Yayımlanma Tarihi: 17 Aralık 2020
Ben çok merak ediyorum.
Neden oy verip yorum atmıyorsunuz? Çok zor bir şey değil. 80'den fazla kişi okuyor, 9-10 kişi oy veriyor.
Ve bu durum benim baya moralimi bozuyor.
• • •
Tutku ile beraber, revire işlemiş olan hastane kokusu eşliğinde kahve içiyorduk. Tutku askeriyenin hemşiresiydi.
Son zamanlarda hemşirelere karşı bir alerjim oluşmuştu. Çok yakın arkadaşım(!) olan Gamze'den sonra hiçbir hemşire ile muhatap olmayacağıma, kendi kendime söz vermiştim.
Ama Tutku o sözümü bozdurmuştu. Kesinlikle Gamze gibi değildi. Bu gözlerinden ve konuşmasından belli oluyordu.
Telefonu sedyenin üstüne fırlattı, "Of Tunç!" diye sızlandı. Aldırmadan kahvemi içerken Tutku hala konuşuyordu.
"İnsan bir arar. Abla ben göreve gidiyorum, der. Bir de bizimkine bak!"
"Kızdırdın mı onu?"
Kaşlarını çatıp bana baktı. "Nasıl yani?"
Omzumu silktim. "Erkeklerin ham maddesinde var. Eğer bir şeye sinirlenirler ise habersiz her şeyi yaparlar."
"Açmıyor değil mi?" Sinirlice kafamı salladım. "Allah aşkına! Gamze bu neyin tribi? Benden çok trip atar oldu."
"Bir şeye sinirlenmiştir yine." Kurumuş dudaklarımı ıslatıp cevap verdim.
"Ben sinirlendiğimde habersiz habersiz operasyona gitmiyorum ama!" Sonlara doğru yükselen sesimle Gamze irkilmişti.
"Tamam, sakinleş. Hallederiz."
"Dün akşam komşusu ile ilgili bir şey olmuş sanırım. Nişanlısı anlatmıştı." Omuzlarımı silktim.
"O yüzden olabilir. Takma, arar en sonunda."
Omuzları çöktü ve sedyeye oturdu. "Nasıl bu kadar eminsin?"
Burukça gülümsedim. "Deneyimliyim."
"Hazal, telefon!" Islak ellerimi mutfak havlusuna silip hızlıca telefonu açtım.
"Buyurun? Kiminle konuşuyorum?" Bana haber vermeden giden sevgilimle konuşuyordum, kiminle olacak başka?
"Nare..."
"Aa Poyraz Göktuğ Bey siz misiniz efendim? Gözümüz yollarda kaldı. Nerelerdesiniz?" Konuşmasına fırsat vermeden kendi sorumu kendim cevapladım.
"Siz şeydeydiniz değil mi? Sınır dışında! Pardon unutmuşum, affınıza sığınıyorum."
"Sinirliydim."
Bağırdım. "Bana değil ama!"
"Evet, haklısın."
"Bana bilmediğim bir şey söyle?" Ritimli sesiyle kahkaha atınca bütün sinirim uçup gitmişti. Sinir neydi ya? Ben bilmiyorum. Siz biliyor musunuz?
"Özür dilerim, sevgilim."
"Sevgilin sana kurban olsun. Oy tipini yediğim!" Ani çıkışımla bir müddet bekledi.
"Regl oldun değil mi?" Yutkundum.
"Hayır, kim demiş?"
"Ben diyorum güzelim, ben. Ani çıkışlar, sinirlenmeler zaten belli ediyordu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nare
ActionYN: İlk 10-15 bölümdeki saçmalıklara takılmayın lütfen. Düzenlenecek. Vatanını seven, bir kadını nasıl sever? Bu cümle öylesine bir cümle değildi. Bu cümle benim hayatımdı. Lisedeydim. 17 yaşında bir genç kız. Sonra onu gördüm. Gülüşünü keşfettim...