¤Meghan Trainor- Mee too¤
•
•
•Taehyung'un koluna girdiğimde gülümsedi. Bende gülümsedim. Beraber olun büyük balo salonuna girdigimiz de flaşlar patladı. Okulun dergi ekibi fotoğraflarımızı çekerken poz verdik.
"Gidelim" dedim ve yürümesini bekledim. Beraber bizimkilerin durduğu yere ilerledik.
"Kıyafetini değiştirmişsin" dedi Lisa. Kafa salladım.
"Düşündüm ki kırmızı bana her şeyden daha çok yakışıyor" dedim ve erkeklere döndüm.
"Beyler bugün çok yakışıklısınız"
"Diğerlerini bilmem ama ben hep öyleyim" dedi Jin. Gülerek Taehyung'un kolundan çıktım.
"Ben içecek bir şeyler alayım" dedi Jungkook ve göz ucuyla Lisa'ya bir bakış atıp gitti.
"Ah Jisoo'da geldi işte" dedim ve bizi görmesi için el salladım. Jisoo bise doğru gelirken Taehyung'a döndüm.
"Bak Taehyung. Bugün kolyesini takmamış" dediğimde Tae'nin kaşları çatıldı. Gülümsedim ve Rose'a döndüm.
"Ee Hoseok'la Beraber gelecektin" dediğimde kafa salladı. Hoseok'a kahve teklif etmeye gidip paniklemisti ve onu baloya davet etti. Hoseok'da kabul etti.
"Geldik zaten. O lavaboya gitti." Dediğinde kafa salladım. Taehyung kolumu tuttu.
"Jennie ne oluyor ?" Dediğinde kolumu kavrayan eline baktım.
"O elini çek Taehyung. Yoksa susmayacağım" diye fısıldadım kulağına. Elini hızla çekti.
"Ben Jimin'i bulmalıyım. Onu zor ikna ettim gelmesi için. Şimdi nerede kim bilir ? Az sonra gelirim" dedim ve hızla masadan ayrıldım. Jimin'i ararken simsiyah kıyafetleriyle tek başına oturan Suga'yı gördüm ve yanına gittim.
"Ee bende diyorum ki kim bu yakışıklı tek başına oturuyor? "
"Bu kızlar kör herhalde. Benim yerime ezik erkeklerle beraberler"
"O zaman şansını erkeklerden kullanmalısın" dediğimde surat astı. Omuzlarımızı birleştirdim.
"Şaka yapıyorum sadece. Merak etme bugün sana eşlik ederim"
"Aa Taehyung nasıl yalnız kalır ?" Dedi alayla. Omuz silktim.
"O yalnız kalmaz çünkü ben değil. Ah Jimin orada işte! Jimin" diye seslendiğimde bana döndü. Gözleri yanıma kayınca gülümsemesi soldu ama yanımıza doğru gelmeye başladı.
"Seni arıyordum"
"Bende! Sonra Suga'yı tek gördüm. Gel otur" dedim ve kolundan tutup onu öteki yanıma çektim.
"Çok güzel olmuşsun" dediğinde gülümsedim.
"Gece yarısı için heyecanlıyım. O yüzden bunu düşünmüyorum"
"Gece yarısı? " Dedi ikiside aynı anda.
"Ah hadi ama baloya ilk defa gelmiyorsunuz dimi ?" Dediğimde ikisi de boş boş gözüme bakmaya başladı. Geriye yaslandım.
"Komite her yıl random birine bir görev verir. Sadece komitenin bildiği biri. Gece ışıklar tam 3 dakikalığına kapanır. O kişi aramızdan birini seçer ve onu salondan çıkarır. Herkesin kim olduğunu bulması için 5 dakikası olur. Bu sıra da salondan çıkarılan kişi bir yere saklandırılır. Sonra okulda ip uçlarıyla onun yerini bulmaları gerekir"
"Bu saçmalık"
"Hayır. Bu hepimizi tanımamızı sağlıyor. Hem etrafındakine dikkat ediyorsun. Üstelik eğlenceli de. Dedektif filminden çıkmış gibi oluyorsun" dediğinde Suga bana döndü.
"Peki ya bulamazlarsa ?"
"O zaman gece 3 gibi saklayan kişiyi salıyor. Yani bu güven meselesi. Arkadaşını kurtarmak senin elinde oluyor" dediğinde omuz silkti. Ayağa kalktım.
"Birbirinizi öldürmeden beş dakika geçirin. Bugün için planlarım var. Geleceğim ve ikinizi de sağlam ve burada görmek istiyorum" dedim ve yanlarından ayrılıp içkilerin olduğu yerde içen Jungkook'a gittim.
"Naber ?"
"Öyle böyle. Sana sormalı diyeceğim ama bu sıralar gayet yerinde her şey" Dedi. Ya sorma çok yerinde!
"Arka tarafta sigara içelim mi ?"
"Bu hayatımda duyduğum en mantıklı şey. Gidelim Jennie" dedi ayağa kalkarken.
"Çantamı alıp geliyorum. Arkada buluşalım" dedim ve masaya geri döndüm. Lisa'nin kolunu tuttum ve masadan uzaklaştım.
"Arka tarafta"
"Ne ?"
"Jungkook arka da. O yüzden git ve şu konuyu sonsuza kadar kapatın."
"Ben...ona ne diyeceğimi bilmiyorum"
"Bulursun o zaman ama bu senin bahanen olmasın" dediğimde göz göze geldik.
"Neden ? Neden karışıyorsun ki ?"
"Çünkü önce sizin hayatınızı düzene sokacağım. Böylelikle ne yaparsam yapayım gözüm arkada kalmayacak. Şimdi git" dediğimde kaşları çatılsa da salondan çıktı. Hoseok ve Rose'a döndüm.
"Hoseok ? Seninle birer içki almaya gidelim mi ? Rose bana eşlik edebilir dimi ?" Dediğimde Rose hızla kafa salladı. Kenarda konuşan Taehyung ve Jisoo'ya bir göz atıp Hoseok'un koluna girdim..
"Aslında seninle bir şey konuşmak istiyorum"
"Rose hakkında mı ? Aslında baloya davet ettiğine şaşırdım ama...okulun orada olan şey-"
"Bu konu hakkında konusamam. Onun sana anlatması daha doğru ama Rose hakkında bir şey diyeceğim. Bildiğin gibi gece yarısı ışıklar gidiyor" dediğimde kafa salladı.
"Dansta olursam veya fark etmezsem gere yarısı olduğunu Rose'un yanında kal çünkü panikler. Kimin alacağını bilmiyoruz ve bunu yapan kişi Rose'u seçtiyse bile onu bırakma. Bizimkiler de buna dikkat edecekler tabi ki ama ben seni de uyarmak istedim. Sonunda bugün yanında olan sensin" dediğimde kafa salladı.
"Sağol Hoseok" dedim ve ondan ayrılıp yan yana oturan Jimin ve Suga'nın yanına ilerledim.
"Evet hallettim. Ah hadi ama birbirinizin yüzüne bile bakıyorsunuz" dediğimde Suga ayağa kalktı.
"Boşver. Hadi seninle dans edelim" dedi ve beni sahneye çekiştirdi. Arkama dönüp boş gözlerle bize bakan Jimin'e baktım. Sorun yok dercesine elini salladı. Piste geçtiğimiz de ellerini belime koydu. Sikeyim her şeyi. Jisoo benim yerime geçmek istiyorsa geçebilirdi. Onun yerinde olsam bende benim yerime geçmek isterdim. Ama şuan ki ben burada, sahnede ve karşımdaki bu çocukla dans etmek istiyordu. Bunu da yapacaktım.
•
•
•
Jennie olanlara çok sinirli. Tae'ye sinirli daha çok. Bir sonraki bölüm Lili'den devam 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
high society • Taennie
ChickLitBirbirimizin kaderi olmak zorundaydık ve bunu kabullenmiştik. Çocukluğumuzdan beri kaderimiz bizim elimizde değildi zaten. İkimiz de buna alışıktık. Okuldaki son yılımızdan sonra o beklenen düğünle evlenecektik. Fakat önce o bana gelip başka birinde...