öyle ansızın bölüm şakkadanak geldi işte.
kelime hatalarım varsa özür dilerim dikkat ettim ama tekrar düzenleyemedim, bilgisayarımın klavyedi bozuldu -,-
yorum ve oy sınırları var ama geçiş bölümü olduğu için söylemeyeceğim okuyorsanız oy atın oy atmıyorsanız dayak.
--
Seungmin ağzını şapırdatarak uyanmış, gözlerini aralamayı başardığında onu izleyen sevgilisiyle gülümsemişti. "Günaydın."
"Sana da bebeğim." dedi Chan küçüğüne yaklaşırken. Dudaklarını onunkilere bastırmış, ufak bir sabah öpücüğü vererek geri çekilmişti. Chan, Seungmin'in belini okşayıp kokusunu içine çekerek sıkıca sarılırken Seumgmin hafifçe geri çekilmiş ve dirseğini yatağa yaslayıp eline çenesini koymuştu. "Ne oldu?" dedi Chan gülerken.
"Hiç, seni izlemek istedim." Seungmin elini kaldırmış, parmağının ucunu büyüğünün yüzünde gezdirmeye başlamıştı. Dün geceki korku hikayelerini unutmuştu çoktan.
"Hm, ağabeyin buradayken daha mı cesaretlisin sanki?"
"Biraz çünkü bana destek çıkan tatlı birisi Hyunjin. Gidip uyandırayım." Seungmin dizlerinin üzerine kalkmış, Chan'ın üstünden atlayıp koşarak salona geçmişti.
Jeongin ve Hyunjin'in birbirlerine sarılarak uyuduğunu fark edince gülerek yatağa çıkmış, ikisinin arasına girmeyi başarıp tek tek öpmüştü.
İkiside anında uyandığında Seungmin gülümsedi.
"Günaydın."
"Sana da." Jeongin uyku sersemşiğiyle arkadaşına sarılmış, başını omzuna yaslamıştı.
Hyunjin de başını eline, direğini yastığa yaslamış, kardeşine dönmüştü.
"Aldın mı uykunu?"
"Hm. Çok güzeldi. Sen aldın mı?"
"Jeongin birkaç kere üstüme çıktı ama uyudum." Jeongin başını kaldırmış, kaşlarını çatmıştı. "Sakin uyurum ben, sallama."
"Yalan borcum mu var?"
Jeongin omuz silkerken Seungmin gülwrek ağabeyinin yanağını sıkıştırdı.
"Bir kere kalktığınızda kahvaltı hazırlayın, bir kere." diyerek Jisung odadan çıkmış, ayaklarını sürüywrek ocağı yakmış ve suyu koyup içinde bir sürü yumurta koymuştu içine. Uyanmak için salondan banyoya geçerlen Seungmin arkasınsan bakarak güldü.
"Jisung anne gibi hissettiriyor."
"Tatlı çocuk." dedi Hyunjin yataktan kalkarken. Dördünün aesine Sana ve Ryujin de uyanmıştı sonunda.
"Günaydın Jeongin ve diğerleri." dedi Ryujin.
"Günaydın Sana ve diğeri." dedi Seungmin doğrulup.
Hepsi gülerken Ryujin yatağondan çıkmış ve üçünün bulunduğu yatağın tepesine dikilmişti. Seungmin ayaklanıp mutfak kısmına geçmiş, kahvaltıda yedikleri şeyleri çıkarmaya başlamıştı.
Domatesi dilimlerken beline sarılan kollar ve omzuna basıtırılan dudaklarla hafifçe gülümseyip mırıldandı. "Hyunjin burada."
"Ne olmuş? Sevgilime sarılamaz mıyım?" dedi Chan küçüğünün boynunu öpüp. "Dikkat et elini keseceksin."
"Kesmem." Seungmin domatesi doğramış, tabağı kenara koyup salonda şöyle bir bör gezdirmişti. Hyunjin Sana'yla sohbet ediyordu. Sırtını büyüğüne yaalayıp gülümsedi Seungmin. "Chan."
"Hm?"
"Fırtına bitince tüm gün dışarıda vakit geçirelim desem çocuk gibi mi görünürüm?"
"Hayıe bebeğim, gayet eğlenceli görünüyor." dedi Chan gülümseyerek. Dudaklarını Seungmin'in omzuna sürtmüş, gülümseyerek geri çekilmişti.
"Sohbetiniz bol olsun ama mutfağımda değil mümkünse. Ya yardım edin ya da kaybolun." dedi Jisung saçlarını geriye atarken.
"Domates doğradın ya."
"Çok teşekkür ederim, sen olmasan ne yapardım?" dedi Jisung gülerek arkadaşının yanaklarını sıkıp.
Üçü gülerken Seungmin yatakları toplayan arkadaşlarının işi bitince masayı sermiş, içeriye girip Felix ve Changbin'i uyandırmak için başlarına dikilmişti.
Changbin üstsüz bir şekilde sırtüstü yatarken Felix göğsüne yüzünü koymuş, kollarını gencin beline sarmıştı. Seungmin ikisine gülümsemiş, Felix'in kolunu dürtmüştü.
"Hm?"
"Uyan kahvaltı yapacağız."
"Sonra yeriz ya, sığmıyoruz zaten." dedi Felix dudakları sevgilisinin göğsüne çarparken.
"Siz bilirsiniz." demiş, Minho'nun yanına gidip onu dürtmüştü. Minho anında uyanıp yatakta dönmüş, yüzünü sıvazlamıştı.
"Efendim Seungmin?"
"Jisung uyandırmamı söyledi, kahvaltı yapıyoruz."
"Geliyorum." Seungmin içeri geçmiş, Ryujin'in hala Jeongin'e bozuk atmasına gülerek ağabeyiyle Jeongin'in arssına oturmuştu.
"Uzak dur ağabeyimden."
"Sen de benimkinden uzak dur lan o zaman." Seungmin başını iki yana sallayarak oturmaya devam ederken Jeongin kulağına yaklaşınca güldü.
"Hyunjin gay mi?"
"Bilmem?"
"Nasıl bilmezsin? Gay mi?"
"Bilgi sızdırırsam benim çıkarım ne olacak?" dedi Seungmin eğlenerek. Fısır fısır konuşuyorlardı.
"Ne istiyorsun?"
"Hyunjin'i heveslerin için kullanmamanı." dedi Seungmin gülümseyerek. Tehdit edercesine gülümsemişti.
"Saçmalama Seungmin." dedi Jeıngin arkasına yaslanıp. "Anlaşırsak devam ederiz. Anlaşamazsak flörtle kalır."
"Pekala, Hyunjin gay. Yani ben öylr biliyorum, içerideyken erkek sevgilileri olmuştu birkaç tane."
"Güzel." dedi Jeongin gülümseyerek.
Seungmin de gülerek başını iki yana sallamış, yere oturup tavşanını kucağına alarak kahvaltısına başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
outside // chanmin
Fanfictionülkenin nüfus politikasına göre başarısız olanlar 'dışarı' gönderilirdi. bu kez dışarı sürülenlerden biri hwang seungmin oldu.