Gözlerim şiddetli bir gökgürültüsü sesiyle aralandı. Saate bakmak için telefonu elime aldığımda gecenin üçü olduğunu gördüm. Yağmur hızla pencereme vuruyordu. Bu ses bazı insanların hoşuna gidebilirdi ama ben şuan huzurun yakınından bile geçmiyordum.Şimşek çakarak odayı aydınlattı hemen arkasından yine gelen gökgürültüsü odanın içinde yankılandı. Yorganımı iyice sarılıp uykuya tekrar dalmaya çalıştım. Kafamın içinde dolaşan sesler uyumama her zamanki gibi engel oldu. Gözlerim hala karanlığa alışamamıştı ve ben şimdiden korkmaya başlamıştım. Uykusuzluktan ölüyordum nerdeyse ama korkudan uyuyamıyordum. Bir daha gökgürültüsü sesi odaya dolarken eski anılarımı düşünmemeye çalışıyordum. Derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım ama biraz daha tek başıma durursam korkudan kriz geçirebilirdim. Altına girdiğim yorganı üstümden atıp hızla yataktan kalktım. Sonra bir anda nereye gideceğimi düşündüm. Karan'nın yanına gitsem nasıl bir tepki vereceğini kestiremiyordum. Bir kez daha gök gürlediğinde korkudan sıçradım. Odadan seri bir şekilde çıktım, tam karşımda ki Karan'nın kapısının önüne geldim. Tıklatsam mı acaba ama bu saatte uyuyordur tıklasam bile nasıl duyucak ki.
Düşüncelerimi bir kenara bırakıp kapıyı yavaşça araladım. Karanlığa alışan gözlerim oda da gezindi, Karan yatakta yüz üstü bir şekilde uyuyordu. Üstünde bir şey yoktu. Altında her zaman giydiği siyah eşofmanlarından vardı. Saçları yastığın üzerine dağılmış uykuda bile kaşları çatık duruyordu.
Çekinerek yatağın yanına yaklaştım, ya beni odasından gönderirse. "Karan." Fısıldayarak söylediğim ismini ben bile zor duyarken o nasıl duysun. Şimşek çakıp odayı aydınlattığında sesimi biraz daha yükselttim. "Karan."
Ben daha ne olduğunu anlamadan Karan'ın bileklerime sarılan parmakları beni yatağa çekmiş ve üstüme çıkmıştı. Şaşkınlıkla ona bakarken benim olduğumu yeni anlamış gibi duruyordu. Üstümden çekilip kendini yana bıraktığında yatakta doğruldum. "Duru ne oldu, saat kaç?" Sesi uyukulu olduğu için boğuk çıkmıştı. "Uyandırdığım için özür dilerim ben biraz korktum da." Bakışları ciddileşirken o da doğruldu. "Neden korktun bir şey mi oldu." Sessizliğin hakim olduğu odayı gökgürültüsü doldurunca yatakta Karan'a doğru yanaştım. Ne yaptığımı snlamaya çalışır gibi bir hali vardı. "Sen gökgürültüsünden mi korkuyorsun ?" Sesinde alay yoktu ama ben utanmıştım. Başımla onu onaylarken "Bu gece burda kalabilir miyim seninle birlikte." Karan dediğime şaşırmış görünüyordu ama hiç bozuntuya vermeden yana kayıp yorganı kaldırarak yatağa yerleşmemi bekledi.
Yorganın altına girdiğimde üstümü örttü. "İstersen ben koltukta yatabilirim?" Kendi yatağından göndericek değildim. "Hayır gerek yok." Bakışlarını benden çekerek sırt üstü uzandı ve gözlerini kapattı. Bende ona arkamı dönerek yatağın en ucuna gittim. Tam gözlerimi kapatıcaktım ki sesler iyice arttı. Gözlerim kapanmak istiyor uyumak istiyordum ama hala korkuyordum. Titrek bir nefes alırken seslerin kesilmesi için bekliyordum ama sanki bana inat yağmur iyice hızını arttırmış, şimşekler arı ardına çakıyordu. Korkudan titrerken gözlerim dolmuş, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUDUMSUN
RomanceNefes alış verişlerim gittikçe azalırken gözlerimin karardığını hissettim. Ağzıma dayanan astım ilacımı hissederken dudaklarımı araladım. Derin bir nefes çektiğimde gözlerimi yavaşça açtım. Gözlerim koyu gözleriyle buluştu. Boynuna sarılıp göz yaş...