Gözlerim aralanırken bir an nerde olduğumu kavrayamadım. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken Karan'ın göğüsüne kafamı koyduğumu onunda bir eliyle belimi sardığını fark ettim.Hala uçaktaydık zaten başka berde olabilirdik ki. Kendime göz devirirken bedenimi Karan'ın üstünden çekmiş diğer tarafa uzanmıştım.
Karan hala derin uykusuna devam ederken yüzünü incelemeye başladım. Uykusunda bile çatık olan kaşlarını düzeltme isteği oluşurken, elimi yavaşça yüzüne doğru götürmeye başladım. Çatık olan kaşlarına iki parmağımı yerleştirerek düzelttim. Kaşları normale dönerken Karan yüzüne dokunduğum için rahatsız olmuş kıpırdanmaya başlamıştı. Tam o gözlerini açarken ben gözlerimi kapattım, Karan'a bir kez daha onu izlerken yakalanamazdım.Karan'ın kıpırdandığını yatağın sallanmasından anlayabiliyordum, bakışlarının ağırlığınıda bedenimde hissederken nefesimi normal tutmaya çalıştım.
"Uyumadığını biliyorum, hiç rol yapamıyorsun." Dediğiyle oflayarak gözlerimi açtım. Tepkimi görünce dudağının kenarları kıvrılmıştı. Ne ara bu kadar yakınıma girdiğini bilmiyordum ama fazla yakındık.
Kendimi geri çekmek istediğimde yatağın kenarında oluğumu fark edememiş ve yere düşmüştüm. Karan'ın güldüğünü gelen seslerden anlarken kenara gelip bana baktı. Bense yerde boylu boyunca uzanmış acıyan başımı ovuyordum. "Bu kadar heyecanlanacağını düşünmemiştim güzelim." Dediğiyle yanaklarım utançtan kızarırken yerden hızla kalktım. "Ne heyecanlanması ya." Tek kaşını kaldırıp alayla bana bakması sinirimi bozarken konuyu değiştirmeye çalıştım. "Ne zaman ineceğiz biz sıkıldım ben artık."
Karan saatine bakıp bana döndü. "Bir saat kalmış dayan biraz daha." Başımı sallayarak koltukların olduğu yere gittim, eski yerime otururken Karan'da yanıma oturdu. Aklıma yeni gelen şeyle kaşlarım çatıldı. "Karan Şevval'de olacak sanıyordum, o nerede?"
Hostesin getirdiği içkiyi aldı. "Başka bir uçakla geliyorlar." Merakıma yenik düşüp "Neden bizimle gelmediler?"
İçkisini tek dikişte bitirirken bana döndü. "Bizimle gelmesini mi tercih ederdin." İmayla sorduğu soruyla tek kaşını kaldırarak bana baktı. Gözlerimi kaçırıp pencereye döndüm. "Hayır." Kesin çıkan sesime ben bile şaşırmıştım. Şevval'in burda olmaması işime gelirdi.
Son konuşmamızdan sonra uçak iniş yapana kadar bir konuşmamıştık. Uçak sonunda indiğinde derin bir nefes aldım.
Karan ayağa kalkarak elini bana uzatmış, tuttuğumda benide kaldırıp beraber çıkışa ilerlemiştik.
Havanın yeni yeni aydınlanmaya başladığını gördüm. Uçaktan indiğimiz gibi bizi belleyen lüks arabaya bindik.
Hala uykumu tam alamadığım için yorgundum. "Nereye gidiyoruz?" Esneyerek sorduğum soruyla Karan'ın bakışları bana döndü. "Otele gidiyoruz." Başımı tamam anlamın sallayarak camdan dışarı bakmaya başladım.
Yollar akıp giderken etrafı inceliyordum, ilk defa yabancı bir ülkeye gelmenin heyecanı vardı üstümde. Araba uzun bir yoldan sonra durduğunda şöför hızla inip kapılarımızı açtı.
Gördüğüm otelle ağzım açılıcaktı ki kendimi hemen toparladım. Mimarisi mükemmel olan bu otel aşırı güzel gözüküyordu. Karan yanımda yerini alırken ilerlemeye başlayınca bende yürümeye başladım. Arkamızda korumalar olduğu için herkes bize dönüp bakarken çekinip Karan'a yanaşıp koluna tutundum. Bakışlarımı otelin içinde gezdirirken Karan'ın bakışlarını anlık üstümde hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUDUMSUN
RomanceNefes alış verişlerim gittikçe azalırken gözlerimin karardığını hissettim. Ağzıma dayanan astım ilacımı hissederken dudaklarımı araladım. Derin bir nefes çektiğimde gözlerimi yavaşça açtım. Gözlerim koyu gözleriyle buluştu. Boynuna sarılıp göz yaş...