B.30: I still fucking love u

1.6K 160 293
                                    

¤Olivia Rodrigo- Driver License¤•••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

¤Olivia Rodrigo- Driver License¤


Taehyung

"Nasıl ?" Dedim Suga'nın yanına giderken. Jimin'de hemen yanımız da bitti. Herkes kendi arasında konuşmaya başladı bile.

"Yanımdaydı ve lambalar açıldığında yoktu."

"Burada bir sorun var. İki kişinin olmaması gerekiyordu" dedi Jin yanıma geldiğinde.

"Komite görevi yıl kime verdi ?"

"Sorun da bu Tae bendeydi. Ben Jisoo'yu seçtim. Senin dediklerinden sonra kaynaşırız diye ama komite dedi ki sen saklama. Senin yokluğun belli olur. Bu yüzden komiteden biri saklayacaktı."

"O zaman Jennie nerede ?" Dedi Jimin. Tamam Tae Jennie olma vakti. Önce çevrendekini düşün.

"Rose ? Lisa Rose'u çıkarın" dediğimde Lisa ve Jungkook hızla Rose'un yanına gitti. Herkes sessizliğe bürünmüştü.

"Jennie'yi gören yok mu ?" Dedim çaresizce. Ne yapacaktım?  Jisoo oyun için çıktıysa Jennie neredeydi ?

"Siktir burada bekleyemem" dedi Suga sinirle ve etrafına bakındı. Buna ne oluyordu böyle ? Sinirle karşısına dikildim

"Senin endişelenmeni gerektirecek bir durum yok. Ben bulurum onu"

"Evet Jisoo'yu dimi ? Merak etme ben Jennie'ye bakacağım zaten" dedi sinirle ve beni itip gitti. Jimin'de onun peşine takıldım. Öfkem o kadar artıyordu ki kendimi tutamadı..

"Şu piç kendini ne sanıyor? " Diye bağırdım sinirle. Jennie'yi benden çok önemsediğini mi düşünüyordu ? Benim en yakın arkadaşımı benden çok önemseyebilir miydi ? Sinirle Namjoon'a döndüm.

"Jennie'yi arayalım. Okuldakiler zaten Jisoo'yu bulur" dediğinde kafa salladım.

"Ayrılalım. Ben bodruma bakarım"

"Bizim odaya bakacağım" dedi Namjoon.

"Bende öğretmenler katına gidiyorum" dedi Jin. Koşarak salondan ayrıldık. Umarım Jennie. Umarım bu da çocukça oyunlarındandır ve gülerek karşıma çıkarsın. Herkes salondan çıkarken bodrum kata indim. Telefonumun flaşı açıp içeriye baktım.

"Jennie ?"

"K-kim var orada? "

"Jisoo ? Sen misin ?" Dediğimde Jisoo odanın camına vurdu. Sadece dışarıdan açılan kalorifer oradaydı. Kapıyı açıp onu çıkardığında korkuyla bana sarıldı.

"Tanrım Tae çok korktum" dediğinde ona sarıldım.

"Sorun yok. Şuan herkes seni arıyor"

"Bu şey de neydi böyle ? Beni kim getirdi ?"

"Bu balo da olan bir şey. Seni uyarmadılar mı ?"

"Hayır. Biri benim ağzımı kapattı ve çığlık aldım ama beni tutup çekti"

"Ben korktuğun için attın sandım. Üzgünüm Jisoo. Ah lanet olsun." Dedim aklıma gelen Jennie'yle. Onu bulmam lazımdı. "Jennie'yi gördün mü? "

"Jennie mi ? Hayır. En son Suga'yla dans ediyorlardı" dediğinde kafamı iki yana salladım. Onların dans ettiğini bile görmemiştim. Aniden yangın alarmı çalmaya başladığında birbirimize baktık.

"Bu da ne ? Yangın mı çıktı ?" Dssi Jisoo panikle.

"Dışarı çıkalım hemen. Jennie'ye kiminle beraberse mutlaka dışarı çıkacak. Onu orada bulurum.

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎
Suga
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

"Bu kız tüm olayı çekiyor" diye söylendim sinirle

"Sadece biraz daha yavaş yürüyemez misin ? Sana yetişemiyorum" dedi Jimin. Sinirle ona döndüm.

"Sen ne yapıyorsun burada ?"

"Seninle Jennie'yi bulacağım" diye söylendiğinde bir kat yukarı çıkmak için merdivenlere yöneldim.

"Jennie'den sanane ki ?"

"Asıl sana ne ? O benim arkadaşım"

"Güzel! Git arkadaşını başka yerde ara" dedim sinirle. Kafasını iki yana sallarken ona baktım. Seni öpebilir miyim?

"Biliyorsun karanlıktan korkuyorum" diye fısıldadığında gülümsedin. Parmaklarımı ona uzatıp dudaklarını sıkıştırdım.

"Hani korkmuyordun" dedim gülerek ama şaşkın bakışlarıyla gözlerimin dudaklarına inmesi bir oldu. Hızla elimi indirdim.

"Gidelim" dedim ve yola devam ettim. Aramızdaki mesafeyi hızla kapatırken ben zorlanması diye biraz daha yavaşladım

"Jennie ?" Diye seslendim ve karanlık koridorda yürümeye başladım. Bir anda yangın alarmı çalmaya başladığında Jimin korkuyla zıplayıp ceketimin ucunu tuttu. Gülerken kafamı başka tarafa çevirdim. Ah alarm!

"Jimin sen dışarı çık."

"Ne ? Olmaz. Sensiz gitmem" dediğinde kaşlarım çatıldı.

"Yani iki kat...karanlık ve inemem"

"Jimin alarm çalıyor. Ciddi bir şey olabilir. Bir üst kata daha bakıp ineceğim" dedim ve bahçeden toparlanan öğrencilere baktım. Karşımda bir çocuk gibi kafasını iki yana salladığın da bakışları yerdeydi. İç çektim. Keşke seni hala lanet olası şekilde seviyorum diyebilseydim.

"Jimin bak ciddi-"

"Olmaz dedim. Seninle geleceğim. Ya beraber ineriz ya da beraber gideriz"

"Jennie'ye bakacağım!"

"Bende. O zaman gidelim" dedi ama hareket etmediğimi görünce elimi tuttu.

"Hadi ama Yoongi. İnatçı olduğumu biliyorsun. Seni bırakmayacağım" dediğinde gülümsemek istedim ama yapamadım. O kadar yüzsüz olamadım. Karanlık koridordan geçerken elimi bırakmadı ve beni çekiştirmeye devam etti. Kafamı camdan çevirdiğim de dışarıdaki kalabalığın büyüdüğünü fark ettim. Herkes çıkmış olmalıydı. Taehyun'un yanında Jisoo'yla beraber öğrenciler arasından geçtiğini gördüm. Bir yanda Namjoon ve Jin'de geziniyorum. Jennie'yi arıyor olmalılardı. Bir ışık patladı gibi oldu. İkimiz de durup cama dönerken aşağıdaki herkes kafasını yukarı çevirdi. Bir ışık değildi. Bir alevdi. Kırmızı bir elbise çatıdan süzülüyordu. Alevler içindeki elbiseye yere inene kadar kimse hareket etmedi. Herkesin bakışları yerdeki kül olmak üzeri olan elbiseye baktı. Kırmızılığı hala üzerindeydi. Jennie'nin elbisesi.




Sonraki bölüm Jennie'den ama tam kaçırılma anından başlayacak

high society • TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin