"Yemin"

211 14 1
                                    

- Ne gerek vardı buna? dedim Kuzey'e bakarak. Tekerlekli sandalyeyle beni arabaya kadar taşımak istiyordu, yürüyebileceğimi söyledim ama doktor herhangi bir baş ağrısı nedeniyle bayılıp yere yığılmami istememişti. Aynı şekilde Kuzey de. Zaten yaralarım hâlâ acıyordu, kendimi de halsiz hissediyordum. Daha fazla direnmeyerek oturdum ve hastane görevlisi ile büyük asansöre bindik. Kuzey de diğeriyle iniyordu. Açıkçası korkuyordum, şu saatten sonra bir kaçırılma vakasını daha kaldıramazdım. Zaten adamda da pek güvenilir bi tip yoktu ama neyseki karşımda Kuzey'i bize doğru yürürken görünce içim rahatlamıştı.
Arabanın yanına geldiğimizde Kuzey beni kucağına aldı ve ön tarafa doğru yavaşça oturttu. Bunu çok dikkatli bir şekilde yapmıştı, bi yerimin acımasını istemiyordu. Kendisi de dolantıktan sonra şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı ve gazı kökledi. Aklıma arabadan atlayışim geldiğinde içim ürpermişti. Aslında bu bir nevi intihar girişimiydi ama kesinlikle böyle bi amacım yoktu. Bu kadar günahımın yanına bir de bunun eklenmesini istemiyordum.
Eve gittiğimizde Kuzey mahallenin köşesinde arabayı durdurdu. İnmek için ayaklandim ama sinirli gözlerle bana baktı. Kapımı açıp bi elini bacaklarımın altından diğerini de boynumun altından geçirip beni havalandırdı. Ben de ellerimi boynuna dolarken bunun işime geldiğini düşündüm. Bunu bi daha asla yapmayacağını biliyordum, beni şaşırtmıştı.
- Kuzey buna gerek yok. Kendim yürüyebilirim. dedim mahcup bi ifadeyle. Zaten başına bir sürü dert açmıştım, bi de beni böyle kucağında taşımasına gerek yoktu.
- Şşş, dedi beni susturmaya çalışarak. Zaten çok ağırsın, bi de beni konuşturarak enerjimi daha fazla sömürme.
- Hiç de bile, dedim sinirle. Ben 52 kiloyum. Yani ideal bi kilodayım.
- Hadi ya, dedi sırıtarak. Buradan bakınca 70 gibi gösteriyorsun. Sanırım sana bi diyet programı hazirlatmalıyım.
- Gıcık, dedim başımı boynuna gömerek. Asansöre binip dairenin önüne geldiğimizde beni yere indirdi ve sepetteki anahtarı alıp kapıyı açtı. Yürümeye çalıştığımda aynısını tekrar yapıp beni kucakladı ve içerideki koltuklardan birine yavaşça yatırdı. İçeriden elinde bir battaniye ve yastıkla geldiğinde rahat etmem için gerekenleri yaptı ve karşımdaki koltuğa geçip oturdu. Cebinden telefonunu çıkarıp birini aradı ve kısa bir konuşma yaptı. Telefonunu tekrar cebine koyup bana baktı.
- Seninle ilgilenmesi için bi kadın tuttum. Biraz sonra burada olur, dedi sakince.
- Kuzey ben kendi işimi kendim görebilirim. Bakıcıya ihtiyacım yok.
- Evet var, bunu son sürat giden bi arabadan atlamadan önce düşünecektin. dedi biraz bağırarak. Sesi ısrar istemeyen bi tondaydı. Her saat başı yanında olamam. Halletmem gereken işler var. Sonra geleceğim zaten.
Aslında bana hiç tanımadığım bir kadının bakması yerine Kuzey'in ilgilenmesini tercih ederdim. Bir şey söylemeyip başımı eğdim ve üzgünce önüme baktım.
- Bakma öyle, dedi masumca. İşlerimi halledip geleceğim. Zaten sen git desen de gitmem, unutma.
- Onu biliyoruz, dedim sırıtarak.
Biraz sonra kapı çaldığında Kuzey kalkıp kapıyı açtı ve içeri giren kişiye baktım. 35- 40 yaşlarında gösteren bir kadın içeri girdiğinde gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Kadın yaşının aksine iddialı giyinmişti, sanki birilerini etkilemeye çalışıyordu. Açıkta kalan yerlerini örtme ihtiyacı duymadan rahat bi şekilde koltuğa geçip oturdu. İtiraf etmeliydim ki kadın biraz şeydi... Seksi.
- Meraba, dedi kadınsı sesini kullanarak konuşmaya başladığında. Şaşkınlıktan konuşamıyordum, benim yerime Kuzey cevap vermişti.
- Hoşgeldiniz, ilgilenmeniz gereken kişi Deniz, dedi yavaşça. O kadından hiç de etkilenmiş gibi durmuyordu. Size detayları önceden anlatmıştım. Ne yapmanız gerektiğini zaten biliyorsunuz.
- Evet, hiç merak etmeyin, dedi kadın aynı sesle ve Kuzey' e sanki üzerine atlayıp parçalayacak gibi bakıyordu.
- Ben çıkıyorum. Akşam uğrarım, dedi Kuzey ve ceketini alıp evden ayrıldı. Kadın gözlerini tekrar bana diktiginde sadece gulumseyebildim.
- Ben Derya, dedi o da aynısını yaparak.
- Deniz, memnun oldum.
- Tanışmadan önce isterseniz ben size sıcak bir çorba yapayım. Mutfak nerede? dedi ve ayaklanıp soru sorarcasına bana baktı.
- Koridorun solundaki 2. oda. dedim. Kadın kıvırtarak yanımdan ayrıldı. Bu kadında hoşuma gitmeyen bir şeyler vardı, insana hiç güven verici bir tipi yoktu. Zaten evimde bir yabancının olması beni fazlasıyla rahatsız ediyordu. Kuzey'in kadını araştırmış olduğunu düşünerek kendimi rahatlatmaya çalıştım.

Intikamla DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin