outside: 14

3.4K 570 593
                                    


sonraki bölüm için 200+ yorum ve 50+ oy beklemek 

iyi okumalar bebekolarım

"Hyung, daha ne kadar sürecek?"

Jeongin başı öne düşmüş, ağzından yüzünden akan kanlarla zorlukla konuşurken nefes almakta bile zorlanıyordu. Dizlerinin üzerine oturmuş, bilekleri arkadan bağlanmış şekilde fena dayak yemişti.

"Bilmiyorum, sadece sabret." Chan küçüğünden farksızca konuşmuş, dişlerini sıkarak doğrulmaya çalışmış ama becerememişti.

"Eve döndüğümüzde Seungmin bana hizmet etmezse, onu eşkıyaların eline bırakırım." dedi Jeongin nefes nefese. Başını hafifçe sarsmış, yüzündeki kanlara yapışan saçlarını ayırıp ağzında biriken kanı tükürmüştü.

"Umarım hizmet edecek kadar sağlıklıdır." dedi Chan başını rutubetli duvara yaslarken.

"Ne kadardır buradayız?"

"İki..."

"İki saat çok az." dedi Jeongin kaşlarını çatarak.

"İki gündür buradayız Jeongin." diye düzeltti Chan onu. Jeongin'in ağzından şaşkınlık nidaları dökülürken kapı bir anda açılmış, boş odada duvara çarparak yankı yapmıştı.

"Günaydın sabah güneşlerim. Masaj servisimizin ücretini nasıl ödemek istersiniz?" dedi Jungkook içeri yürüyerek. Hemen yanındaki Seonghwa da oldukça eğleniyor gibiydi.

"Seungmin burada mı?" dedi Chan kendini umursamadan.

"Burada, onun da konaklama ücretine ihtiyacımız var. Ne yapsak ki?" Jungkook eski arkadaşının çenesini kavrarken Chan dişlerinin arası kan doluyken sırıttı.

"Senin derdin benimle, Jungkook. Bırak çocuğu, Jeongin'le gitsinler." dediğinde Jungkook onun çenesini sertçe sıkmıştı.

"Benim derdim bölgeme giren herkesle, Chan. Senlik özel bir durum yok." Chan dişlerini sıkarken Jungkook elini çekip ayağa kalktı. "Getirin şu güzel çocuğu, nazik olun."

Seonghwa dışarı çıkmış, peşinden gelen Seungmin'le beraber içeri tekrar girmişti. Seungmin gördüğü Chan ve Jeongin'le gözlerini kocaman açtı.

"Tanrıya şükür, iyisin." dedi Chan çocuğu incelerken.

"Bu yaptığınız iğrenç, ne suçları vardı? Sadece beni aramaya gelmişler." diyip öne atılacağında kolundan sertçe tutulmasıyla ilerleyememişti. Kolunu tutan Seonghwa'ya kötü kötü baktı.

"Ne istiyorsun bizden, söyle verip gidelim."

"Birinizin canı fena olmazdı. Bir daha bölgeme giremeyeceğinizi anlarsınız, ibretlik."

"Jeongin ve Seungmin gitsin." dedi Chan. "Benimle hesaplaş."

"Hyung, ne diyorsun amına koyayım?" dedi Jeongin dehşetle.

"Sus. Gönder ikisini." Chan dişlerinin arasından konuşurken Jungkook başıyla onayladı.

"Çıkarın ikisini."

"Chan saçmalama lütfen." dedi Seungmin.

"Sadece gidin."

"Chan, hayır, lütfen." Seungmin onu kollarının arasına alarak durduran Seonghwa'nın elinden kurtulmaya çalışırken Chan başını eğerek ağzındaki kanı tükürdü.

"Oyalanma ve çıkar ikisini."

"Bu çocuk sürekli adını sayıklayıp duruyor, sevgili misiniz?" Chan göz devirirken Jungkook Seungmin'e döndü. "Sevgiline son kez sarılabilirsin küçük köpek."

outside // chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin