Yanındaki kadını uyandırmamak için çabalayarak yavaşça doğruldu yataktan. Yataktan sarkıttığı çıplak ayakları soğuk zeminle buluştuğunda ürperdi. Odadan çıkmadan evvel arkasını dönüp kadına baktığında ejderha konuştu.
"O sadece Euria, dün kimse bugün de o."
Başını salladı. Adım adım merdivenlerden inerken, zihninde bir o yana bir bu yana koşturan düşünceleri kovmaya çalıştı. Evin kapısından çıkıp, kapının hemen yanındaki tahta koltuğa oturdu. Başını kaldırıp engin gökyüzünü, sonsuz yıldız denizini izledi bir süre. Sonrasında fısıldadı.
"Sanırım bu gece uyuyamayacağım." dedi. "Yarın taze bir ceset gibi görüneceğim."
"Sen her zaman taze bir ceset gibi görünüyorsun Reny. Cazibesine önem veren güzel kadınlar gibi gülümsediğin günler nadirdir." dedi ejderha alayla "Her zaman biraz şeydin." uygun bir kelime bulamamıştı.
"Şey miydim?" dedi Renya, ardından gergin bir kahkaha attı. "Artık cazibesine önem veren güzel kadınlar gibi gülümseyecegim o halde"
"Ne değişti?" diyen ejderha sesinde hala alay taşıyordu.
"Çevremi cazibeli ve bekar adamlar sardı. İlgileri başkasına kaysın istemem." dedi genç kadın ciddiyetle. Ejderhanın homurtularını duyduğunda ise koca bir kahkaha attı. "Sen başlattın Agust. Sen kaşındın." dedi kahkahalarının arasından.
Aslında ejderha sözlerinde ciddi değildi elbet. Yalnızca Renya'yı kızdırmayı seviyordu, her iğneleyici sözünün ardından Renya'nın missillemelerini sevdiği gibi.
Bir süre sessizliği dinledi Renya. Taç giyecek olmanın verdiği heyecan onu çoktan terk etmişti. Yüreğine yepyeni bir yük binmişti.
"Babası Tenebrismiş" dedi Ejderha. Konuyu birinin açması gerekiyordu.
"Muhtemel babası..." diyerek onu düzeltti Renya. "Bundan emin olamayız"
"Annesi babanın kimliğini gizlemiş. Bu anlaşılabilir bir şey. Paylaşmak istememiş olabilir. Başka yüzlerce sebep bulunabilir ancak..." dedi ejderha bir süre bekledi. "Daha korkunç bir ihtimaldense gerçeği paylaşmayı tercih ederdi. Euria'yı bu ikilem arasında bırakmazdı. Babasının Tenebris olmasından daha büyük ne olabilir ki? Eğer babası bir başkası olsaydı Mirena bunu gizlemekten vazgeçerdi."
Renya ejderhanın haklı olduğunu biliyordu. Yine de cevap vermedi.
"Ona 'sen baban değilsin' dedin. 'babanın kim olduğu önemli değil' dedin Reny. Gerçekten öyle mi?" dedi ejderha bir cevap alabilmeyi ummuştu.
"Benim için öyle." diye yanıtladı genç kadın. Kendini susturmak ister gibi dudaklarını birbirine bastırdı.
"Peki O'nun için de böyle mi?"
"Öyle olmalı." genç kadının sesi sanki onu terk etmişti.
"Zehir üstadı, ışığın elçisi, Gaya katliamının ele başı, iblis avcılarının lideri..." dedi ejderha, Renya'nın durumun vahammiyetini anlamadığını düşünüyordu.
"Ak şarlatan demeyi tercih ediyorum." dedi Renya buz gibi bir sesle. Ruhsuzlukla konuyu kapatmaya çabalıyordu belki de.
"Ben de Gray'in ailesinin katili, demeyi tercih ediyorum." dedi ejderha hırçın, kışkırtıcı bir sesle.
"Bu İN'de de sorun yaratabilir. Ama önemli degil. Danışmanımdan vazgeçmeyeceğim." sesi hala buz gibiydi. Soğuk kanlı olmaya çabalıyordu. Önemsiz bir detayla başa çıkmaya çalışıyormuş gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZERO: Buz ve Su sıfırda buluşur.
FantasyBir varmış bir yokmuş zamanın birinde âdemoğulları, havva kızları, devler, cüceler, periler bir arada huzur içerisinde yaşarlarmış. Birbirlerinden korkmaz ve gizlenmezlermiş. Lakin bu huzur dolu günler bir gün geride kalmış. Çünkü âdemoğullarından...