Karanlık

592 39 0
                                    

Ne kadar süredir camdaki yansimama baktığımın farkında değilken büyük ihtimalle vitrinde duran kitaplara göz gezdirdigimi düşünen yaşlı bir adamın gülümsemesiyle kendime gelebilmistim. Kafamı iki yana sallayıp kendime geldiğimde gitmek için harekete geçmiştim ki omzuma uzanan bir el sayesinde durdum. Arkama baktığımda kitapcinin kapısında dikilmiş en fazla 55-60 yaşlarında gözüken bıyıklı ve tonton sıfatına yakışır yaşlı bir adam gördüm. Endişeli bakışlarla elini omzumdan çekti ve:

- Kızım, iyi misin? Kötü görünüyorsun, dedi. Şaşırmıştim. Uzun bir aradan sonra ilk defa birisi bana gerçek bir samimiyetle nasıl olduğumu soruyordu.

- İyiyim, dedim kafamı olumlu anlamında sallayarak. Adam tatmin olmamışcasina gözlerime baktı ve:

- Bu havada, bu yağmurda neden sokaklarda dolasiyorsun kızım? Ne kadar da islanmissin. dedi aynı nazik ses tonuyla. İçeri gel de sana sıcak bir şeyler ikram edeyim.

Şaşkınlığım yüzüme ne derecede yansımışti bilmiyorum ama son anda cevap vermeyi akıl edebildim ve:

- Hayır, teşekkürler. dedim minnettar bir ses tonuyla. Eve gitmem gerekiyor.

Adam yine içten bir şekilde gülümsedi ve:

- Peki güzel kızım, sen bilirsin. Iyi akşamlar, dedi ve uzun bir aradan sonra ben de sıcak bir gülümseme gönderip yanından ayrıldım. Bu sefer hızlı adımlarla ilerlerken telefonumun titremesiyle düşüncelerimden siyrildim.

- Efendim?
- Nerdesin lan sen? dedi tanıdık ses.

- Eve gidiyorum Sarp, ne var? dedim baygın bir sesle.
- Kaç saattir telefonunu caldiriyorum, niye acmiyosun kızım? Beni delirtmeye mi çalışıyorsun sen?
- Duymadım, sessize almıştım.
- O telefon ben aradığımda açılacak! Duydun mu beni? dedi bağırarak. Sinirini telefondan hissedebiliyordum.

- Bağırma bana! dedim sinirle. Bu sefer sesini yükselten taraf ben olmuştum.

- Bak Deniz, telefonunu 50 kez caldirdim. Inanmıyorsan telefon kayıtlarına bakabilirsin. Başına bir şey geldi sandım ve kendimi kaybettim. Eğer biraz daha acmasaydin İstanbul'un altını üstüne getirecektim. dedi sakinleserek.

- Biraz kafamı toplamaya ihtiyacım vardı. Sahilde oyalandim biraz şimdi eve gidiyorum. Hala tek parçayım ve merak etme kimse tarafından taciz edilmedim. dedim. Ne var?
- Yok bir şey, özledim sadece seni.
- İyi, napabilirim?
- Özür dilerim güzelim, merak ettim açmayınca. Cevap vermedim ve birkaç saniye öylece nefeslerimizi dinledik. Sessizliği bozan Sarp oldu.

- Deniz, özür dilerim, uzatma.

- Hadi lan oradan, ozur dileyince her şey halloluyo mu? Bu özür denilen halt annemi de geri verecek mi bana? Eğer öyleyse ömrümün sonuna kadar özür dileyebilirim.

- Konuyu saptirma Deniz, seni son kez uyarıyorum. Ben aradığımda o telefon açılacak. Bitti.

Daha fazla sesini duymak istemiyordum. Ve yüzüne kapattım. Muhtemelen delirmis olmalıydı. Onu daha çok sinirlendirecek bir şey yaptım ve telefonu kapattım. Bana emir verilmesinden hoşlanmazdim. Telefonu çantama atıp eve doğru ilerledim. Babam Türkiye' nin sayılı zenginlerindendi. Ama ben asgari ücretle gecinen insanlarla dolu bir semtte tek başıma yaşıyordum. Eve yaklastigimda yaklaşık 10 kişiye selam vermiştim. Burası böyleydi. Zenginlerin samimiyetsiz naber lerine yüreği zengin insanların içten meraba larını tercih etmiştim.

Anahtarımı yaklaşık 3 dakika aradiktan sonra buldum ve apartmanın kapısını açtım. Içeri girdiğimde karşılaşmayı istediğim son kişi karşıma çıkmıştı.

- Oo, hoşgeldiniz Deniz Hanım, nasılsınız?
- İyiyim Mustafa Bey, dedim kafa tutar gibi. Siz nasılsınız?
- Valla kirasını zamanında ödeyen kiracılarim olsa iyi olacağım ama... dedi igneleyici bir şekilde.

- Merak etmeyin, yarın ödeyeceğim kirayi.
- Odeseniz iyi olur Deniz Hanım, zira kız başınıza sokakta kalmanızi istemem.
- Sanki çok güzel evin varmış gibi konuşup durma lan! dedim bağırarak. Evin içi buz gibi. Isinmiyo bile.
- Begenmiyosan çık kardeşim, dedi.

- Gidecek yerim olsa 1 dakika kalmam o boktan evde, merak etme. dedim.

Kafamı iki yana sallayarak yanından geçtim ve asansöre bindim. 4. kata geldiğinde indim ve kapıyı açtım. Yine zor bir gün geçirmiştim. Üzerimi değiştirip soğuk yatağıma girdim ve kendimi uykuya teslim ettim.

Intikamla DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin