32.BÖLÜM - FİNAL

112 66 9
                                    

Herkese selaammm! Güneş ve Gündüz'ün final bölümüyle karşınızdayım... Bu bölümü atmak benim için gerçekten çok zordu. Çünkü bunu yapmak, onlara veda etmem anlamına geliyordu ama sonunda kendimi hazır hissettim ve atmaya karar verdim.

(Kitap kapağını da değiştirdim bakmayı unutmayın <3)

Hepinize iyi okumalar dilerimmm 💛❤


********

Güneş ve Gündüz benim için çok özeller. Onlar, her yazamayacağımı düşündüğümde rüyalarıma gelip bana destek veren biricik bebeklerim. Bu satırları yazarken onlara ne kadar çok bağlandığımı görebiliyorum. Bu yüzden de devam kitabını yazmayı çok istiyorum. Ne zaman yazarım ya da yazabilir miyim hiçbir fikrim yok ama onların kurdukları medeniyeti okumanızı gerçekten çok isterim. Umarım bir gün devam kitabının geleceğini gururla sizlere duyurabilirim. O zamana kadar ne yazık ki sizlere veda etmem gerekecek:(

Güneş'in, Gündüz'ün ve benim yanımda olduğunuz için hepinize çooooook teşekkür ederimmm 💛❤

*******

32.BÖLÜM

Unutmayın, sizler yepyeni bir medeniyet kuracaksınız...

Mucize Gelecek'e gitmek için yaptığımız tek hazırlık yakıtı dolu bir araba bulmak oldu. Hem heyecandan hem de ihtiyacımız olabilecek her şeyi yolda da bulabileceğimiz için harita haricinde yanımıza hiçbir şey almadan yola koyulduk. Bir an önce oraya gitmeliydik. Sebebini de açıklayayım:

Orası bir nevi yeniden yaşama dönme merkeziydi. İnsanlar derin bir uykuya yatırılmışlardı. Yani eğer yeterince şanslıysak hâlâ hayatta olan insanlar vardı. Umalım da herhangi bir sorun olmamış olsun...

En geç iki saat içinde orada olurduk. Sonra hepsini uyandırırdık. Nasıl uyandıracağımızı bilmiyorduk ama illaki bir yerde yazıyordur. Hem yazmasa pes edip dönecek miyiz? Asla! Bir yolunu bulup uyandıracağız. Tabii eğer hâlâ hayattalarsa... Neyse iyi düşüneyim iyi olsun. Her şey çok güzel olacak. Buna inanıyorum. Hem de kalbimin en derinlerinden...

*******

Yol boyunca uyumaya çalışsam da başaramadım. İçim içime sığmıyordu. Sevinç çığlıkları atmak istiyordum ama kendimi tutuyordum.

Mucize Gelecek'e ulaştığımızda hızla kemerimi çözüp kendimi dışarı attım. Koşar adımlarla girişe ilerledim. Gündüz de hemen arkamdaydı. İkimizin de yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Artık tek başımıza savaşmamız gerekmeyecekti. Konuşabileceğimiz başka insanlar da olacaktı. Hatta birlikte yeni bir medeniyet kurabilecektik. Dün bu zamanlar hepsi hayal gibiydi. Şimdiyse çok yakındı. Ey Hayat! Ne güzel mucizelerle dolusun!

Arkamızdan atlılar kovalıyormuş gibi kapıyı açıp içeri girdik. Buz gibi bir havayla karşılaştık. Bu harika gelmişti. Çünkü alev almak üzereymişim gibi hissediyordum.

Birden boş koridorda tanıdık bir ses yankılandı. "Sana kır dedim şu aptal şeyi!" Korkuyla Gündüz'le birbirimize baktık ve koşmaya başladık. Bu ses kütüphanedeki o kadına aitti!

Köşeyi dönünce doğru tahmin ettiğimi gördüm. Gündüz'ün başına silah dayayana masa gibi bir şeyi kırması için bağırıyordu. Bunu yapması için fazla zorladığına göre önemli bir şey olmalıydı. Bunu yapmasına izin veremezdik.

Üstlerine doğru koşmaya başladık. Bizi fark ettiklerinde çok şaşırmışlardı. Ellerindeki sopaları fırlatıp onlar da bizim üstümüze koşmaya başladılar. İkili olarak dövüşmeye başladığımızda hepimiz tüm gücümüzle saldırıyorduk. Saniyeler sonra ikisi de birden durdu. Şaşkınlıkla onlara bakarken kulaklarını kapatıp diz çöktüler. Sonra da yok oldular.

SON İNSANLAR: GÜNEŞ VE GÜNDÜZ (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin