32. Bölüm

30.1K 1.4K 212
                                    






Hıçkırıklarım yerini iç çekişlere bırakırken Karan'ın eli sırtımda geziniyordu. Göz yaşlarımın tişörtünü ıslattığına emindim hatta belki burnum bile akmış olabilirdi. Bunların hiçbirini taktığını düşünmüyordum.

"Daha iyi misin?" Kadife gibi olan sesi sakinleştirici bir ninni gibi gelmişti. Bir şey demeden sadece başımı salladım. Hareketlendiğinde kalkıp gidecek sandığımdan tişörtünün yakasına yapıştım.

"Nereye?" Hızla sorduğum soruyla yüzünü bana eğip dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. "Bir yere gitmiyorum."

Ayağa kalktığında beni de kucağına iyice yerleştirerek beraberinde kaldırmıştı. Bedenimi yatağa bırakırken kendiside yanımda yerini aldı. Yaklaşıp başımı göğüsüne yasladım, oda elini belime sararken koluma dikkat ederek ona iyice sokuldum.

"Konuşmak ister misin?" Yumuşak sesi rahatlamamı sağlarken reddettim. "Tamam güzelim sen nasıl istersen."

Eli saçıma giderken gözlerimi kapattım. Karan uyuşturucum gibiydi anında sakinleşiyordum.

Karan benim güvenli bölgemdi. O yanımdayken hiçbir şeyden korkmuyordum. Başımı hafifçe kaldırıp ona baktım. Gözlerim gözleriyle buluşurken yanağına bir öpücük bıraktım. Dudağının kenarı kıvrılırken başımı göğüsüne geri yasladım. "Hadi uyu." Gözlerim bunu bekler gibi kapanırken "İyi geceler." Dedim.

"İyi geceler güzelim."

...

Biten sınav kağıdımı hocaya teslim edip sınıftan çıktım. Sınavın son ders olması işime gelmişti. Erkenden verip çıkmıştım.

Bahçeye çıkarken gözüm okulun önünde duran arabada takılı kaldı. Karan beni almaya mı gelmişti. Arabaya yaklaşırken kapısı açıldı ve içinden çıktı. Gülümseyerek ona yaklaştım onunda dudağının kenarı kıvrılırken belimden tutup sarıldı.

"Burda ne işin var." Geri çekildiğimde sorduğum soruyla kaşları çatıldı. "Gelmememi isterdin?"

Önüme gelen saçı kulağımın arkasına atarken başımı olumsuzca salladım. "Hayır, şirkette bu aralar işinin yoğun olduğunu söylemiştin." Hatta bu sebepten birkaç gün onu görememiştim. Aynı evde olmamak artık benimde canımı sıkmaya başlamıştı ama inat etmiştim.

Dudağının kenarı kıvrılırken tek koluma attığım çantaya uzanıp aldı. "Senin için her zaman vaktim var güzelim."

Dediğiyle dudağımın kenarı kıvrıldı. "Hadi arabaya binelim, üşüdüm ben."

Arabaya bindiğimizde evin yolunu tutmuştuk. "Kolun nasıl?" Bakışlarım alçılı koluma kayarken dudaklarımı büktüm. "İyi ama sıkıldım."

"Doktorunla konuştum bu hafta sonu kontrole gidelim. Duruma göre çıkarabilirlermiş."

Bu duruma sevinirken evin önümde durmuştuk. "Teşekkür ederim." Arabadan inecekken durdurdu. "Öpücük yok mu."

Yanağına küçük bir öpücük bırakıp hızla arabadan indim. Yüzüme aptal bir gülümseme yayılırken apartmana girdim. Karan'ın arabasının motor sesi gelirken gittiğini anladım.

Asansöre binip dairenin olduğu kata basıp beklemeye başladım.
İçime bir sıkıntı doğarken kurtulmak için derin bir nefes aldım.

Asansörden inip eve girdim. Çantamı bir kenara fırlatırken üstüme değiştirmek için odamın yolunu tuttum.




Günüm her zaman ki gibi geçmiş hava kararmıştı. Kendime hazırladığım bitki çayını yudumlarken zil sesiyle irkildim.

   Kapıyı açtığımda kapının pervazına yaslanmış Karan'la karşılaştım. Üstüne giydiği deri ceket ona ayrı bir hava katmışken dağınık saçlarıyla fazla yakışıklı görünüyordu.

UMUDUMSUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin