"Tatil"

210 20 0
                                    

Medya: Kaan- Emre- Deniz- Kuzey- Egemen- Melih

- Deniz, uyan güzelim. dedi kulağıma tanıdık gelen ses. Gözlerimi açamıyordum, birinin ağzımı işgal ettiğinin farkındaydım ama bu kişi kimdi bilmiyordum. Bana suni tenefüs yapıyordu, dudaklarımı garip bir şekilde ayırıp içime doğru hava gönderiyordu ve birkaç defa elleriyle kalbimin üzerine baskı yapıyordu. Bunu birkaç kez tekrarladiktan sonra ağzımdan büyük bir su kütlesi fışkırmıştı, boğazımı kazırcasina öksururken zar zor nefes alabildiğimi fark etmiştim. İçime temiz havayı çekerken neler olduğunu hatırlamıyordum. Hafızamda kalan tek şey bara gidip eğlenmemizdi, neden üstümün sırılsıklam olduğunu bilmiyordum. Kuzey'le Egemen bana korku dolu gözlerle bakıyorlardı, onların da üzerlerindeki kıyafetler sırılsıklamdı. Buradan çıkarılabilecek tek sonuç beraber denize atlamış olmamızdi, ama neden buz gibi havada böyle bir aptallık yapmıştık ki?
- Deniz iyi misin? dedi Egemen meraklı gözlerle bana bakarken.
- İyiyim, dedim güç çıkan sesimle. Bana ne oldu?
- Şey, dedi Egemen kafasını kaşıyarak. Cümlesinin devamını getirememişti.
- Ben söyliyim, dedi Kuzey de araya girerek. Bu hayvan herif yüzünden denize düştün. Az kalsın boguluyordun.
- Doğru konuş. dedi Egemen sert çıkan sesiyle. Deniz özür dilerim güzelim. İnan bana gözüm dönmüştü, seni ittirdigimin bile farkında değildim.
Beynimdeki taşlar teker teker yerine otururken ikisinin de dağılmış yüzlerine baktım. Az önce birbirlerini öldüresiye dövmüşlerdi, arada gümbürtüye giden de ben olmuştum demek ki. Birkaç dakika önce hepimizin kafası iyiydi, buz gibi suya atlayınca kendimize gelmiştik. Egemen'in büyük bir güçle beni ittirdigi an aklıma geldiğinde irkilmiştim. İkisinin de gözü dönmüştü.
Birkaç gündür yaşadığım adrenalin hat safadaydı, son 2 yıldır gayet sakin ve sıradan bir hayat sürüyordum. Arada bu durumdan şikayet ederdim, ama şimdi çok iyi anlıyordum ki sakin giden bir hayat her gün ölümün ucundan dönülen bir hayat sürmekten daha keyifliydi.
Yerden kalkmaya çalıştığımda başaramayıp yere yığılmıştım. Başım catliyordu, gece haddinden fazla alkol almıştım. Uzun süre içmeyip bir anda yüklenince bedenime ağır geliyordu.
Kuzey beni kucağına alırken ona hayır diyememiştim, zaten istesem de bu halde yürüyemezdim. Ellerimi boynuna dolayıp başımı boyun girintisine gömdüm. Kokusunu içime çekerken midemin kalktığını ve kusmak istediğimi fark ettim. Aldığım alkol, Kuzey'in büyüleyici kokusu ve az önce yaşananlardan sonra bu normaldi tabi.
- Kuzey dur. dedim kesik kesik çıkan sesimle.
Kuzey bir anda olduğu yerde dururken telaşlı gözlerle bana bakıyordu.
- Ne oldu? dedi kaşlarını çatarak.
- Kusacağım. dedim mırıldanarak. Beni bırakmıyordu, ne dediğimi anlamamıştı sanırım. Zaten o kadar kısık bir tonda söylemiştim ki, kendim bile zor duyabilmiştim. Tekrar söylememe fırsat bırakmadan midemdeki her şeyi Kuzey'in üzerine çıkarmıştım. Midem boştu, gelirken bir şey yememiştim. Çıkardığım şey sadece rengi değişmiş bir sıvıdan ibaretti, yine de mide bulandırıyordu. Kuzey sanırım şimdi ne demek istediğimi anlamıştı. Beni yavaşça yere bırakırken üzerindeki ıslak ve lekeli t shirte baktı.
Yüzünde mide bulantisina dair bir belirti aradım, ama yoktu. Ne yani, bu görüntü ona göre iğrenç değil miydi? Oysa benim baktıkça tekrar kusasım geliyordu.
İçimden gelen yeni bir öğürme isteğiyle koşarak denizin kıyısına geldim. Aşağı doğru eğilmiş öğürüyordum, ama bu sefer çıkarabileceğim bir sıvı kütlesi dahi kalmamıştı. İçimdeki öğürme isteğini bastıramıyordum. Egemen geriden bana bakıyordu, sanırım midesi bulanmıştı. Kuzey tekrar yanıma gelirken arabadan çıkardığı su şişesinin kapağını açıp avucuna biraz döktü, sonra da saçlarımı geriye attırarak yüzümü yıkamaya başladı. Şişeyi elinden alıp ağzımı birkaç kez çalkaladım. Kendimi rahatlamış hissediyordum ama üzerini mahvettigim için duyduğum utanç daha ağır basıyordu. - İyi olduğuna emin misin? İstersen bir hastaneye gidelim. dedi Kuzey başını bana doğru eğerek.
- Gerek yok. İyiyim ben. dedim içime derin bir nefes çekerek.
Kuzey bir adım geri çekilerek üzerindeki t shirti tek hamlede çıkardı.
Kusursuz bedeni bu hareketiyle gözler önüne serilirken ona doğru bakmamak için büyük bir gayret sarf ediyordum. Egemen kaşlarını çatmış, bize bakıyordu.

Intikamla DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin