Nare 27 Part 1| Şilan 2: Amaçlar

441 40 26
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar. 🤍🦋

• • •

Saat sabah 5 sularıydı. Erken bir vakitte kalkmış haftalar hatta aylar sonra karargaha gidecek olmanın mutluluğu ile karanlık havada güzel bir kahvaltı hazırlamıştım. Poyraz ise şaşkın halde beni izlemekle yetinmişti.

Ben ve Ankara. 

Konu bundan ibaretti. Kahvaltı sonrası hazırlanıp timden önce karargaha gitmiştim. Keşke hemen gelseler de canlarını çıkarsam.

Islık çala çala koridorda ilerlerken askerlerin selamlarını almayı ihmal etmiyordum. Yemin ediyorum arşivi bile özlemiştim.

"Yüzbaşı!" Allah'ım şu an değil. Arkamdan gelen sesle direkt oraya dönüp selam verdim.

"Emredin komutanım!" Ama sen azarlamayı tercih edersin.

"Göktuğ'u bul. Odama geçin!" Bizi nasıl bilirdiniz? Bir şey dememe fırsat vermeden kapıyı çarparak odasına geçti. Karakol ve evlilik meselelerinin üst üste binmesi iyi olmamıştı. Adamın duyacağını bile bile daha konuşulmamış evlilik planlarımdan bahsetmiştim. Ve bunu düşmana anlatmıştım. Belki sinirinde haklı olabilirdi. Çok azıcık ama.

Poyraz'ın odasına ilerleyip kapıyı çaldım. Mesai saatleri içerisinde uymamız gereken ilişkimiz farklıydı, evde olması gereken.

"Gel Nare." Tamam gece görüşü için eğitim aldık da, kapı arkası görüş için eğitim aldığımızı hatırlamıyorum.

"Yüzbaşım-"

"Sesleri duydum, gidelim." Eğitimlerim eksik değilmiş, sevinebilirim.

Önüme geçip dışarı çıktı. Arkasından yavaş adımlarla ilerlerken gözlerimi devirdim. Öküz, her yerde öküzdür.

Alt kata inerken duvarlardaki kurşun izlerini inceliyordum. Kaybımız ya da yaralımız yoktu ama yine de tehlikeliydi. En ufak bir açıklık bile bizi bitirebilirdi.

Amcamın odasına geldiğimizde üstümüze çeki düzen verdik. Adamın sinir tarafına denk gelirdik, bir bahane bulur askerliğimizi yakardı falan riske atmaya değmez.

Gözleriyle kapıyı işaret ettiğinde başımı sağa sola salladım. Her şeye evet ama buna hayır be Poyraz'ım.

Kaşlarını kaldırıp yüzüme baktı, ikna olmadan tekrar başımı salladım. Öne geçmesi için elimi uzatıp bir adım geri çekildim.

Oldu olacak 'Sen kapıyı çal, ilk ben girerim' muhabbeti de geçsin aramızda. Bu tavırlarımız az oldu çünkü.

Beklemediğim bir anda kapıyı çaldı.

"Gelin!" derken sesindeki telaş belli oluyordu. Poyraz önce, ben de arkasında içeriye girerken amcamın önündeki dosyaları fark ettim. Dünkü aldığımız dosyaları inceliyordu ama dosyalarda ne yazıyorsa okurken kan ter içinde kaldığı belliydi.

Kapağını sert bir şekilde bırakıp yanda duran diğer 3 dosyanın üstüne koydu. "Oturun," dedi sıcak sesiyle. Yok, bu dosya bu adama iyi gelmemiş. Başka birine mi devretsek operasyonu? Amcamın ayarları ile oynayacak kadar kötüyse kötü olduğu belliydi.

İkiletmeden masanın yanında karşılıklı duran koltuklara oturduk. "Evet, nereden başlamak istersiniz?" Eline aldığı kalemi çevirirken bakışları ona odaklamıştı.

"Hangisinden başlamamızı istersiniz komutanım?" Kızım, ne bu cesaret? Uzun zaman sonra gelmişsin askeriyeye mesleğinden mi olmak istiyorsun? Tut dilini.

NareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin