Nare 16| Tehdid...

1.7K 111 56
                                    

Yazılma Tarihi: 17 Mayıs 2021

Yayım Tarihi: 30 Mayıs 2021

• • •

"Evet, test sonuçlarınız çıkmış! Tahmin ettiğim gibi demir eksikliğine bağlı anemi var. Yapmanız gereken bol yeşil sebzeler tüketip size vereceğim ilaçları kullanmak. Sabah hastaneden çıkabilirsiniz. Geçmiş olsun ve mutlu yıllar!"

Doktor odadan çıkmıştı. Fakat ben ne geldiğinde, ne de çıktığında bir tepki verememiştim.

Cesur amcam, kucağıma pimi çekilmiş bir bomba bırakmıştı. İki seçenek vardı. Ya kendimi havaya uçuracaktım ya da başkasını.

Bu durumda o bomba ile Gamze'yi havaya uçurmak daha mantıklı geliyordu.

Çatılan kaşlarımı düzeltme gereği duymadan Poyraz'a baktım. O da bana aynı şekilde bakıyordu.

Ben yanlış anlamamıştım değil mi?

Kartal timi ile operasyona çıkıyorduk? Hem de Mahsun malı için?

Lütfen yanlış anlamış olayım. Ayrıca koskoca ülkede bir tane Kartal timi yoktur değil mi?

Şu an yaptığım kendimi kandırmaktan başka bir şey değildi.

İç çektiğimde bakışlarını ilk kaçıran o olmuştu. Odadaki sessiz gerginlik sürerken dışarıda havai fişekler patlıyordu.

Saat 00.00.

Hoş geldin, niye geldin 2021? Böyle bir zamanda gelmek zorunda mıydın?

Bir şey demeden odadan çıktı. Dila'ya baktım. "Sen de çıkar mısın? Uyumak istiyorum."

Başını usulca sallayıp odadan ayrıldı.

Biraz da ağlayarak düşüneyim bari.

• • •

"Komşu kızını zapteyle
Yaylalar, yaylalar
Bizim oğlan aşıktır
Dilo dilo yaylalar."

Odamdaki koltuğa yayılmış, Binbaşı Kılıklı Tunç Meyvesinin timini dinliyordum.

Sizin seçeceğiniz türküye ben...

Biraz önce masama bırakılan dosyayı tekrardan inceledim. 8. kez dosyayı okuyup son imzayı da attım.

Kartal timi buradaydı. Amcam buradaydı. En önemlisi Poyraz buradaydı.

Harekat odasında operasyon hakkında konuşuyorlardı. Hastaneden yeni çıktığımı bildiklerinden beni odama hapsetmişlerdi.

Pekala, hapsetmemişlerdi ama bir ara bunu düşünmüşlerdi. Operasyona gitmemem gerektiğini düşündükleri gibi!

Abartıyorlardı, bir şeyim yoktu.

O saçma türkü devam ederken sesi bastıran helikopter sesi olmuştu. Başımı sağa çevirip ayaklandım.

Şu an operasyonda olan 3 tim vardı ve hiçbirinin döneceği haberini almamıştım. Şehidimiz mi vardı yoksa?

Ama olsaydı haberimiz olurdu.

Tabir-i caizse yüreğim ağzımda atarken cama daha çok yaklaştım. Şehit olsa haberim olurdu, değildir.

Yani umarım.

Nefes almadan helikopterden inenleri izledim. Fatih, Ahmet, Serkan, Sinan ve tanımadığım bir kadın...

Kısaca Pars timi.

Başımı omzuma yaslayıp olayın gerçekliğini ölçmeye çalıştım. Gerçekti. Vallahi gerçekti.

NareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin