Yurdun bahçesinde banka oturmuş elimdeki deftere bir şeyler karalıyordum.Hava soğuktu ve ben donmuştum. Defteri kapatıp banktan kalkmamla yurdun kapısından içeri giren lüks arabayı gördüm. Biri evlatlık edinmeye gelmiştir diye düşünüp içeri girdim. Yurdun içi dışardan farklı sayılmazdı kaloriferleri açtıklarını bile görmemiştim.
Gerçi ben iki aydır burdaydım ve kaloriferleri açıp açmamları umrumda bile değildi burası güvenliydi ve bu bana yeterdi. Odama gidip müdürün bana verdiği kitabı elime aldım.
"Duru şhh Duru kime diyorum kızım, duymuyor musun?" Kitaptan bakışlarımı hızla kaldırıp Asiye Hanıma baktım.
"Kusura bakmayın ben dalmışım." Başını önemli değil anlamında sallayıp beni yatağa oturtup kendisi de karşıma geçti.
"Sana bir şey söylemem gerekiyor. Buraya biri geldi senin kuzenin olduğunu söylüyor. Seni burdan götürmek istiyor. Hem senin hakkında birkaç şey de anlattım. Tedavin için her şeyi yapıcağını söyledi."
Kaşlarım hayretle kalkarken bunun imkansız olduğunu düşündüm. Ben annemle babamı küçükken kaybetmiştim onları bile hatırlamıyordum ama bana yıllardır kimsem olmadığını söylüyorlardı.
Asiye Hanım benim konuşmadığımı görünce devam etti. " Hem Karan Bey.."
Kaşlarım bu sefer çatılırken içimi bir korku kaplamıştı. Ben onunla gidemezdim.
" O bir erkek mi, hayır hayır onunla gitmek istemiyorum. Hem nerden bileceğim gerçekten kuzenim olduğunu ya değilse, ya yalan söylüyorsa? "
Asiye hanım beni sakinleştirmek ister gibi saçlarımı okşamaya başladı.
"Bak Duru erkeklerden hoşlanmadığını biliyorum tatlım ama Karan Bey sana zarar vermez, buraya gelmeden önce ne yaşadığını bilmiyorum ama tahmin edebiliyorum ve aynı şeyleri yaşamana izin vermem güzelim, tamam mı?"
"Ayrıca biliyorsun ki bir kaç ay sonra on sekiz oluyorsun, o zaman seni istesemde burda tutamam eğer gidersen Karan Bey seni korur."
O adamla gitmek istemiyordum ama Asiye Hanım haklıydı birkaç ay sonra burdan gitmem gerekicekti ve benim gidicek bir yerim bile yoktu. Hem adam kuzenim olduğunu söylüyordu belki de korkmaya gerek yoktu.
"Hadi gel eşyalarını toparlayalım." Başımı olumlu anlamda sallayıp ayağa kalktım. Zaten o kadar az eşyam vardı ki sırt çantama koydum üstüme ceketimi geçirdim. Altımda taytım vardı tek ayakkabım olan spor ayakkabılarımın bağcığını sıkıca bağlayıp Asiye Hanımla odasını gitmeye başladık.
Odaya her yaklaştığımızda kalbim sanki mümkünmüş gibi daha da hızlanıyordu. Stres, korku ve heyecan damarlarımda geziniyordu. Tırnaklarımı avuç içime bastırırken başım önümde odadan içeriye girdim.
"Kusura bakmayın Karan Bey biraz uzun sürdü."
Asiye Hanımın sesini ilk defa titrerken duymuştum. O genelde kendinden emin konuşurdu. Kaşlarım bu durumla çaltılırken, bakışlarının bende olduğunu hissettim yinede başımı kaldırmadım.
En sonunda dayanamayıp bakışlarımı ayaklarımdan çekip ona baktım. Ciddi bir ifadeyle bana bakıyordu gözlerinde hiçbir duygu yoktu kaşları çatıktı. Açıkçası biraz korkutucu duruyordu. Bu durum beni iyice gererken yerimde rahatsızca kıpırdandım.
"Biz artık gidelim." Diyerek sert adımlarla kapıdan çıktı. Bir anda gitmesiyle yerimden kıpırdayamadım. "Hadisene kızım bekletme adamı." Diyip beni iteklemesiyle ona son kez sarılıp odadan çıktım. O önde arabaya doğru ilerlerken bahçede otururken gördüğüm araba olduğunu fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUDUMSUN
RomanceNefes alış verişlerim gittikçe azalırken gözlerimin karardığını hissettim. Ağzıma dayanan astım ilacımı hissederken dudaklarımı araladım. Derin bir nefes çektiğimde gözlerimi yavaşça açtım. Gözlerim koyu gözleriyle buluştu. Boynuna sarılıp göz yaş...