Yazılma Tarihi: 9 Haziran 2021
Yayımlanma Tarihi: 13 Haziran 2021
10k olduk bebeklerim 🤍🥺🦋
Bu yüzden şanslısınız.
Çok fazla duygusal bir bölüm yazıp moralimiz bozulsun istemedim. 10k bu boru mu?
Ama sonlarında biraz ağlayabilirsiniz, onun garantisini veremiyorum.
Fazla uzatmadan bölüme geçelim.
Oy ve yorumları unutmayalım!
• • •
Acı.
Fazla acı.
Nefes almaya çalışıyordum ama acıyordu.
Karnımda hissettiğim ağrılar hem nefes almamı hem de hareket etmemi engelliyordu.
Gözlerimi aralamaya çalışırken bedenimdeki keskin ağrı ile dudaklarımdan küçük bir inleme firar etti.
Neler oluyordu?
"Doktor hanımı çağırın. Hasta uyandı," diyen ince bir ses duyduğumda gözlerimi zorlukla araladım.
Kısa süre içerisinde kapı açıldı, tanıdık bir yüz gördüm. Ama kim olduğunu hatırlayamıyordum.
"Merhaba, Hazal Hanım. Ben genel cerrah Başak Kaldırım. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"
"Ağrım var," dedim nefes nefes. Doktoru hatırlayabilmiştim. Kolumdan yaralandığım zaman bana bakan doktordu.
"Bunlar çok normal," derken yüzündeki gülümsemeyi bozmadan biten serum çıkarttı.
Kurumuş dudaklarımı ıslattım. "Ben buraya nasıl geldim?"
"Hatırlamıyor musunuz?" Ayakucumda duran dosyaya kaşlarını çatarak baktı.
"Lütfen, biraz kendinizi zorlayın. Herhangi bir komplikasyon olmaması için günlerdir önlem alıyoruz. Eminim ki ilaçlar yüzünden zorluk çekiyorsunuzdur."
Gözümün önüne gelen anlar ile başımı yavaşça salladım.
Sıradan bir günün sabahını şişmiş gözlerimle karşılamıştım. Bugün de ağladık çok şükür.
"Hazal hadi kahvaltı yapman gerekiyor! İlaçlarını içmen gerek." Yorganı üstümden çekip ev botlarımı giydim.
Dila'nın aklına uymuştum, o depresyon gecesini yapmıştık.
Hayır, korkmanıza gerek yok. Alkol almadım. Gerçekten. Dila'nın evinde uslu uslu oturup saçma salak romantik komedi filmleri izleyip ağladık, o kadar.
Mutfağa girdiğimde Dila gözlerini açmış bana bakıyordu. "Gerçekten kahvaltı yapacak mısın?"
Kafamı aşağı-yukarı sallayıp masaya oturdum.
"Demek ki neymiş..." Kaşlarımı çattım.
"Neymiş?"
"Sana arada bir Poyraz esmesi gerekiyormuş." Gözlerimi devirip çatalımı sinirlice peynire batırdım.
"Sabah sabah hiç çekilmiyorsun Hazal."
"Çekme o zaman Dila!"
"Ayıp. Kankaya yapılır mı hiç bu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nare
AksiYN: İlk 10-15 bölümdeki saçmalıklara takılmayın lütfen. Düzenlenecek. Vatanını seven, bir kadını nasıl sever? Bu cümle öylesine bir cümle değildi. Bu cümle benim hayatımdı. Lisedeydim. 17 yaşında bir genç kız. Sonra onu gördüm. Gülüşünü keşfettim...