¤BTS- The truth untold¤
•
•
•Jimin
"Hadi aç şunu!" Diye bağırdım kapıya daha şiddetli vururken. Sonunda kapıyı açtığında göz göze geldik. Diyeceğim her şeyi unuttum.
"Jimin ?" Dediğinde yutkundum. Bu adam neden üzeri çıplak geziyor ? Bu soğukta hem de! Bakışlarım vücudunda gezerken gözleri gözlerimi takip etti.
"Of üzerimi değiştiriyordum! Gelsene" dedi ben kapıyı açıp içeri girdi. Hızla içeri girip ona bakmaya devam ettim. Tüh be eşofmanı giymiş bile. Geç kaldım. JIMIN! Az kendine gel ne saçmalıyorsun?
"Biraz uyuyacaktım ama biliyorsun böyle yatamıyorum. Jennie bir şey konuşacakmış. Çağırdı dikti beni buraya" diye söylendi kendi kendine ve maalesef üzerine bir tişört geçirdi. Saçları dağılıp havalandırken gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Sen neden gelmiştin? Su içer misin ? Koştun sanırım terlemiş gözüküyorsun ? " Dedi. Emin ol o koşmaktan değil. Ben ne diyecektim? Cevap vermeyince bana bir bardak su verdi. Suyu kafama diktim. Boş bardağı almak istese de bırakmadım. Benim derdim neydi be ? Konuşsana!
"Jennie'yi ne olarak görüyorsun? " Dediğimde kendime tekme tokat dalmak istiyorum. Kaşları çatıldı ve elimden hızla bardağı çekince bu sefer bırakmak zorunda kaldım
"Arkadaş" dedi ve bardağı masaya bıraktı. Benimde kaşlarım çatıldı.
"Neden sinirlendin ?"
"Çünkü saçma sapan bir soru sordun. Ne olarak görebilirim ki ? Gecenin köründe buraya gelmişsin ve ağzından çıkan ilk şey Jennie ? Hadi ama geldiğinden beri sinir krizi geçiriyorum bir şey mi oldu diye!" Dedi bağırarak. Çok sakin gözüküyordu aslında.
"Şuan sakin olduğumu falan düşünüyorsun dimi ? Of keşke hep gözüktüğüm gibi olsam Jimin. Ne istiyorsun? " Dedi bıkkınlıkla. Tamam kötü bir başlangıç olmuştu.
"Benim hakkımda ne düşünüyorsun ?" Dedim. Jimin şimdi bütün yollarını sikicem ama ha!
"Özür dilemem gereken biri, vicdan azabı çekmemi sağlayan biri" dedi ve dolaba ilerledi. Minik dolaptan bir bira çıkardı ve açtıktan sonra bir yudum aldı.
"Bilmediğimden değil Jimin...ben sadece mahcup hissediyorum" dediğinde her şeye siktiri çektim ve ona doğru yürüdüm. Birayı elinden kapıp kafama diktiğimde yutkunduğunu gördüm. Bunu bir daha görürsem kötü şeyler olacağını bildiğim için gözlerimi yumdum ve bütün şişe bitene kadar açmadım. Boş şişeyi yere atarken onu dolapla arama sıkıştırdım..
"Yoongi"
"Hı ?" Dediğinde gözleri dudaklarımdaydı. Dudağımı dişlediğimde dilini dudağında gezdirdi. Siktir ben bu çocuğu istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
high society • Taennie
ChickLitBirbirimizin kaderi olmak zorundaydık ve bunu kabullenmiştik. Çocukluğumuzdan beri kaderimiz bizim elimizde değildi zaten. İkimiz de buna alışıktık. Okuldaki son yılımızdan sonra o beklenen düğünle evlenecektik. Fakat önce o bana gelip başka birinde...