B.58: They don't know about us

1.2K 125 127
                                    

¤One direction- They don't know about us¤•••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

¤One direction- They don't know about us¤



"Bak büyük bir hata yapıyorsun. Sence beni aramayacaklar mı aptal ?" Dediğimde beni yata sürüklüyordu. Alayla güldü.

"Halledeceğim merak etme. Para olsa da bizi bulamayacakları yerler var" dedi keyifle. Kolumu tutan elini ittim ve hızla bacak arasına tekme attım. O acıyla eğilirken hızla koşmaya başladım. Liman boştu bu yüzden yardım isteyebileceğim biri yoktu. Bu yüzden bağırmak yerine tüm gücümü koşmaya harcarken bir yandan da elimdeki ipi çözmeye çalışıyordum.

Sadece bir saniyeliğine arkama baktığımda peşimden geldiğini gördüm. Hızla önüme döndüm ve koşmaya devam ettim. Limandan çıkarsam birlerini bulacağımdan emindim.

"Jennie! Daha fazla saçmalama" diye bağırdı. Adı psikopat piç. Mahvedecektim onu. Sadece önce şundan kurtulmam gerekecekti ama beni yakalaması uzun sürmedi. Saçımı kavrasa da hareket etmeyi kesmedim. Kafa derim acırken beni kolumdan tuttu ve kendine çevirdi.

"Bunun bedelini ödeyeceksin ama şimdi gidiyoruz" dedi ve tekrar yata doğru yürümeye başladı.

"Aptallık yapma! Sonunda bizi bulacaklar. Bırak gideyim. Seni şikayet etmem" dediğimde kahkaha attı

"Jennie seni yıllardır tanıyorum. Bu yüzden beni kandırmaya çalışma. Benden kurtulduğun gibi polise gideceksin"

"Demek ki o kadar iyi tanımıyorsun çünkü polise gitmem. Jungkook'un babasına gider ve seni gebertmesi için para dökerim ona! Polis senin için kurtuluş olur" dedim sinirle. Gülmeye devam etti.

"İşte gerçek Jennie. En sevdiğim" dediğinde gözlerimi kapattım. Nasıl kurtulacaktım bu psikopattan ?

"En azından Taehyung'ın iyi olup olmadığını öğrenelim. Lütfen Kyung Min!" Dediğimde durup bana baktı.

"Bana ilk defa adımla seslendin. Bunu not etmem gerek ama sen yine de aşkım, hayatım falan diyebilirsin"

"Orospu çocuğu daha çok yakışıyor" dediğimde omuz silkti. Hey annene küfrettim!

"Jennie bu anı uzun zamandır bekliyorum" dedi ve bana yaklaşıp yanağımı öptü. Onu ittiğimle gülümsedi.

"Hatırlıyor musun ana sınıfında bana demiştin ki beni rahat bırak benim zaten erkek arkadaşım var" dediğinde kaşlarımı çattım. Lan daha dün yediğimi hatırlamıyorum ben!

"Yine Taehyung malıydı! Ah nasıl sinirlendim bir bilsen. Bu yüzden gidip onun yaptığı tüm resimleri çöpe atmıştım. Eh çocukluk aklı ama Jackson'la kendimi geliştirdim" dediğinde ona saldırmak için atıldım ama ellerimin bağlı olması beni engelledi. Gülerek beni yata doğru sürüklemeye devam etti.

"İtalya'ya geziye gelmişti! Tanrım ölmek için ayağıma kadar gelmişti. O fotoğrafı attığın günden sonra ona çok sinirliydim. Taehyung'a mecbur olduğunu biliyordun ama Jackson?  O piçi girdiği bir barın tuvaletinde öldürdüm. Gazeteye bile çıktı. İtalyan mafyasının bulaştığını düşünüyorlar. Zavallı şey" dediğinde göz yaşlarım akmasın diye kafamı yukarı kaldırdım.

"Ölmeni istiyorum"

"Saçmalama nini! Uzun bir ömrümüz var" dedi gülerek ve yata bindik. Araba sesiyle ikimiz de limana döndük. İki araba limana girdi. Tanıdık arabalarla gülüp ona baktım.

"Şimdi gör gününü piç!" Dedim gülerek. Bizim ekip inerken yatı çalıştırmak için beni yere itti. Hızla doğrulup ayak bileğini yakaladım ve çektim. Bununla beraber düşerken yattan inmek için ayağa kalktım ama bana engel oldu. Polis sirenleri limana doldu. Taehyung ve Jungkook yata bindiğinde Kyung Min beni saçımdan tutup yatın öteki ucuna doğru çekti.

