Birbirimizin kaderi olmak zorundaydık ve bunu kabullenmiştik. Çocukluğumuzdan beri kaderimiz bizim elimizde değildi zaten. İkimiz de buna alışıktık. Okuldaki son yılımızdan sonra o beklenen düğünle evlenecektik. Fakat önce o bana gelip başka birinde...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
¤Lil Peep- Broken Smile¤ • • •
"Ne oldu ?" dedi Taehyung. Benim aksime böyle durumlarda sakin olması beni deli ediyordu. Şuan bağırıp çağırması gerekiyordu. Özellikle ben sinirliysem ki sinirliydim çünkü Lisa öğrenmek istediğim şeyi öğrenmeme engel olmuştu.
"Yine ne bok yediniz ?" dedim sinirle. Lisa göz devirdi.
"Bay Jung'ı gördük gittiğimiz barda. İleri geri konuşunca Jungkook'da..durmadı tabi. Dövdü onu, sonra barın sahibi de gitti polisi aradı. Kook'u içeri aldılar." dedi ve karakola döndü.
"Zavallı Jungkook'um orada havuçsuz ne yapacak ?" dedi dramatik bir şekilde. Yanından geçip karakola giderken ona omuz attım. Koşarak yanıma geldi.
"Şu çocuğa tavşan esprisi yapmayın aq ya" diye söylendiğimde koluma girdi. Hiç de sevgilisi nezarete girmiş bir insan gibi panik halinde değildi. Yok bu kızın cidden sülalesi rahat.
"Napayım ? Dişlerini gördün mü ? he he tatlı çocuk. Aaa bir de sevgilim. Ne şanslı kızım ama"
"Tanrı aşkına Lisa paniğin beni bile öldürdü!" dedi Taehyung alayla. Kafa sallayarak ona katıldığımı belirttim.
"Neden panik olayım ki ? Jennie avukat çağırdı. Onun avukatları iyi"
"O zaman beni niye çağırdın lan buraya ? Bir şey konuşuyorduk" dedim sinirle. Çevremizdeki bir kaç polis bize döndü.
"Avukat çağırman için çağırdım. Biliyorsun ben bizim avukatı çağırsam babamla annem çapraz sorguya alırlar beni. Önemli bir şey miydi ?" dediğinde göz devirdim. Dalacaktım şimdi şuna sonra bende nezarete girecektim. En azından rahatlamış olurdum.
"Avukatı beklemekten başka çaremiz yok" dedi Taehyung ve duvar kenarındaki sandalyelere oturduk. Gerçekten şu konuşmaya devam etmek istiyordum. Ah acaba Tae ile kavga etsem ve ikimizi nezarete atsalar rahat kalabilir miydik ? Yok bu sefer de Jk durmazdı.
"Gerçekten Jungkook'un babası duyarsa ne olur acaba ?" dedi Lisa.
"Bilmem. Onu hiç görmedik sanırım. Ah şeyde gördük şu dernek yemeğinde. Konuşmasak bile ürkütücü bir adama benziyor. Eh doğal olarak" dediğimde Lisa kafa salladı.
"Aslında öyle biri değil. Rose ve JK onu çok sever. O sadece dışarıya korkunç olan tiplerden" diye açıkladı Taehyung. Jungkook pek babasından bahsetmezdi, Rose ise hiç kimseden bahsetmezdi. Sadece sinir krizi sırasında söylediği şeyler vardı.
"Yine de onunla tanışmanın düşüncesi bile beni geriyor" dedi Lisa. Girişte avukatımı görünce elimi salladım ve yerimden kalktım. Lisa'yla beraber ona durumu açıkladıktan sonra avukat polislerin yanına gitti. Ben ve Taehyung ise eski yerimize döndük. Sadece bir kaç dakika sonra Jungkook bir kapıdan çıktı ve Lisa ona sanki on yıldır görmemiş gibi sarıldı. İkisi de yanımıza geldiğinde Kook yanıma oturdu.
