21.BÖLÜM

96 67 18
                                    

Herkese selaamm! Bölümün adından da anlaşılacağı gibi bomba bir bölümle geldim. Bu bölüm hikayenin sonu için ufak bir ipucu içeriyor. Bölümün sonunda Gündüz, cevap vermediği şeye de son bölümde cevap verecek.
Hepinize keyifli okumalar dilerimmm💛❤
*******

21.BÖLÜM

"Patlamaya hazır mısın?"

Sabaha kadar dans etmiştik. Sonra da bulduğumuz ilk eve girip konuşurken koltukta uyumuştuk. Üstümüz ıslaktı ama değiştirecek kadar enerjimiz yoktu. Uzun zaman sonra bu kadar eğlenmek harikaydı. Eğlenmek için kimseye ihtiyacımız olmadığını, kendimize yetebildiğimizi öğrendiğimiz bir gece olmuştu. Özgürlüğü daha önce hiç bu kadar net hissetmemiştim... Ama ne yazık ki gece bitmişti. Gün başlamıştı ve bizim yapmamız gereken işlerimiz vardı. Uyanır uyanmaz bir not bulmuştuk:

"Hastanede bekliyor sizi başka bir gerçeklik."

Bir mağazaya girdik. Mor bir t-shirt ve siyah bir pantolon giydim. Siyah bir spor ayakkabı giyip saçlarımı topuz yaptım. Siyah bir deri ceket giyip Gündüz'ün yanına gittim. O da hazırdı. Dün bindiğimiz kırmızı arabaya binip şehirdeki en büyük hastaneye doğru yola çıktık. Hangi hastane olduğu yazmıyordu ama en büyükten başlamanın mantıklı olacağını düşünmüştük.

Harita benim elimdeydi. Gündüz'e gitmesi gereken yolu ben söylüyordum. Yarım saat sonra ulaşabilmiştik. Dikkatlice içeri girdik. Tam ortada büyük bir makine vardı. Merakla yanına ilerledik. Sarı bir koltuk vardı. Yanında da bir bilgisayar vardı. Bilgisayarda bir ekran açıktı. En üstte 'Kullanma Kılavuzu yazıyordu. Altında da maddeler yer alıyordu. Hızlıca bir göz atınca simülasyon olduğunu anladım ya da en azından buna benzer bir şey olmalıydı. Bir tuşa basacakken başka bir ekran açıldı. Bir videoydu. Tam ortada başlatma tuşuna basmamız yazıyordu. Dönüp Gündüz'e baktım. "Patlamaya hazır mısın?" diye sordu. İşaret parmağını boşluk tuşunun üstüne koydu. Sinsi bir gülümsemeyle "Her zaman!" dedim ve onun parmağının yanına işaret parmağımı koydum. Bastığımızda patlama olmadı, sadece video başladı.

"Selam çocuklar. Yaşayan sadece ikiniz olduğunu biliyorum. Bunu izlediğinizde ben de ölmüş olacağım. Şimdi konumuza geçelim. Bu bir simülasyon makinesi. Tarım, yönetim ve adalet konularından simülasyona gireceksiniz. Kırmızı bir ilaç var. Onu sırasıyla birbirinize enjekte etmeniz edeceksiniz. Sonra bir kabloya bağlı olan küçük bir bant var. Onu ilacın vücuda girdiği yere yapıştırın."

İlk önce Gündüz'ün simülasyona girmesine karar verdik. İlacı alıp sağ koluna enjekte ettim. Sonra bandı alıp üstüne yapıştırdım. Saniyeler içinde uyuyakaldı. Bilgisayardan bir ses gelince hızlıca onun başına geçtim. "Simülasyon başlatılsın mı?" yazıyordu. Onay verip beklemeye başladım. Kendimi bir filmin içindeymişim gibi hissediyordum. Beyaz bir önlük ve gözlük olsa her şey tamamdı...

Beş dakika sonra ekranda "Tarım simülasyonu tamamlandı. Yönetim simülasyonuna geçilsin mi?" yazısı belirdi. Onay verip beklemeye devam ettim. Gündüz hiç hareket etmeden yatıyordu. Ayağa kalkıp yanına gittim. Rengi çok solgun görünüyordu. Alnına dokunduğumda buz gibi olduğunu fark ettim. Acil müdahale odasına gidip ateş ölçer, tansiyon aleti, kan şekerini ölçen aleti ve bir örtü alıp hızlıca yanına döndüm. İlk önce ateşini ölçtüm. 34.8'di. Tansiyonunu ölçtüm. Büyük 118 küçük 76'ydı. Bu normal değerlerden farklıydı. Son olarak kan şekerini ölçtüm. Normali 110-170 arası olmalıydı. Gündüz'ünkiyse 104'tü. Şu anda belki bir ilaç vermem gerekiyordu ama tam olarak bilmediğim için örtüyü üstüne örtüp beklemeye devam ettim.

Kısa bir süre sonra bilgisayardan yine bir ses geldi. "Yönetim simülasyonu tamamlandı. Adalet simülasyonuna geçilsin mi?" Onay verdim ve bir kez daha Gündüz'ün değerlerini kontrol ettim. Hâlâ normale dönmemişti. Üç dakika sonra ekrandı bir yazı belirdi: "Simülasyon başarıyla tamamlandı. Lütfen hastayı uyandırınız."

SON İNSANLAR: GÜNEŞ VE GÜNDÜZ (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin