20.BÖLÜM

97 71 43
                                    

Herkese merhabaa! Bu bölüm çok hoşuma giden bir bölüm oldu. Umarım siz de beğenirsiniz...

Bir önceki bölümün sonunda da geçen balonun yapılacağı bölüm bu bölüm olacak. Güneş için masal gibi olacağından bölüm kapağını da Külkedisi'ne benzer bir şey yapmak istedim.
Herkese iyi okumalar dilerimmm💛❤

*******

20.BÖLÜM

Kendim için bu geceyi unutulmaz yapacaktım...

Eve gider gitmez uyumuştum. Neden bu kadar yorgundum hiçbir fikrim yoktu. Belki de içinde bulunduğum bu durum yüzünden böyleydim. Neyse ki geçici bir yorgunlukmuş. Uyandığımda kendimi iyi hissediyordum. Hatta çok iyi. Oyalanmadan yataktan çıktım. Pijamalarımı çıkarıp mor bir t-shirt ve mavi bir kot pantolon giydim. Saçlarımı öylesine özenmeden topuz yapıp banyoya gittim. Yüzümü yıkayıp odaya geri döndüm. Ayakkabılarımı giyerken saat gözüme çarptı. 07.13'tü. Ben de yaklaşık olarak iki saat önce uyumuştum. Gece boyunca neredeyse hiç uyumamıştım. Uyku düzenim fazlasıyla bozulmuştu ama buna rağmen kendimi çok iyi hissediyordum.

Gündüz'ün odasının kapısını tıklatıp cevap gelmesini bekledim. Saniyeler içinde cevap geldi. Yavaşça içeri girdim. Yatakta tavanı izliyordu. Biraz önce uyandığı belliydi. Çok masum duruyordu. Saçları dağınıktı, gözleri yarım açıktı. Bu hâliyle kedi yavrusundan farkı yoktu.

"Yaşayan son uykucu, hadi kalk." Güldü ve "Yaşayan son enerjik insan, kalkıyorum birazdan." dedi. Mutfağa geçip kahvaltı hazırlanmaya başladım. Reçeli masaya koyarken Gündüz geldi. Tezgâhın üstündeki peyniri alıp masaya koydum. Sonra oturup yemeye başladık.

"Gündüz sana bir şey sorabilir miyim?" Bir yudum su aldı ve "Elbette." dedi. "Buz pistinin yerini ve radyonun yerini nereden biliyordun?" Bilmiş bir tavır takınıp "Sihir." dedi. "Ya hadi söylesene!" diye ısrar edince "Haritamız olduğunu unuttun sanırım." dedi. Resmen bir aydınlanma yaşamıştım. "Bu çok mantıklı!" Verdiğim tepki onu güldürmüştü. "Şaşırmayı bırakıp yemeğini yesen nasıl olur? Hem bugün yetişmemiz gereken bir balo var." Onu onaylayıp yemeye devam ettim.

Kahvaltıdan sonra neyi hangi sırayla yapacağımızı konuştuk. İlk önce alışverişe çıkacaktık. Sonra balo salonuna geçip düzenleyecektik. İçecek, tatlı ve müzikleri hazırladıktan sonra da hazırlanacaktık. Hepsini akşama yetiştirebileceğimizden emin değildik ama yetiştiremezsek de büyük bir sorun olmazdı. Sonuçta bu balonun tek davetlileri ben ve Gündüz'dü.

Evden oyalanmadan çıkıp alışveriş merkezine gittik. Başlamak için kendimize bir mağaza seçip ayrıldık. Gözüme çarpan açık pembe bir elbisenin yanına gittim. Üst kısmında küçük taşlar vardı. Alt kısmıysa tüllerle süslüydü. Muhtemelen diz kapağımın biraz altına gelirdi. İnce bir kol askısı vardı. Alıp kenara koydum ve bakmaya devam ettim.

Çok güzel bir kadife elbise buldum. Kolları uzundu. Altı pileliydi ve resmen parlıyordu. Onu da diğer ayırdığım elbisenin yanına koydum.

Beyaza yakın sarı bir elbisenin yanına gittim. Sade ve şık duruyordu. Satendi, incecik kol askıları vardı. Ayak bileğime gelirdi boyu. Onu da ayırdım ve bakınmaya devam ettim.

Mor bir elbise gözüme çarptı. Omuz kısmı açıktı. Kolları yarıya kadar dar sonrası genişti. Etek kısmı üst kısmının tam aksine genişti. Hemen alıp deneme kabinine gittim. Üstüme tam olmuştu. Biraz kısaydı ama çok değildi. Alacağım elbise kesinlikle bu olmalıydı.

Ayakkabı seçerken işim daha kolay olsun diye elbiseyi çıkarmadım. Aynı mağazanın ayakkabı bölümüne gittim. Siyah bir ayakkabı dikkatimi çekti. Denedim ve elbiseyle çok uyumlu olduğunu gördüm. Ayakkabımı da belirlemiştim artık.

SON İNSANLAR: GÜNEŞ VE GÜNDÜZ (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin