Birbirimizin kaderi olmak zorundaydık ve bunu kabullenmiştik. Çocukluğumuzdan beri kaderimiz bizim elimizde değildi zaten. İkimiz de buna alışıktık. Okuldaki son yılımızdan sonra o beklenen düğünle evlenecektik. Fakat önce o bana gelip başka birinde...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
¤Alec Benjamin- Let me down slowly¤ • • •
Lisa gergin gözüküyordu. Rose'dan bile gergindi hatta ama sebebini söylemiyordu.
"Cidden çocukların yanına gitmeyecek miyiz ?" Dedi Rose.
"Gerek yok. Kız kıza takılıyoruz hem" dedi Lisa. Ona döndüm. Thaeyung benden kaçıyordu ama Lisa kimden kaçıyordu ?
"Derdin ne ?"
"Ay ben tuvalete gideceğim sınıfta görüşürüz" dedi Rose ve koşarak okula girdi.
"Derdim falan yok" dediğinde göz devirdim. Jungkook' un yanımıza geldiğini bile fark etmemiştim. Lisa'ya bir zarf uzattı.
"Al. Hepsini yok ettim. Bunlar sondu. Sana bana güven demiştim" dedi ve Lisanın konuşmasına izin bile vermeden dönüp Thaeyung ve Namjoon'un yanına gitti. Zarfa baktım.
"Ne bu ?" Dedim. Belli ki Lisa Jungkook'tan kaçıyordu. Lisa zardı göğsüne bastırdı.
"Önemsi-" sözünü kesen şey benim zardı sinirle almam oldu. Zardı açtım ve Bay Jung ve Lisanın öpüşürken fotoğrafları vardı. Fotoğrafları hızla zarfa soktum.
"Kim çekti bunları ?"
"Ka-karısı" dedi kekeleyerek. Bileğini yakalandığım gibi onu arka bahçeye götürdüm.
"O şerefsiz evli mi ?" Diye bağırdım sinirle. Duvara yaslandı ve yavaşça kafa salladı.
"Peki bunlar ne ? Tehdit mi etti seni ? Sikicem o adamı"
"Jungkook hallettim dedi...sadece bunlar kalmış" dediğinde Taehyung'un duvar dibine yedek olarak bıraktığı çakmağı aldım.
"Evli olduğunu biliyor muydun ?" Dediğimde yüzü şekilden şekile girdi ve panikle kafasını iki yana salladı.
"Hayır yemin ederim. Bilmiyordum bana söylemedi. Gördün sende okulda yüzük falan da takmıyor" dediğinde kafa salladım.
"Kook kimseye söylemez. Sende ağzını kapalı tutacaksın Lisa. Rose ya da Namjoon duymasın. Kötü olur. O şerefsizi ben halledeceğim" dedim ve zarfın ucunu tutuşturdum.
"N-ne yapacaksın ?" Dedi çaresizce. Kollarından tutup onu sarstım.
"Kendine gel. Bak. Bak her şey bitti. Bütün o kanıtlar kül oldu. Duydun mu ? Korkmanı gerektiren hiç bir şey yok. Bunu kimse bilmeyecek!" Diye sesimi yükselttiğimde korkuyla kafasını salladı. Onu bıraktım ve sakinleşmeye çalıştım.
"Bu yüzden mi Jungkook'tan kaçıyorsun ?" dediğimde cevap vermedi. En sonunda kafasını iki yana salladı ve ağlamaya başladı. Yanan zarfı yere attım.
"Biz beraber olduk"
"Ne ?" Dedim şaşkınlıkla. Tamam Jungkook'un onu sevdiğini biliyordum ama Lisa onu hiç fark etmedi ki. Bir tek Taehyung ve ben biliyorduk.
