirdim. Çocuklarla her zaman gittiğimiz kafelerden birine girdiğimizde kendimi sandalyeye attım. Jimin ise gergince karşıma oturdu ve etrafa bakındı.
