bölüm yazmışım şaşırtıcı
yeni böşüm için 60+ oy ve 150+ yorum hadi bakim
jeongine ithafen bir adet kamyon arkası sözü bırakın hadi buraya dlsmsşsösşls
Seungmin gözlerini içeriden gelen yemek kokusuyla açmış, yatakta dönerek yüz üstü yatıp kendine gelmeyi beklemişti. Chan yanında uzanmıyordu, o uyurken kalkıp gitmiş olmalıydı.
"Seungmin'i uyandırsın birisi!" diye seslenenin kim olduğunu anlamasa da "Ben hallederim!" diyen kişinin sesi oldukça yakından geldiği için onun Chan olduğunu çıkarabilmişti.
"Gece ne uyuyacaksın, uyuyan güzel. Kalk da yemek yiyelim."
"Uyandım ama gözüm yapışmış." dedi Seungmin mızmızlanarak. Chan'ın kahkahasına gülümsemiş, kirpiklerinin arasından ona bakmıştı. Büyüğü yere çökmüş, yatağa yaslanmıştı.
"Gözlerini açmak için ne yapmamız gerekiyor?" dedi Chan gülerek. Seungmin şımarık çocuk tavrıyla parmağını yanağına koyup patpatladı. "Buraya basınca açılıyormuş." diyip elini çekti.
Beklediği şey bir adet parmaktı.
Oysaki ensesinde büyüğünün nefesini, yanağında da dudaklarını hissetmişti. Gözlerini fal taşı gibi açtığında Chan geri çekilmiş, sırıtmıştı. "Çok bastırdım herhalde, gözlerin fırlayacak yerinden."
"Şey-yani, uyandım. Evet, gözlerim artık açıldığına göre lavaboya gitsem iyi olacak." diyerek apar topar yataktan kalkmış, ufak bir düşme tehlikesinin ardından kendini banyoya atmıştı.
Chan arkasından gülerek salona geçmiş; masayı seren Sana, Jisung ve Changbin üçlüsüne yardın etmişti.
Minho ve Felix masaya otururken, Jeongin uyukladığı koltuktan masayı izliyordu. "Çok acıktım." dedi mızmızlanarak. "Kuruyoruz işte." demişti Sana küçüğüne göz devirip. "Sızlanacağına kalk yardım et."
"Bana ne ya yirmi kişi sofra mı kuralım?" dedi doğrulurken.
"Jeongin ve Ryujin koltukta yesin sığmayız masaya." dedi Jisung yere oturup tabaklara çorba doldururken.
"Üvey evladız biz ya." dedi Jeongin bağdaş kurarken.
"Boş yapma çocuk, al." Jisung elindeki kaseyi ona uzatınca Jeongin almış, arkasına yaslanmıştı. Ryujin de kendi çorbasıbı alıp yanına oturduğunda diğerleri de yerde oturup yemeklerine başladılar.
"Beklenmedik bir şekilde kalabalık olduğunuz için pirinciniz bitti, umarım fırtına bu akşam diner." dedi Sana ağzına kaşığı götürürken. Seungmin çorbayı ağzına almış, beğenmediği tadıyla dudaklarını birbirine bastırmıştı. yanında oturan Chan'a doğru eğildi.
"Bu çorba ne çorbası?"
"Bilmş
iyorum, Sana yapmış." Seungmin dudak büzerek ona bakınca Chan güldü. "Beğenmedin mi?"Seungmin başını iki yana salladı. "Garip birazcık."
"Tamam, yahni ye sen. Jisung Seungmin'e yahni koyar mısın? Canı ondan çekmiş, çorbayla midesini doldurmasın." dedi Chan. Jisung ağzında kaşıkla onaylayıp yeni bir tabağa yahni doldurmuş, yanına da pilav koyup tabağı uzatmıştı.
Seungmin çatalını ete batırdığı gibi durup etrafa bakındı. "Tavşanımız nerede?" dedi endişeyle.
Masadakiler gülerken Chan etrafa bakınmış, Seungmin'in arkasında, koltuğun tepesinde olan tavşanı işaret etmişti. "Orada."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
outside // chanmin
Fanfictionülkenin nüfus politikasına göre başarısız olanlar 'dışarı' gönderilirdi. bu kez dışarı sürülenlerden biri hwang seungmin oldu.