ZERO: Buz ve Su sıfırda buluşur.

Sabah Yıldızı II

Renya kendisine doğru koşan iki adamın arasından zarifçe geçti. Adamlardan biri Gray'e diğeri ise Euria'ya yöneldi.

İri adamın önüne geldiginde yavaşladı, saldırısını planlamak için durdu.

"Dikkat et!"

İri adam hiç zaman kaybetmeden indirmişti kılıcını, genç kadın ejderhanın uyarısıyla geriye doğru sıçramasaydı kılıç sol omzuna saplanacaktı.

"Küçük bedeninin avantajını kullan." dedi ejderha.

Sağ yanından inen ikinci kılıçtan kadın çevik bir adımla kurtulsa da kılıç kolunu hafifçe çizmişti.

"Daha yakından saldır."

Kadın adamın kılıç tutan sağ kolunun altından yaklaştı, kılıcını indirmek üzere kaldırdığında adam bir adım geriye sıçradı. Renya bu defa sol koluna derin sayılabilecek bir yara almıştı. Kadın bir iki adım geriledi. Bu defa adamın sol yanından dönerek yaklaştı ve bacağına hafif bir darbe indirmeyi başardı. Ancak kaçmak için geç kalmıştı. İri adamın kılıcı kadının karnında küçük bir çizik bıraktı.

"Yara almana dayanamıyorum! Bana izin ver!" diye tısladı ejderha.

Renya göz ucu ile karşılarındaki düşmanla boğuşan iki yoldaşına baktı.

Sonra "İzin verildi Prens Hazretleri" dedi.

Kılıç'ın üzerindeki yakut bir kez daha parladı. Kadın yüzünde eğreti duran çarpık bir gülümseme ile boynunu kıtlattı. Sonra elindeki kılıcı yere bıraktı.

"Gerçekten mi Agust?"

Gray, Renya'nın yanından geçip kendine ulaşan adamın kılıç darbesini geriye doğru attığı bir adımla savuşturdu.

"Biliyor musun normalde bu kadar iyi kalpli değilimdir ama senin için bir istisna yapacağım." dedi. İki elinde birer kılıç oluşurken.

"Adil bir dövüş olsun."

Adam Buz Şeytanın elinde beliren iki kılıca şaşkınca baktı bir süre. Sonra yeniden bir hamle yapmak adına kılıcını kaldırıp Gray'e sağdan saldırdı. Gelen saldırıyı sol elindeki kılıç ile karşıladı ve adama sağ elindeki kılıç ile bir darbe indirdi. İblis avcısı son anda geri çekilse de sol kolu hafifçe yaralandı.

Yeniden indirdiği kılıcı, Gray elindeki iki kılıçla karşılasa da bu güçlü hamle karşısında bir kaç adım geriledi.

"Kabul ediyorum, bu yeterince adil olmadı." dedi Gray. Sol elindeki kılıç yok oldu.

Seri bir hamle ile adama doğru yaklaştı. Adam bu çevik hamleyi kılıcı ile durdurmak istedi. Gray adama sırtını vererek hamleyi sağ elindeki kılıç ile karşıladı. Sonra sol elindeki kılıç yeniden belirdi. Kılıcı adamın karın boşluğuna soktu.

Yavaşça yere yığılan adama yüzünü döndü Gray.

"Üzgünüm, savaşta ve aşkta her şey mübahtır.'' ona kılıç kullanmayı öğreten Renya'nın sözleriydi bunlar. ''Bir de, asla bir şeytanın sözüne güvenme." diyerek kendi yorumunu ekledi.

Euria kendine hızla yaklaşan adamı sakin gözlerle izledi. Adam kılıcını kaldırıp ona doğru koşarken, kadının iki elinden çıkan sert su adamın göğsüne çarpıp sendelemesine sebep oldu. Adam ne olduğunu anlayamadan göğsündeki zırh önce çatladı. Sonra da büyük bir gürültü ile küçük parçalara ayrılıp yere düştü.

Adam artık karşısındakinin mazlum bir büyücü olmadığından emindi. Duvardan destek alarak sıçradı. İki eliyle tuttuğu kılıcının Euria'nın boğazı ile buluşmasını hedeflemişti. Genç kadın kendinden beklenmeyecek bir çeviklikle önce yana çekildi. Sonra adamı boynundan tutup yere çarptı.