Herkese merhabaa! Bu bölümü zorluklar içinde atabiliyorum. Ne bilgisayardan ne de tabletimden girebildim Wattpad'e. Zorlanarak telefonumdan girdim. Resmen ek bölüm atmam engelleniyor ama pes etmeyerek atmayı başardım.
Bu bölümde Güneş yeteneklerini kazanmaya başlıyor ve Gündüz'ü bulmaya daha çok yaklaşıyor. Sizce ne zaman bulacaklar birbirlerini??
Hepinize keyifli okumalar dilerimm💜
*******
4.BÖLÜM
...Bu şarkının hissettirdiği duygunun adını bilsem...
Yavaş yavaş ölüyordum... Ölümü daha önce hiç bu kadar yakınımda hissetmemiştim. Ölüm soğuktu, hem de çok soğuk... Sonra birden bir şey oldu. Ne olduğu hakkında bir fikrim yok ama yaşamamı sağladı... Tek gördüğüm kırmızı uzun bir şeydi. O yürüdükçe rüzgar ıslık çalıyordu. Yanıma geldi ve bir süre orada durdu. Korkudan ne yapacağımı bilemedim. Sadece ona baktım. Sonra geldiği gibi gitti. O şey gidince hava aydınlanmaya başladı. Vücudumdaki uyuşma geçmeye başladı. On dakika sonunda eskisi gibi hareket edebiliyordum. Kapılardan büyük bir ses geldi. Aynı kapanırken çıkan ses gibiydi. Ayağa kalktım ve oraya doğru yürüdüm. O manzarayı görünce ne yapacağımı şaşırdım. Kapılar açılmıştı! Haftalardır aç bir kurdun avına koştuğu gibi ben de marketin kapılarına koştum. Özgürdüm! Artık bir kurt kadar özgürdüm! Ayrıca bir kurt kadar da aç... Markete yemek almak için girmiştim ama bir tane kek bile yememiştim.
Bir market arıyorum şimdi. Otomatik kapısı olmayan bir market bulmak çok zormuş...
Yarım saatlik bir arayışın sonunda karşımda duruyordu. İçinde yok yok. Hemen karnımı doyurmaya başladım. Yemeği yedikten sonra listemdekileri yapmaya başlasam iyi olur...
*******
Yedikten sonra evime gitmeye karar verdim. Listedekileri evimde de yapabilirdim. Sokakta anahtarı olan bir araba ararken bir mağazanın camından kendi yansımamla göz göze geldim. Perişan bir haldeydim. Saçlarım dağılmıştı, üstüm kırış kırıştı, gözlerim ağlamaktan şişmişti... Böyle devam edersem orman çocuklarına dönmeme az kaldı. Benliğimi kaybetmemem önemli. İnsan olduğumu unutmamalıyım. Kendime çeki düzen vermem şart!
İlerde gördüğüm bir mağazaya girdim ve kendime uygun bir şeyler bakınmaya başladım. Beyaz bir gömlek, sütlü kahve renginde bir elbise ve kahverengi çizmeleri alıp deneme kabinine girdim. Elbise baştan aşağı düğmeliydi ve diz kapağımın altında bitiyordu. Sıfır kollu olduğu için gömlekle giymeye karar vermiştim. Nisan ayında olduğumuz için hava biraz soğuktu. İçimde, yalnızlıktan dolayı oluşan soğuk gibi... Normalde de pek arkadaşım yoktu ama sanaldan tanıştığım kişiler vardı ve en önemlisi Hazal vardı...
Kafamı toplayıp aynanın karşısına geçtim. Yüzüm solgun duruyordu, göz altlarım biraz morarmıştı, dudaklarım resmen paramparça olmuştu. Biraz nemlendirici ve makyajla hepsini halledebilirim. Karşıdaki mağazaya girdim ve ilk önce yüzüme biraz nemlendirici sürdüm. Sonra beğendiğim malzemeleri bir masanın üstüne koydum. Bir de ayna alarak makyaj yapmaya başladım. İlk önce kırmızı mat bir ruj sürdüm. Ardından toprak tonlarında bir göz makyajı yapıp biraz allık sürdüm. Bu halimle çok daha iyi duruyordum. Saçımı da açıp düzleştirdim. Aynaya bakınca moralim biraz da olsa düzelmişti. Artık eve gitmeye hazırdım...
Mağazadan çıktım ve araba aramaya başladım. Çok geçmeden siyah bir arabayla yola koyulmuştum bile. Yolda canım sıkılınca bir şarkı açtım. İlk kez duyuyordum bu şarkıyı ve beni çok etkilemişti. Melodisi çok hoştu. Hüzünlü hissettirmiyordu, mutlu da hissettirmiyordu. Bunların dışında ne olduğunu anlayamadığım başka bir şeyler hissettiriyordu. Bu his çok farklıydı ama güzel bir farklılık... Keşke şu anda bana bu şarkının hissettirdiği duygunun adını bilsem...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON İNSANLAR: GÜNEŞ VE GÜNDÜZ (DÜZENLENİYOR)
Science FictionYeni bir hayat, yeni bir şehir ve kimsesiz bir yaşam... Uyandıklarında kendilerini tek başlarına bulan Güneş ve Gündüz için her şey daha yeni başlıyordur. Bir yandan özlemle savaşırken bir yandan çevreyle savaşacak ve tüm zorlukları yenmeye çalışaca...