"Taehyung!" Dedim. Tanrım o iyiydi. Hayır değildi. Kolu kanıyordu.

"Sakın gelme" dedi Kyung Min onlara bakarken. Yata yaslandı ve benim boynumu kavradı. Jungkook sinirle bir adım attığında Taehyung onu durdurdu.

"Seni piç herif onu rahat bırak" dedi. Bizimkiler hemen ikisinin arkasına geldi.

"Defolun gidin yoksa onu öldürürüm"

"Baksana polisler geliyor aptal. Jennie'yi bırak. Buradan daha çıkamazsın" dedi Jungkook. Arkamdaki manyak kahkaha attı.

"Kyung Min lütfen vazgeç bundan! Canını yakıyorsun kızın" dedi Kyong Min.

"Sen beni sattın mı ? Sen mi getirdin onları buraya ?" Diye bağırdı.

"Bu satmak değil. Seni de düşünüyorum. Bu yaptığın psikopatça"

"Ben psikopat değilim. Oda beni seviyor" diye bağırdığında alayla güldüm. Kafama vurduğunda Taehyung bir adım attı ama Kyung Min beni aşağı doğru itti.

"Sana gelme dedim"

"T-tae o Jackson'ı öldürdü" dediğimde göz yaşlarım aktı. Kyung Min beni kendine çekti.

"Onunla konuşma bebeğim. Merak etme gideceğiz" dediğinde sinirle ona baktım.

"Gerekirse ölürüm ama seninle bir yere gitmiyorum" dedim ve Taehyung'a döndüm.

"Özür dilerim.. Hepinizden. Bunu istemedim. Cidden sizi üzmek istemedim. Sadece...sadece sizi seviyorum. Bunu unutmayın"

"Sana sesini kes dedim. Onlarla konuşma. Siz de inin yatımdan" diye bağırdı.

"Seni geberteceğim" diye bağırdı Jumgkook. Bizimkilerin yüzüne baktım. Hepsinin yüzünde korku vardı. Bu korkuyu hak etmiyordum bile. Benim için endişelenmelerini hak etmiyordum. Taehyung'a baktım.

"Ağlama" dedim sessizce. Ben ağlarken bunu demek saçmaydı belki ama onun ağlaması canımı daha çok yakıyordu.

"O bilmez. Kimse bilmez. Seni ne kadar sevdiğimi anlayamazlar. Ne o kötü yorumlar, bize sahte diyen insanlar ya da bu şerefsiz Taehyung. Onlar bizi bilmiyor. Seni sevdiğimi tüm dünyaya söylemek istediğimi bilmiyor. Bu yüzden yalvarırım dediğim her şeyi unut. Seni seviyorum bebeğim." Dediğimde Kyung Min ellerimi tuttu

"Lütfen onu bırak" dedim Taehyung. Kyung Min ona döndü

"Yalvarırım bırak. İstediğin her şeyi yaparım. Para veririm, sana istediğin ne varsa veririm. Beni öldürmek istediğini biliyorum. Bunu bile kabul ederim yemin ederim. Yeter ki onu bırak ve hepsi gitsin" dediğinde Kyung Min kahkaha attı.

"Seni öldürmekten çok istediğim tek şey var. O da Jennie. Bana onu vermezsin ama bak ben aldım" dedi gülerek.

"Siktir git" dediğimde bana döndü

"Benim olmayacaksan bu dünya sana anlamsız. Dediğini yapacağım. Benimle gelmek istemiyorsan, ölmene izin vereceğim." Dedi ve beni itti. Yatın demirliğine sıkıca tutunduğumda beni kucağına aldı. Taehyung bize doğru koşarken beni aşağı attı. Sadece bir kaç saniye sonra bütün vücudum soğuk suyla irkildi. Kendimi yukarı çekmeye çalışsam da bağlı kollarım bana engel oluyordu. Ölecektim. En azından özür diledim. En azından ona onu sevdiğimi söyledim.




Özür dileyerek başlıyorum çünkü bugün final yapamayacak gibiyim. Bir iki gün çok yoğun olacağım ama yarına final yapmayı deneyeceğim söz. Bir sonraki bölümde yeni kitaplar hakkında bilgi veririm.
Öpüldünüz 😘

high society • TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin