outside: 19

3.5K 568 507
                                    

GÜNAYDIN BÖLÜMÜ

sınır koysam da gerçekleşmez gibi bir his ama yine de koyacağım

bmlüm sınırları 50+ oy ve 200+ yorum

iyi eğlenceler

--

"Senle görüştükten birkaç gün sonra fırtına çıkmıştı, yine çıkacak." dedi Seungmin dışarı'yı ağabeyine anlatırken.

Herkes bir yerlere gitmiş, evde Jisung'la beraber üçü kalmıştı. Seungmin kucağına yattığı ağabeyine kendini sevdirirken Hyunjin o ne anlatırsa ilgiyle dinleyip, özlediği kardeşinin saçlarını okşuyordu.

"Ya, baktıkça kıskanıyorum." Jisung yanlarına oturmuş, Seungmin'in bacağına hafifçe vurmuştu. "Ne şanslısın, sana aşık bir ağabeyin var."

"Ben de ona aşığım. Canım benim." Seungmin gülerek dönüp büyüğünün beline sarılmış, kafasını karnına bastığı yüzünü sürtmüştü ve acayip sesler çıkarmıştı. Hyunjin alışık olduğu garip sesleri bile özlediğini fark ederken burnuyla karnını deşen kardeşinin saçlarını okşadı.

"Seungmin kucağıma düzgün otur ya sarılamıyorum." demesinin üstünden bir saniye geçmişti ki Seungmin kucağına oturup büyüğüne ahtapot gibi yapıştı.

Jisung ikisine gülmüş, ocaktaki tencerenin altını kapatmak için kalkmıştı ki dış kapı çalınca önce oraya yöneldi.

Minho elindeki torbaları kenara bıraktığı gibi sevgilisinin beline sarılıp onu yandaki duvara yaslayarak öpmeye başladığında Jisung karşılık vermiş, nefesi kesişince geri çekilip elini boynuna sararak derin bir nefes almıştı. "Ne oluyoruz?"

"Seni özledim." Minho genci kucağına bir çırpıda alırken Jisung güldü. "Ne?"

"Ev sakin." dedi Minho onu duvardan ayırırken. "Seungmin ağabeyinle yağmurluklarınızı giyip dolaşmaya çıkmaya ne dersiniz?" derken gözlerini Jisung'ın dudaklarından bir saniye bile ayırmamıştı.

"Harika bir fikir, değil mi? Hadi Hyunjin, gidelim. Seni keçilere götüreceğim." dedi Seungmin ağabeyinin kucağından kalkarken.

Minho ve Jisung içeri geçerken Seungmin açık ocağı kapatmış, eline yağmurlukları alıp büyüğünü hızlıca evden çıkarıp kızaran yüzüne eliyle hava yapmıştı.

"Hep böyleler mi?" dedi Hyunjin eğlenerek.

"Hayır, ilk defa öpüştüklerini gördüm neredeyse." dedi Seungmin utançla. O an aklından geçenler, Minho ve Jisung yerine kendisi ve Chan'ın bu şekilde bir haliydi.

"Neden bu kadar utandın?" dedi Hyunjin yağmurluklardan birini alıp boynuna bağlarken. Seungmin'in yağmurluğunu da boynuna bağlamış, kardeşinin omzuna kolunu atıp onunla yürümeye başlamıştı.

"Öyle, utandım işte. Biliyor musun Felix Changbin'i fare ısırınca çok fena öptü."

"Biliyorum, sabah bahsediyordun." Hyunjin gülerek. "Siz hiç öpüştünüz mü?"

"Hayır! Daha bir, iki, üç, dört, beş; neredeyse bir hafta bile olmamış." dedi parmaklarıyla günleri sayarken. Hyunjin gülerek küçüğünün sıcacık yanağını öptü. "Hayallerinden mi utanıyorsun Seungmin?"

"Hyunjin! Yah, cevap vermeyeceğim sana işte." dedi kolunun altından kaçıp kafasına göre bir yöne giderken.

"Nereye gittiğini biliyor musun?" dedi Hyunjin ona doğru seslenip.

"Köye gidiyordu bu yol, gitmiyor muydu? Gidiyordu, emin değilim. Galiba gitmiyordu. Of! Bildiğimi de unuttum senin yüzünden!"

Hyunjin utanınca şapşallaşana kardeşine gülerken karşıdan gelen Felix ve Changbin'i görmüş, onlara gülümsemişti.

outside // chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin