outside: 21

3.5K 553 238
                                    

günaydın dün gece olanlarla alakalı son kez bir şey söylemek istiyorum

bir karakter hakkında olumsuz his ve düşüncelere sahipseniz bunu sakin bir yorumla da belirtebilirsiniz. acı dolu bir ölüm dilemek, doktora gitmeni gerektiği anlamına geliyor olabilir. gece ne kadar kötü hissettiğimi tahmin edemezsiniz. bir daha olduğunda uyarı yapmadan direkt yorumları sileceğim, çizmeyi aşan varsa haddini bildireceğim. kurgu dünyasına bu kadar nefret dolu bir şekilde yaklaşmanız hiç hoş değil. ayrıca ficlerin etiketlerine veya tanıtımlarında az çok kurgudan bahsetmeye çalışıyorum, ne okuduğunuzu / okuyacağınızı bilerek başlayın kurgularıma.

iyi okumalar, wolfgang dinlemeyi unutmayın

-

Elektriğin kesildiği, karanlığın bastırdığı bir akşam ateşin yaydığı ışıkta Sana korku hikayesi anlatmıştı.

Seungmin korktuğunu söyleyerek susmasını söylese de diğerlerinin onu bebeklemesiyle oturup dinlemek zorunda kalmış, korkunca daha karanlık olan odalara gitmeye de cesaret edememişti.

Sırtını Chan'ın göğsüne yaslamış, ellerini birbirlerine kenetleyip kendini Chan'ın bacaklarının arasına hapsederek dizlerini kendine çekmişti. Chan küçüğünün ellerini okşayarak boynunu öperken, karanlık olduğu için Seungmin de ağabeyinden çekinmiyordu, Sana bir anda kükrer gibi bir ses çıkarınca hala hikayelerin etkisinden çıkamayınca sıçrayıp dişlerini sıktı.

"Sana, uslu dursana ya." Dedi Chan sevgilisini sıkıca kavrarken.

"Ama çok tatlı, şuna bak, kedi gibi sokuldu sana."

"Bu kardeşimi korkutabileceğin anlamına gelmşyor." dedi Hyunjin kaşlarını çatarak. "Ben yokken de Seungmin'e böyle mi davranıyordunuz?"

"Hayır, gayet ilgiliydik, el üstündeydi Seungmin ve Felix. Gerçi Felix artık başka şeylerin de üstünde ama..." Jisung imayla konuşurken Jeongin gülmüş, yanındaki gencin koluna vurmuştu. "Üstte olan hanginiz?"

"Ben tabii ki." dedi Changbin kaşlarını çatarak.

"İnanmam." Minho arkadaşıyla alay ederken Changbin ona el hareketi çekmişti.

Hyunjin, ona değil de Chan'a sokulan kardeşine bir miktar bozulsa da ellerini birbirine vurdu. "Hadi, yatıyoruz artık."

"Ryujin bu gece de benimle yatıyorsun, Jeongin hala iyileşmedi." dedi Sana yatağa çıkarken. Ryujin onu onaylamış, yatağa çıkmıştı.

"Küstüm zaten ona, istese de uyumam." diyerek yorganın altına girdiğinde Hyunjin yerden kalkmış ve kardeşine elini uzatmıştı. Seungmin yerden kalkıp büyüğüyle odaya girmiş, Changbin'in yatağına yerleşmişti.

Changbin, Felix, Jisung ve Minho da odaya girince Chan ateşi söndürmüş, aessiz eve yüksek sesle iyi geceler dileyerek odaya girmişti.

Yatağına uzandıktan birkaç dakika sonra fırtınanın uçurduğu bir nesne duvara seslice çarpınca Seungmin ufak bir çığlık kaçırmıştı ağzından.

Evdekiler uyku sersemi onun sesine gülerken Seungmin Hyunjin'e arkasını dönüp tamamen kolları arasına girerek ona yaslandı.

"Rüzgardı, korkma." dedi Hyunjin belini sıkıca kavrarken.

"Hyunjin duvarla arana yatayım ama beni sıkıca sar yine, olur mu? Yatağın altı hiç güvenli hissettirmiyor."

"Omzum ağrıyor o tarafta." Seungmin ağlamaklı bir ses çıkarırken Chan o tarafa döndü.

"Buraya gel istersen."

"Gideyim mi?"

"Uyuyabileceğin yer nereyse oraya git Seungmin, uykum var benim."

Seungmin doğrulmuş, zar zor seçtiği yatağa dönmüştü.

