Nare

Nare 7| Sarhoş

Yayımlanma Tarihi: 1 Ocak 2021

• • •

"Ablam neden telefonlarımı açmadın? Meraktan çıldıracaktım!" Tutku sorma işte, o tuzak soruyu sorma! 

Sarıldığı kardeşinden ayrılırken Tunç Binbaşı'dan cevap gelmişti. "İnsan sinirlenince gözü dönüyor abla. Özür dilerim." 

Bu geçen hafta Viyana Kapısını zorlayan Osmanlı Ordusu gibi olan adam mı? Hayatta inanmam. Şu an süt dökmüş kediden farkı yoktu.

"Önemli değil. Nişanlın olacak Özge cadısı nerede?"

"Yataktadır," diye ağzımın içinde geveledim. "Bir şey mi dedin Hazalcığım?"

Zorla gülümseyip başımı sağa sola salladım. Daha sonrasın da, "Askeriyede görüşürüz Tutku," dedim ve hızlıca içeriye girdim.

Dila yapabildiği en iyi şeyi yaptı, bağırdı. "Yataktadır ne demek kızım?!" 

Omzumu silktim. "Onlar koridorda öpüşmeyi biliyor ama."

Yüzünü buruşturdu. "Arsız." Tekrar ve tekrar omzumu silkip salona geçtim. 

"Sormadın ama televizyonun geldi." Üniteye bakış atıp Dila'yı cevapsız bırakmamak adına konuştum.

"Kullanmayacağım bir daha zaten." 

Şaşkınlık nidası döküldü ağzından. "Sen her hafta film gecesi yapardın. Şimdi ne değiştir?"

"Şehrim, çevremdekiler ya da kısaca bütün hayatım?" 

"Bunlar da geçecek Hazal Nare. Zamana bırak."

"Söz ver."

"Söz veriyorum. Eskisi gibi çok mutlu olacaksın. Ve ben yine gelip aranızda yatmak için bahane arayacağım. Tabii sen de ebemi sikeceksin. Orası ayrı mesele." 

Kıkırdayıp başımı omzuna yasladım. "Eğer eskiye dönmezsem de ebeni sikerim. Orası daha farklı mesele."

"Yaparsın," dedi kollarını bedenime sararken.

"Yaparım," diye yanıtladım, kollarımı bedenine sardım.

Kardeşlik güzel şeydi.

• • •

"Tuna nehri akmam diyor
Etrafımı yıkmam diyor."

Elimdeki vileda sopası ile yerleri siliyor, aynı zamanda Plevne Marşı'na eşlik ediyordum.

"Şanı büyük Osman Paşa
Plevne'den çıkmam diyor."

O zamanlarda olanlar aklıma gelince yutkundum. Gaza gelmiştim ve geçmişe gidip o Rus'ları öldürebilirdim. Geçmişe gidemiyoruz işte. Sıkıntı orada.

"Düşman Tuna'yı atladı
Karakolları yokladı."

200 bin kişiye karşı 40 bin kişiydik. 'Siz çoksunuz, biz Türk'üz' sözü kulaklarımda çınladı. 

Derin nefes alıp marşın bitmesini bekledim.

"Osman Paşa'nın kolunda
5 bin top birden patladı."

"Telefonundaki marşlar yakıyor Hazal Nare," dedi alaylı sesiyle Dila. 

"Bana bilmediğim bir şey söyle." Kibirli bakışlarımı ona attım.

"Salaksın!" Gözlerini kısıp salondan çıktı. Hem gelmiş evime kurulmuş ortalığı dağıtmış hem de trip atıyor.

Unuttuğum bir nokta vardı. Evimin içine etmiş. Dinlenir dinlenmez -bu dinlenme 2 gün sürdü- evi temizlemek istemiştim.