¤Dua Lipa- Boys will be boys¤
•
•
•"Of şu perdeyi çeksenize" dediğimde Namjoon inatla perdeyi daha çok açtı. Alayla güldükten sonra tahtaya döndüm.
"Bir söz var. Erkekler erkek olacak ama kızlar kadın. Vücut bulmuş halisiniz. Bu çocukça bir kin" diye mırıldandım gülerek
"Jennie konuşman bittiyse ödev sonuçlarını okuyacağım."
"Tabi ki Bayan Fiori" dediğimde önündeki dosyayı açtı. Taehyung'un boş sırasına baktım.
"A grubu 100.Paris ödevi baa iyiydi" dedi bana bakarak. Kafa salladım. Bir de Paris'te yaşadıklarımızı bilse ne derdi acaba ? Konuşmaya devam ederken boş boş sınıfta göz gezdirdim.
"Son olarak Kyong Min ve Kyung Min. Bu ödevde olmadığınız için size ekstra bir ödev vereceğim. Benimle gelin" dediğinde ikizler kalktı ve hocanın peşinden çıktılar. Bu ikisi olamazdı çünkü benim kaçırılma olayından sonra okula geldiler. Eun Ha'ya baktım. Baş şüpheli olarak elimde bir tek o vardı ama o salak bu kadar cesaret edemezdi. Ayrıca Jackson'ı nasıl bulacaktı ? Tanrım Jackson...
"Rose hadi kahve içmeye gidelim" dedi Lisa bana ters bir bakış atıp. Gözlerimi tırnaklarıma diktim. Ölmenizdense bana sinirli olmanız iyidir.
"Gidelim" dedi Rose sessizce ve sınıftan çıktılar. Jimin ön taraftaki sırasında dönüp bana baktığında sinirle ayağa kalktım ve çantamı aldım. Yanından geçerken elimi tuttu.
"Sorun ne Jennie ? Ne oldu ?" Dedi sessizce. Ona doğru eğildim.
"Eğer seni gebertmemi istemiyorsan bir daha ne bana dokun ne de benimle konuş. Anladın mı ?" Dediğimde minik parmaklarını elimden çekti. Dolan gözlerine baktıktan sonra küfrederek sınıftan çıktım. Bay Min'in odasına gittim. Beni görünce gülümseyen adama kafamla selam verip masasına ilerdim.
"Jennie bir sorun mu var ?"
"Var. Oğlunuzu Amerika'ya yollama sebebiniz öğrendim" dediğinde adamın yüzü gerildi. Ayaklarımı minik sehpaya uzattım.
"Oğlunuz Jimin'e beraber. Sizden gizli"
"Jennie sen ne dediğinin farkında mısın ?" Dedi ve telefonunu çıkardı.
"Boşuna arama onu. Gördüm ikisini hatta aralarını ben yaptım sayılır. Kendimle o kadar gurur duyuyorum ki...bazen düzgün şeyler yapabiliyorum" dedim alayla gülerek. Telefonu masaya bıraktı.
"Ne oluyor ?"
"Olanı söyleyeyim. Ben onların arasını yapana kadar kıçımı yırttım bu yüzden senin gibi bir yobazın bunu yıkmasına izin vermen!" Diye bağırdım. Gözlerim sinirle dolarken ayağa kalktım. Jackson aklımdan gitmiyordu. Bunun üzerine bir de onlara da aynısı olursa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
high society • Taennie
ChickLitBirbirimizin kaderi olmak zorundaydık ve bunu kabullenmiştik. Çocukluğumuzdan beri kaderimiz bizim elimizde değildi zaten. İkimiz de buna alışıktık. Okuldaki son yılımızdan sonra o beklenen düğünle evlenecektik. Fakat önce o bana gelip başka birinde...