Acımasız İtiraf

159 9 11
                                    

Şehitlerimize Allah' tan rahmet diliyorum. Milletimizin ve yüce Türkiye Cumhuriyeti Devleti ' nin başı sağolsun.
# terörülanetliyoruz#

Kuzey ' in bütün acımasız duyguları barındıran buz mavisi gözlerine son kez bakıp hayatımın ilk hırsızlık deneyimine doğru aslında korkak, ama emin görünümlü adımlarla ilerlemeye başladım.
Emre elime birkaç kağıt vermişti, dosyanın içindekilerle bunların yerini değiştirecektim. Verdiği kağıtları koluma astığım büyük Piere Cardin marka çantanın içine tıktım.

Holdingin girişindeki 5 basamaklı merdivenlerden çıkıp içeri girdim. Girişte güvenlik önlemlerinin bulunduğu bir bölüm vardı, bayan bir görevli elinde tuttuğu aletle üzerimi aradı ve temiz olduğunu anlayınca gülümseyerek geçmeme izin verdi. Aynı şekilde ona gülümserken içerideki büyük asansörün önüne geldim ve yukarı düğmesine basıp beklemeye başladım. Asansör zemin katta durduğunda ayağımdaki topuklu ayakkabıların yerde bıraktığı tok sesle asansöre adım attım ve 8' e bastım. Asansörün içi çok genişti, aynı zamanda benimle birlikte genç bir adam da binmişti. Adam çok cool görünüyordu, henüz 25- 30 yaşlarında olmasına rağmen fazla resmi giyinmişti. Üzerinde beyaz bir gömlek ve lacivert bir yelek vardı, gömleğini zorlayan kasları vaktini spor salonlarında harcadığının göstergesiydi. Kumrala çalan açık kahve saçlarına modern bir şekil vermişti, aralarına attırdığı ombreler de ne kadar bakımlı biri olduğunu gösteriyordu. Ben onu kaçamak bakışlarla izlerken aynısını o da bana yapmakla meşguldü. Görüntüsüne bakılırsa gecelerin çapkın veliahtlarindan biriydi, ne kadar zengin olduğunu tahmin bile edemiyordum. Büyük ihtimalle holdingin CEO' su falandı, yoksa bu kadar havalı olmasının başka bir nedeni olamazdı.
Sonunda göz göze geldiğimizde utangaç bir şekilde gülümsemeye başladım, o ise benim aksime fazla rahattı. Bembeyaz düzgün biçimli dişlerini göstererek mükemmel gülümsemesini bana gönderip konuşmaya başladı.
- Selam, dedi hala arsızca gözlerini üzerimde gezdirirken.
- Selam, dedim üzerimdeki gerginliğin sesime yansımasına engel olamayarak.
- Sizi daha önce burada gördüğümü hiç sanmıyorum .
- İş görüşmesi için geldim, dedim bana inanmasını dilerken. Utangaç ve garip tavırlarım dikkatini çekmiş gibiydi.
- Rahatla biraz, dedi sonunda beni gevşetmeye çalışan bir ses tonuyla. Sadece bir iş görüşmesi. Bu kadar gerilmene gerek yok.
- Bu işe ihtiyacım var. dedim aklıma gelen ilk şeyi söylerken. Bu sırada asansör durup 8. kata gelmiştik. İkimiz de aynı yöne doğru ilerliyorduk.
- Eminim, bu güzellikle işe kabul edilmen çok da zor olmayacaktır.
Bu kadar rahat tavırlar sergileyen insanlardan nefret ederdim, beni gevşetmek yerine daha da gerdiklerinin farkında değillerdi çünkü. Karşımdaki adam da onlardan biriydi.
- Umarım, dedim gülümseyerek. Ama insanların aklında dış görünüşümle değil, imza attığım başarılarla kalmak isterim.
Çocuk bunu söylememle garip bir şekilde yüzüme bakmaya başlamıştı, sanırım benim de diğerleri gibi olduğumu düşünüyordu. Bu cevabın onu fazlasıyla şaşırttığına emindim.
- Her neyse, dedi olduğu yerde durup yönünü bana doğru çevirirken. Ben Buğra Mertoğlu.
- Deniz, dedim bana uzattığı elini sıkarken . Holdingin adı Mertoğlu ' ydu, bu çocuk tahmin ettiğim gibi buranın veliahtlarından biriydi. Belki de babamın ortaklık kuracağı adamın oğlu ya da yeğeni olabilirdi.
Memnun oldum.
- Ben de, dedi anlamlandıramadığım bir bir bakış ve gülümseme ile gözlerime bakarken. Elimi ondan çekip emin adımlarla ilerlemeye başladım . Büyük harflerle " Cem MERTOĞLU " yazan bir kapı gördüğümde önünde durdum. Kapının yanındaki küçük masada sekreter olduğunu tahmin ettiğim sarışın ve kocaman kemik gözlükleriyle bana gülümseyen kıza baktım.
- Randevunuz var mıydı? dedi son derece ince tutmaya çalıştığı ses tonuyla.
- Hayır, dedim bunun bir sorun çıkarmamasıni dilerken. İş görüşmesi için gelmiştim.
- O zaman sizi biraz bekletmem gerekiyor, dedi oturduğu sandalyeden kalkıp kapıya doğru ilerlerken. Burada bekleyebilirsiniz. Gösterdiği büyük ziyaretçi koltuklarına oturup beklemeye başladım. Çok geçmeden sekreter kız yüzünden eksik etmediği gülümsemesi ile odadan çıkıp yanıma geldi ve tam onumde durdu.
- Buyrun, Cem Bey sizi bekliyor.
Ayağa kalkıp tekrar üzerimi düzelttim, adamın nasıl bir karaktere sahip olduğunu bilmiyordum, belki de fazlasıyla disiplinli biriydi. Hareketlerime ona göre şekil vermeyi planlıyordum .

Intikamla DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin