Esneyerek yayıldığım koltukta biraz daha yayıldım. Salonda koltuğa uzanmış sabahtan beri çizgi film izliyordum. Son bir kaç gündür yaptığım tek aktivite buydu doğrusu. Çok dışarı çıkmayı seven bir insan değildim, hiç arkadaşımda yoktu. Karan birkaç defa çıkmayı teklif etmişti ama reddetmiştim.Sevim abla markete gitmişti ve gelirken bana çikolatalı pasta almayı teklif etmişti. Hala onun gelmesini bekliyordum. Anlık gelen titremeyle odamdan üstüme bir örtü almak için koltuktan kalktım. Örtüyü alıp merdivenleri ağır ağır inerken içerden gelen seslerle olduğum yerde durdum. "Teşekkür ederim beyler." Sevim ablanın sesiydi. "Ne demek, aslında biz size bir şey soracaktık." Korumlardan biriydi sanırım. Sevim ablanın onaylayan bir mırıltısını duyunca bende merak etmiştim. "Duru hanım kim acaba Karan Bey'in sevgilisi mi?" Ne diyordu bu adam ne sevgilisi bizim kuzen olduğumuzu bilmiyorlar mıydı acaba. "Ne yapacaksınız siz Duru hanımı, böyle şeyler konuşmayın Karan Bey duyarsa sizin için kötü olur."
"Haklısın ama biraz garip daha önce bu eve kimseyi almazdı, yanında biriyle de gezmezdi ama Duru hanım kaç gündür burda."
Karan bu eve niye birilerini getirmemişti kafam çok karışmıştı. "Şhh sessiz olun Duru hanım evde sizi duyabilir hadi işinizin başına dönün." Merdivenin son basamaklarınıda inip mutfağa girdiğimde üçünün de bakışları bana döndü. İki korumadan rahatsız olmuştum, sebep onlar ve söyledikleri değildi. Sadece erkektiler ve biraz ürkütücü görünüyorlardı. "Duru hanım pastanızı hemen getiririm yanına içicek bir şeyler ister misiniz?" Gözlerimi iki korumadan çekip Sevim ablaya döndüm "Şey ben hâllederim aslında siz zahmet etmeyin." Korumaların söylediğimle şaşkın bakışları bana dönerken bir an önce evden çıkmalarını dilemiştim. Sevgi abla yalandan bir öksürükle onlara bir bakış atmıştı. Korumalar bana saygıyla baş selamı vererek evden çıktıklarında derin bir nefes aldım. Masanın üstünde duran pasta kutusunu elime aldığımda "Ben hallederim kızım hadi sen otur." Sevim abla daha ben bir şey diyemeden kutuyu elimden aldı.
Pastayı yedikten sonra duş almak üzere odaya çıktım. Karan o günden sonra bana kullanmam için kredi kartı vermişti. Daha hiç kullanmamıştım. Hatta Karan'a istemediğimi söylemiştim ama beni takmamıştı. Kıyafetlerimi hazırlayıp yatağa bıraktım. Banyoya girip üstümü çıkardım, titrek bir nefes alıp sırtımı aynaya döndüm. Yara izleri hala ordaydı daha çok bir çizik gibilerdi. Eskisi kadar kötü değillerdi ama ordalardı. Eski anılardan hızla çıkarken kendimi sıcak suya bıraktım.
İç çamaşırlarımı giydim, üstüme siyah eşofman takımını giyip beyaz çoraplarımda ayağıma geçirdim.
Aşağıdan gelen kapı sesiyle Karan'ın eve geldiğini anladım.
Merdivenden gelen ayak sesleriyle üst kata çıktığını anladım. Odasının kapısı açılıp kapanırken bende aşağı kata yöneldim. Sofra hazırlanmıştı sadece yemeklerin servisi kalmıştı. Mutfakta ki Sevim ablanın yanına gittim. "Duru kızım ben şimdi çıksam olur mu?" Karan burdayken cevap vermem doğru olur muydu bilmiyorum ama "Tabii ki, gerisini ben hallederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUDUMSUN
Roman d'amourNefes alış verişlerim gittikçe azalırken gözlerimin karardığını hissettim. Ağzıma dayanan astım ilacımı hissederken dudaklarımı araladım. Derin bir nefes çektiğimde gözlerimi yavaşça açtım. Gözlerim koyu gözleriyle buluştu. Boynuna sarılıp göz yaş...