13 gün sonra
"Üzülme bebeğim artık. Demedim mi ben sana mesafeler birbirimizi çok sevmemize engel değil diye." Kafamı sallayarak onayladım.
"Üzülüyorum ama Semih ne yapayım." Ellerini yanaklarıma koydu.
"Bende üzülüyorum hatta sen böyle yaptıkça daha da çok üzülüyorum." Kollarımı beline dolayarak kendime doğru çektim ve sarıldım. O da hemen kafamı göğsüne yaslamıştı. Artık burdan ayrılıyorduk her ne kadar hiçbirimiz istemesekte veda vaktiydi. Semihler çanakkale tarafından gidecekleri için yolda da birlikte olmayacaktık.
"Tamam üzülmüyorum, sen de üzülme." Kafamın üstüne bir öpücük bıraktı. Kafamı kaldırarak yüzüne baktım. Nasıl özlemeyecektim ki ben bu suratı? Düşündüğüm şeyle gözlerimin dolması bir oldu.
"Işıl lütfen sevgilim." Onunda sesi titriyordu. Parmaklarımın ucunda yükselip dudaklarımızı birleştirdim bana yardımcı olarak biraz eğilmişti eli bu sefer belime düşmüştü sıkı sıkı tuttu belimi. Uzun öpücüğün ardından ikimizde geri çekildik her zaman olduğu gibi dudaklarıma bir buse kondurdu daha sonra şakağımdan öptü derin bir nefes aldı.
"Hadi gideceğiz artık bizimkilerin yanına gidelim" kafamı sallayarak elini tuttum birlikte el ele yürüyerek bizimkilerin yanına gelmiştik bavulları çoktan arabalara yerleştirmiştik. Geriye vedalaşmalar kalmıştı. Hepimiz teker teker sarıldık en son Hüseyin'e sarılmıştım onun yeri biraz daha ayrıydı içlerinde en çok onu seviyordum yani şey Semih hariç tabi ki. Onlarla sarıldıktan sonra Semih'e döndüm o da beni bekliyordu.
"Mendil getirin acıklı bir film izleyeceğim." Hüseyin'in dediği şeye hepimiz gülerken Berfin'de ona hak vermişti.
"Dünden beri izliyoruz zaten o filmi." Umursamayarak kollarım tekrardan yerini buldu yani boynu o da ellerini ait olduğunu yere belime sardı. Kafasını boynuma gömdü bende aynı şekilde kafamı boynuna gömmüştüm.
"Üzülmek yok tamam mı bebeğim." Boynumu öperek söylemişti bunu kafamı salladım.
"Seni seviyorum bal çocuk." Kafam boynunda olduğundan biraz boğuk çıkmıştı. O da dediğim şeyle bir daha boynumu öptü.
"Bende seni seviyorum meleğim." Ayrıldıktan sonra hepimiz arabalara binmiştik. Son kez daha Semih el salladığında bende ona salladım.
"Ay şimdi ağlayabilirim artık." Diye yakındım daha sonrasında ağlamaya başladım. Berfin dikiz aynasından bana bakarak gözlerini devirdi.
"Şimdi gözyaşı döken o gözlerini oyacam başka çare yok. Ya kızım sen geçen senede bu çocuktan ayrı kaldın hemde hiç iletişime geçmeyerek en azında şimdi sevgilisiniz." Aşırı uzun konuşmuştu ve haklıydı.
"Oha Berfin bu kadar uzun konuştun hemde mantıklı bir konuşmaydı." İlay'da benimle aynı tepkiyi vermişti. Berfin, İlay'a yandan bir bakış attı.
"Siz beni çok hafife alıyorsunuz darılıyorum bakın." Gülerek arkama yaslandım of bir anım bir anıma tutmuyordu. Regl zamanım geliyordu tatili ona göre ayarlamıştım aslında geçen sene 3-4 günüm saçma bir şekilde geçmişti.
"Sevgiline son kez bak bebiş yol burdan ayrılıyor." Dediğinde kafamı hemen sağa çevirdim kırmızı ışıkta durmuştuk o da bana bakıyordu yavrum. Camımı açtığımda o da açmıştı camını.
"Seni seviyorum." Diye söylendim.
"Bende seni seviyorum bebeğim." Dediğinde gülümsedim o arada yanan yeşil ışıkla Berfin hepsine ithafen korna bastı bende Semih'e el salladım o da bana salladı daha sonra direksiyonu sağa doğru kırıp bizden ayrıldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIL
General FictionYazın beraberinde getirdiği mutluluk ve aşk bizimkilerede rastlamış. ^_^_^_^_^_^ "Bugün için tekrardan teşekkür ederim." Önemsiz olduğunu belirtircesine omzunu silkti. Daha sonrasında elleri yerini yani belimi buldu ama sarılmadı sadece ellerini be...