7. Bölüm

43.8K 1.5K 194
                                    



Yetimhanenin camlarından birinin önüne oturmuş akıp giden yağmuru izliyordum. Yetimhane sıcak değildi, küçük bedenimin titrediğini hissediyordum. Elimdeki oyuncağımı biraz daha sıkı tuttum. "Duru müdüre hanımın odasına git, seni bekliyor." Başımı usulca sallarken oyuncak ayımı kucağıma sabitleyip yavaş adımlarla müdüre hanımın odasına ilerledim.

Kapıyı bir kez tıklatıp 'Gel' dediğini duyunca içeri girdim. "Duru'da geldi, gel kızım seninle tanışmak isteyenler var." Gözlerimi odadakilere çevirdiğimde önce tatlı bir gülümsemeyle bakan kadını görmüştüm. Yanında duran adamda aynı onun gibi bakıyordu. Şefkatli bakıyorlardı.

"Duru bu aile seni evlat edinmek istiyor." Gözlerim şaşkınlıkla açılmış, içimde tarif edemediğim bir mutluluk vardı. Bir annem ve bir babam mı olucaktı gerçekten.

"Dediğim gibi 10 yaşında, çokta akıllı ve uslu bir kızdır, sorun da çıkarmaz."

"O zaman biz artık gidelim, seni yeni evine götürelim." Kadının tatlı gülümsemesiyle uzattığı eli tuttum. Artık bir ailem bir evim vardı. Odadan çıktık, yetimhaneninde kapısından çıkıp köşe sokağa dönmemizle elimi silkeleyerek bırakmıştı. "Fazla kolay oldu." Daha ne olduğunu anlamadan adam dizlerini kırıp önümde eğildi. "Hmm şimdiden bile güzelliğin belli oluyor." Bir anda güvenli ve şefkatli halleri gitmiş canavara dönüşmüşlerdi. Küçük bedenim korkudan titrerken elimde ki oyuncağıma sarılıp ağlamak istedim.

Gözleri hala üzerimde dolaşırken pis bir gülüşle baktı bana. "Bir kaç yıl sonra çok para edeceksin çok."

Kadın elimdeki oyuncağı sert bir şekilde çekip aldı, sokağın bir köşesine fırlattı. Gözlerimden yaşlar akmaya başlarken adam beni kolumdan tutup öne doğru ittirdi.

Yerle buluşan bedenim yerde biriken yağmur suyu yüzünden ıslanmıştı. "Mızmızlanmada kalk çabuk, burda seni mi bekleyeceğiz."

——


"Duru Hanım iyi misiniz?" Dalıp gittiğim anılarımdan hızla sıyrılırken psikoloğum Ayça hanıma odaklanmaya çalıştım. Geldiğimden beri çok az konuşmuş sorduğu soruları havada bırakmıştım.

"Tekrar eder misiniz ben duyamadım da." Ayça hanım bana sıcak bir gülümseme gönderirken "Az önce dediğin şeyi biraz açmanı istiyorum. Kurtulduğunu zannederken en dibe battığını söyledin, bu ne demek?" Derin bir nefes alırken nasıl başlıcağımı bilmiyordum. Buraya gelirken bana iyi geliceğini düşünmüştüm ama anlatmaya hazır olmadığımı hiç düşünmemiştim.

Gözlerim tekrar saate kaydı, sadece 10 dakika sonra Karan gelicekti.

"Ben yetimhanede büyüdüm 10 yaşına kadar. Her çocuk gibi birinin beni evlatlık edinmesini istemiştim, kurtuluşumun bu olduğunu düşünmüştüm." Önümde birleştirdiğim ellerimle oynarken gözlerimin dolmasına bile müsade etmiyordum. "Ama öyle olmadı."

Kadın başını onaylar bir biçimde salladı. "Pekala öyle olmadığını hissettiğin ilk an neydi?" O kapıdan çıktığım ilk an hayattımın mahvolduğunu sezmiştim. Elleri ellerimi bıraktığında yine terk edildiğimi anlamıştım. O zamanlar küçüktüm ama bir çok şeyi fark etmiş, beş dakikalığına bile olsa girdiğim masaldan çıkmıştım. 

Gözlerim saatte takılırken "Sanırım süremiz doldu." Ayça hanımda kolunda ki saatte bakarak beni onayladı. O sırada açılan kapı sesiyle omzumun üstünden baktım. Karan tam vaktinde gelmiş, beni bilmeyerek de olsa burdan kurtarmıştı. "Karan Bey merhaba bizde tam bitiriyorduk." Daha fazla burda kalmamak için koltuktan kalkıp Karan'ın yanında yerimi aldım. "Evet hadi gidelim." Gözleri gözlerimle buluştuğunda burda olmaktan sıkıldığımı anladığını hissettim. Odadan çıkarken Ayça Hanım bana samimi bir şekilde görüşürüz demişti, bende o kadar kısık konuşmuştum ki duyduğunu bile düşünmüyordum.

UMUDUMSUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin