Karan bir eliyle belimi kavrayıp beni kendine yaslamış ve dudaklarıma yapışmıştı. Gözlerim otomatikman kapanırken karşılık vermeye çalıştım. Son bir öpücük bırakıp geri çekilirken gözlerine baktım.Gözlerimin içine bakarken dudağımı yalamamla gözlerinin oraya kayması bir oldu. Yine dudaklarımızı birleştirirken bana yön verip birkaç adım gerilememi sağladı. Bir şeye çarpmamla düşerken sırtımın yumuşak yatakla buluştuğunu hissettim.
Karan üstümde yerini alırken öpüşünü daha da hızlandırmıştı. Elim ensesine kayarken onun ise bir eli yağımda bir eli belimdeydi.
Son bir öpücük bırakıp geri çekildiğinde gözlerinin koyulaşmış olduğunu fark ettim. "Çok güzelsin." Göz bebeklerimin titrediğini hissederken, dediğiyle kalbim hızlanmıştı. Kaan dediğinde hiçbir şey hissetmemiştim ama Karan üstümde büyük bir etki bırakmıştı.
Yutkunup gözlerimi kaçırdım. Karan kendini yanıma attığında ikimizde sırt üstü uzanır vaziyetteydik. Bakışlarını üzerimde hissediyordum fakat dönüp ona bakmıyordum.
"Duru." Bakışlarımı tavanda gezdiriyordum.
"Hım."
Bir elini saçıma attığında bakışlarımı ona çevirdim. "Çok üzdüm mi seni?" Aklıma beni evden gönderdiği gün gelince yutkundum. Canım çok yanmıştı değil mi?
"Biraz." Kısık çıkan sesimi duymuş muydu emin değildim. "Evimize gidelim telafi edeceğim, affettireceğim kendimi."
Gözlerinde ki kararlılık hoşuma giderken dudağımın kenarı kıvrıldı.
"Dur bir düşüneyim." Gözleri kısılırken anlamadığı belliydi.
Ciddi durmaya çalışırken gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Düşündüm, gelmek istemiyorum." Yattığı yerden doğrulurken ben yatmaya devam ettim. "Nereye gelmiyorsun."
Derin bir nefes çekip bakışlarımı tavana çevirdim. "Eve işte." Bakışları yüzümü delip geçerken "Ne demek gelmek istemiyorum?"
Omuzlarımı silktim. "Duydun işte, hem şimdi ki ev daha güzel alıştım da."
Karan sıkkınca bir nefes alıp yanıma geri uzandı. "Bu konuyu sabah konuşuruz güzelim." Tekrar ona dönüp gözlerimizi birleştirdim. "Konuşulacak bir şey yok, konu kapandı."
Karan sen öyle san bakışı atarken elbiseden rahatsız olduğumu hissettim.
Karan ayağa kalkıp odadaki başka bir kapıyı açarken birkaç dakika sonra elinde siyah bir tişört ile geri döndü. Kendi üstünü de değiştirmiş ve üstüne bir şey giymemişti. Elindekini giymesini beklerken tişörtü yüzüme fırlattı.
"Ne yapıyorsun be." Tişörtü yüzümden çektiğimde sırıtan bir Karan görmüştüm. "Elimden kaydı." Gözlerimi devirip tişörtü ona geri fırlattım. "Tabii kesin öyle olmuştur." Yatakta doğrulurken ayaklarımı yere sarkıttım. Karan önüme gelmiş dikiliyordu. Kafamı yukarıya kaldırıp ona baktım.
"Ne dikiliyorsun tepemde." Karan elinde ki tişörtü sallarken bende kafamı 'ne istiyorsun' gibisinden salladım.
"Güzelim giymen için getirdim."
Bir ona bir tişörte bakarken elinden aldım. Hala tepemde dikilmesine sinirlenerek ayağa kalktım. "Arkanı dön." Karan'ın dudağının kenarı kıvrılırken alayla sordu. "Gözümü de kapatayım mı."
"Evet çok iyi olur." Karan'ın gülümsemesi daha da büyürken arkasını döndü. "Gözünü de kapattın mı."
"Kapattım." Haline gülümserken elbiseyi üstümde çıkarttım. Kolum elbisenin kol kısmına takılmış bende hızla çekmiştim. Canım yanarken elbiseyi elimden atıp kolumu tuttum. "Ah." Acıyla inlememle Karan'ın bana dönmesi bir olmuştu. "Duru iyi misin, ne oldu?" Kolumun acısını unutmuş önünde böyle duruyor olmanın utancı kaplamıştı içimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUDUMSUN
RomanceNefes alış verişlerim gittikçe azalırken gözlerimin karardığını hissettim. Ağzıma dayanan astım ilacımı hissederken dudaklarımı araladım. Derin bir nefes çektiğimde gözlerimi yavaşça açtım. Gözlerim koyu gözleriyle buluştu. Boynuna sarılıp göz yaş...