"Chan, görüyor musun beni?"

"Görüyorum, gel."

"Ama üstüne atlarsam yanlışlıkla..." dedi Seungmin dizlerini kendine çekerken. Yataktan inmeye hiç niyeti yoktu.

Chan gülmüş, kalkıp yanına gelmişti. Elini uzatıtken konuştu. "Korkma, benim." derken tek seferde genci kucaklamış, yatağına götürüp duvar tarafına bırakarak yatağa girmişti. Seungmin hızlıca ona yaslanınca Chan da beline sarılmış, sessizce küçüğünün ensesini öpmüştü.

"Hikaye hepsi, korkma."

"Ama korkunç hikayeler. Gözlerimi kapattığımda o beyaz yaratık beliriyor ve çok çirkin." Chan gülmüş, küçüğünü öpmüştü yine.

"Ben varım korkma."

"Hyunjin kıskanacak, sus." dedi Seungmin ona dönüp. Elini büyüğününün yüzüne atmış, fısıldamıştı. "Burası neren?"

"Yanağım." Başparmağını kaydırarak dudağını bulmuş, daha sessiz konuşmuştu. "Buldum mu?"

"Hm, buldun."

"Hafıza kaybettiren o muhteşem ilacımı alma zamanım." dedi Seungmin yaklaşırken. Dudakları birbirine çarpana kadar yaklaşmış, gülmüştü.

Tam bir şey demek için ağzını açmıştı ki yan yataktan gelen sesle gözlerini kocaman açmıştı. "Hwang Seungmin, yat uyu."

"Ama korkuyorum!" derken dudakları Chan'ın dudaklarına çarpıyordu.

Hyunjin kardeşi ve Chan'ın flörtüne daha fazla dayanamayacağı kanaatine varmış, yataktan kalkmıştı. Yastığını alıp odadan çıkmış, içeriye göre daha aydınlık olan salona gelip yastığını Jeongin'in boş yanına atmıştı.

"Ne oluyor be?"

"Kardeşim ve sevgilisinin flörtü sinirlerimi bozuyor. Kötünün iyisisin şu anda." demiş, Jeongin'in yastığını çekerek ona yer vermesinin ardından yatağa girmişti.

Üstünü örtüp gence sırtını dönerken konuştu.

"Arkadan dayarsan sabah sikerim seni."

"Şimdi de olur." dedi Jeongin itlik yaparken. Yine de arkasına dönmüş, Hyunjin'i raharsız etmemeyi tercih etmişti.

Chan ve Seungmin içeriden çok net duyulan seslere sessizce gülerlerken Chan küçüğünü daha sıkı kavradı.

"Hyunjin küfretmez sanıyordum."

"Hyunjin Jeongin'den nefret ettiği için bir tek ona küfreder." diyerek büyüğüne yorganın altından sarıldı Seungmin.

Chan küçüğünün alnını öpüp eğilerek alınlarını birleştirdi.

"Korkuyor musun hala?"

"Unutmuştum niye hatırlattın yine?" Chan gülerek yanağını okşadı. "Hafıza kaybettiren öpücüğün tam zamanı."

Seungmin başıyla onaylayıp dudaklarını aralayarak yaklaşırken Chan küçüğünün dudaklarının arasını doldurmuş, yavaşça öpmeye başlamıştı.

Sabahki öpücüğün daha iyisini alan Seungmin nefes nefese geri çekilip büyüğünün alnına alnını yaslayarak ensesindeki saçları avucuna sıkıştırdı. Nefeslenirken büyüğünün dudaklarına çarpan nefesi Chan'ın onu tekrar öpmek istemesine sebep oluyordu.

"Seungmin."

"Hm?"

"Nefesini ağzından alıp vermeye devam edersen tekrar öpeceğim." Seungmin dudaklarını birbirine bastırıp nefesini tutmuş, yanaklarını havayla şişirmişti.

Chan bir süre sonra nefes almadığını fark edince gülerek çocuğun yanağına hafifçe vurdu. "Ne yapıyorsun?"

"Nefes almamamı söyledin."

"Bebeğim, ağzından alma dedim."

"Baştan söylesene." Seungmin sırt üstü dönüp nefesini düzene sokmuş, başını çevirirp Chan'a bakmıştı.

"İyi geceler.'

"Sana da iyi geceler güzelim."

Seungmin mutlu bir köpek yavrusu olarak, korkunç beyaz yaratığı da unutmuş bir şekilde uykuya daldı.

outside // chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin