20. Bölüm

33.9K 1.4K 141
                                    




"Sen."

Titrek çıkan sesimle söylediğim kelime boş deponun duvarlarına çarpmış yankılanmıştı.

Ne olduğunu anlayamıyordum, cesaretimi toplayarak Karan'a baktım. "Onun burda ne işi var." Kekeleyerek sorduğum soru ve artan nefes alışlarım krizimin ilk adımları gibiydi.

Karan onunla arama girip onu görüş açımdan çıkardı. "Kafanın karıştığının farkındayım ama ben sana bir söz verdim ve ben verdiğim sözleri tutarım Duru."

Söz vermişti, ne hakkında. "Canını yakan herkesin canını alacağım." Gözlerimi sıkıca kapattım bir kaç saniye kendime şans tanıdım.

"Bunu görmek ister misin emin olamadım ama artık bittiğini bilmeni istiyorum." Sert bir nefes alıp önümden çekildi ve bağlı olan adamın yanına gidip eğik ve kanlar içinde ki yüzünü kaldırdı.

Yıllardır hayatımı zehir eden o adam, beni evlat edinmeye geldiklerinde ilk aşkım olucağını düşündüğüm ama kâbusum olan adam.

Baba demekten utandığım üvey babam şimdi karşımda ölmekten beter olmuş bir durumda duruyordu.

Baygın bakışları önce Karan'ı buldu gözlerini etrafta gezdirirken benimle buluşan bakışları ilk defa bende bir etki yaratmadı. Gözlerimi kaçırmadım, bedenimi kapatmaya çalışmadım, korkmadım bile. Çünkü Karan tam burdaydı, yanımdaydı ve benimleydi.

Ağzını açıp bana bir şey diyecekken suratına inen yumruk darbesiyle kafası yana yattı. Bir kaç öksürükten sonra ağzında ki kanı yere tükürdü. "Sana onunla konuşabilirsin dediğimi hatırlamıyorum."

Karan çenesinden kavrayıp kendine çevirdi ve daha ürkütücü bir şekilde konuştu. "Hatta ona bakabilirsin bile demedim."

Titrek bir nefes alırken Karan ani bir hareketle silahını çıkartıp kafasına dayadı. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken Karan bana baktı.

Silahın emniyetini açtığını gelen sesten anlamıştım. "Duru bir şey söyle kızım, ben senin babanım." Karan silahı kafasına iyice bastırıp resmen tısladı. "Sana onunla konuşma dedim." Her kelimeyi bastırarak söylemesi beni bile korkuturken o adamın korkudan titrediğini gördüm. Hayatımda ilk defa kızım diyordu ve oda yalandı.



"Vur dediğin anda vuracağım Duru." Dediğiyle gergince ellerimi saçlarımın arasından geçirmiştim.

Karan'a baktığımda dediğinde ciddi olduğunu fark ettim. Bakışlarımı ona çevirdiğimde sanki tüm yaşattıkları gözümün önünden geçti. Tüm acılarım bağırışlarım yalvarışlarım kulağımda yankılandı.

Sonra öldüğünü düşündüm ve bütün gürültü bir anda bitti. Acılarım gitmedi ama dindi, anılarım kaybolmadı ama silikleşti.

Yüzümü ellerimin arasına alırken onlara arkamı döndüm. Söylemek istediğim ama söylemediğim şeyleri kusmak istedim ama bir şey demedim.

Çünkü yıllardır söylemiştim ama hiçbir fayda etmemişti. Değişmemişler aksine daha da kötü olmuşlardı. Son kez ona bakmak için döndüm.

"Vur." Kelimenin ağzımdan çıkmasıyla eşdeğer silah patladı.
Gözlerimi bir kaç saniye kapattım ve geri açtım.

Ölmüştü.


Az önce karşımda biri ölmüştü
ve ben üzülmedim. Karşımda kanlar içindeydi ama ben üzgün değildim.

Sakindim ve bu sakinlik beni ürpertti. Tepkisizliğim beni şaşırttı bakışlarım donuklaştı onun için tek bir damla göz yaşım akmadı.

UMUDUMSUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin