Birkaç Yalan Önce

173 10 6
                                    

Multimedya: Deniz' in aldığı elbiseler

İyi okumalar.

- Maviş mi? dedi iğrenircesine bir ses çıkararak aynı zamanda kahkaha atmaya başlamıştı. Ben bu repliği bir yerden hatırlıyorum.
- Sen dizi mi izliyorsun yoksa? dedim gülerek.
- Ne izleyeceğim be, saçmalama, dedi sinirlenerek. Fragmanı görmüşümdür oradan yani. Ayrıca iğrenç bir lakap, bana bi daha sakın öyle seslenme.
- Ne yani, hoşuna gitmedi mi? dedim tek kaşımı kaldırarak. Uzandığı yatakta doğruldu ve ciddi bir hal takındı . Yüzünü yavaşça yüzüme yaklastıriyordu, korkmaya başlamıştım. Midem bir öpüşmeyi daha kaldıramazdı. Kendimi geriye doğru çektim ama gerek yoktu, çünkü öpmek gibi bir niyeti olduğunu sanmıyordum.
- Gitmedi, dedi gözlerini dudaklarıma indirerek. Onu hiç bu kadar ciddi görmemiştim. Karizmamı sarsıyorsun.
- Hadi ya? dedim gülümseyerek. Ortamı yumuşatmaya çalışıyordum ama o ciddiyetini hiç bozmadan dimdik dudaklarıma bakıyordu. Belki de rujumun rengi ilgisini çekmişti, bilmiyordum. Ama bu kadar dikkatli bakacak kadar absürt bir renk kullandığımı sanmıyordum.
- Ayrıca böyle konuşursan kimse benden korkmaz. Sen bile.
Sesi neden alçalıyordu ki? Bu aslında sinir bozucuydu, ya da birini tahrik etmek için kullanılan bir yöntemdi. Rahatsız olmuştum, belki de hoşuma gitmişti ama gururumdan kendime itiraf edemiyordum.
- Senden korkan kim? Ben mi? dedim hayretle. Sesim garip çıkmıştı, sanki aslında korkuyordum, ama bunu gizlemeye çalışıyordum gibi.
- Sen, dedi başını yukarı aşağı hafifçe sallayarak.
- Saçmalama, senden neden korkayım?
- Korkmuyorsun, öyle mi? dedi ve saniyelik olarak gözlerini dudaklarımdan ayırıp başka yere dikti. Ama aynı bakışlar 3 saniye sonra eski yerini almıştı.
Aynı gün içinde aynı konuşmayı başka biriyle yapmaktan sıkılmıştım, tüm erkekler beni korkuttuğunu sanıyordu galiba.

Sıcak nefesini yüzüme üfleyerek yaklaştı,ondan korktuğumu anlamasın diye hareket edemiyordum, işte bu çok kötüydü.
O zaman neden benden kaçıyorsun?
Ağzım kelepçe takılmış gibi susuyordu, beynimde cümleleri sıralıyordum ama dilim aklıma ihanet edip ona duyuramıyordu.
Artık aramızda santimler vardı, ve o gitgide yaklaşıyordu. Durması için dua ediyordum, durmazsa onu ittirmek zorunda kalırdım. Ya da belki de daha kötü şeyler olurdu.
İşte bunun gibi. dedi aramızda sadece 3- 5 santimlik bir mesafe kaldığında. Aslında içimden deli gibi kaçmak geliyordu, ama biraz oyundan kimseye zarar gelmezdi.

Kendimi ona biraz daha yaklaştırdım, aramızda sadece 2 santimlik bir mesafe kaldığında durdum. Bu sefer o benim gözlerime, bense onun koyu kırmızı dudaklarına bakıyordum. Yüzümde canını yakmak isteyen bir gülümseme belirmişti, bu şımarık ve ergen genç kızların istediğini elde etmek istediğinde takındığı türden bir gülüştü.
- Hadi ya, dedim sesimi biraz alçaltarak. Bu sesin nasıl benden çıktığını bilmiyordum, şoka girmiştim ama bozmadan devam ettim. İspatlayabilir misin?
Ses tellerim ilk kez kadınsılığını kullanıyordu. O kadar gerçek benden farklı çıkmıştı ki bu ses. Kendimden utanmıştım, bildiğimiz türden kadınlar bunu müşterisini etkilemek ve ücreti artırmak için yapardı. İntikam için kendimden bile vazgeçmiştim ben. Artık beni kim korkutabilirdi ki?

Kuzey şok olmuş bir yüzle bana bakıyordu, benden böyle bir performans beklemediği kesindi. Benim yüzümdeki gülümsemenin aynısı kusursuz yüzüne yerleşirken pes edip vazgeçmesini bekliyordum, ama o Kuzey ' di, nerede ne yapacağı belli olmazdı.
- Emin misin? dedi dudaklarımızın kavuşmasına sadece nefeslerimiz engel olurken. Artık bütün hücrelerimizi yakından görebiliyorduk. Bunu gerçekten istiyor musun?
- Evet, dedim olumlu anlamda başımı yukarı aşağı sallayarak.

Gülümsemesi adice bir hal almıştı. Minik kalbim tir tir titrerken bedenim onu uyarıyordu, korkusunu belli etmemesi için.
- Sen kaşındın, dedi son kez ve beklenen hamleyi yapıp cehennem sıcağı gibi dudaklarının dudaklarımı kavurmasına izin verdi.

Intikamla DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin