18. Bölüm

38K 1.5K 219
                                    



  Bilincim yerine gelirken gözlerimi açamadım. Rahatsız eden ışık arttığında yüzümü buruşturarak gözlerimi araladım.

Başıma eş zamanlı bir ağrı girerken acıdan inlememek için kendimi zor tuttum. Başımı Karan'ın göğüsünden kaldırırken o daha uyanmamıştı. Yataktan onu uyandırmadan yavaşça kalktım.

Tuvalete gittiğimde aynda kendime baktım. Saçım başım dağılmış gözlerim şişmiş ve kızarıklardı. Saçımı kolumdaki toplayla topladım, soğuk su ile yüzümü yıkadım. Tam olarak ayılmak için kendime zaman tanırken duşa girmem gerektiğini fark ettim.

Dişlerimi de fırçaladıktan sonra odaya geri döndüm. Karan yüzüstü uzanmış hala uyuyordu. Dün gece aklımda çok kesik kesik vardı, konuştuğumuzu hatırlıyor ama ne hakkında olduğu yarım yamalaktı.

Karan burdayken duş almak doğru olur muydu emin olamamıştım. Yine de dolaptan bir kaç kıyafet alıp tuvalete geri girdim.

Kapıyı arkamdan kilitlerken üstümde ki pijamalarımdan kurtuldum. Suyu ayarlayıp duşumu aldım. Soğuk su iyi gelirken sanki tüm yorgunluğum gitmiş gibiydi. Duştan çıkıp kurulanıp üstümü giyindim.


Islak saçımı da taramak için yanıma bir tarak alarak çıktım. Karan uyanmış camın önünde birileriyle telefonda konuşuyordu.

"Bugün dönüyoruz geldiğimde her şey hazır olmuş olsun." Bugün döndüğümüzü şimdi öğrendim. "Hazır olması gereken ne?" Köşede ki havluyla saçımın ıslaklığını alırken bana dönüp telefonunu cebine attı.

"İşler güçler."  Kafamı sallarken aynanın karşısına geçip saçlarımı taramaya başladım. Aynada ki yansımasıyla omzumun üstünden göz göze geldim. Eli tarağa uzanırken ne yapmaya çalıştığını anlamamış ama tarağı ona vermiştim.

Saçlarımı taramaya başladığında yüzünde ciddi bir ifade vardı. Saçımı yavaşça acıtmadan taramış beni yatağın üstüne oturtmuştu. Karan tuvalete girdiğinde yataktan kalkıcakken elinde saç kurutma makinesi ile geri dönmüştü.

Şaşkınlıkla ona bakarken makinayı fişe takıp arkamda yerini aldı. Saçlarımı kuruturken bunları neden yaptığını anlayamıyordum.

Saçlarımın tamamen kuruduğuna emin olduktan sonra makinayı kapattı.

"Bunları neden yaptın, gerek yoktu."

Omuzumun üstünden dönüp ona bakmış gözlerimi gözleriyle buluşturmuştum.

"Sende bıraktıkları tüm acıları ve yaraları özenle kapatacağım güzelim."



..

Uçağa binmiş Türkiye'ye geri dönüyorduk. Bu sefer korkmamıştım hatta fazla rahattım. Karan'la en son odada konuşmuş bir daha da konuşmamıştık.

Bazen fazla mı yakınız diye düşünüyordum. Sanki olmaması gerek bir şeydi bu. Yanlış bir şeyler yapıyormuşum gibi hissediyordum ama bir o kadar da doğru geliyordu.

Bu nedenle Karan'dan biraz uzaklaşmaya karar vermiştim. Ona güveniyordum evet ama bu zamana kadar kimseye güvenmeyişim ve ona direkt güvenişim de beni korkutuyordu.

Hiç kimseye fazla güvenmek istemiyordum, hayatım boyunca öğrendiğim şeylerden biri de buydu.

Güvendiğim herkes güvenimi boşa çıkarmıştı ve ben artık kimse yüzünden üzülmek istemiyordum.

Bir kaç koltuk arkasında oturduğum Karan'a baktım,
gergin duruyordu.

Canının bir şeylere sıkıldığı belliydi iş için olduğunu düşündüğümden hiç sormamıştım.

UMUDUMSUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin