Herkese merhabaa! Bu bölümü Gündüz'den okuyacağız. Onun tek olduğunu öğrendiğinde yaşadıklarına tanık olacağız. Bu bölümü ondan okumamız ona daha çabuk alışmamızı sağlayacağını düşünüyorum. En azından onun hakkında küçük olsa bir şeyler öğrenmiş olursunuz diye düşündüm (◠‿◠)
Bölüm kapağındaki erkeğin Gündüz olduğunu anlamışsınızdır diye düşünüyorum. Peki kız kim? Gündüz onunla arasındaki bağı neden kesmek üzere? Bu bağın bölümün ismindeki macera ile ne ilgisi var? Cevap cümlelerin arasında sizi bekliyor. Okuduğu halde bulamayanlar için de bölümün sonuna yazacağım. Buraya yazıp da size spoiler vermek istemem :)
Hepinize keyifli okumalar dilerimm (♡ε♡ )
*******
8.BÖLÜM
Macera asıl şimdi başlıyor!..
҉ GÜNDÜZ'DEN...
Dün bütün gün gezmiştik. Ben, kız kardeşim, arkadaşım ve arkadaşımın kız kardeşi hava aydınlanmadan evden çıkmış gece yarısına yaklaşırken geri dönmüştük. Tatilde falan da gitmemiştik oysaki. On iki yıl önce taşındığımız aynı şehirdeydik. Şu anda çok yorgundum ama buna değmişti. Dün o kadar eğlenmiştim ki gülmekten nefes alamadığım zamanlar olmuştu.
Murat, benim en yakın arkadaşımdı. Hep yanımda olurdu. Beni asla yalnız bırakmazdı. Kardeşim Bade ve onun kardeşi Ezgi de bizim gibi çok yakındılar. Çoğu zaman dördümüz beraber takılırdık. Hatta gece onların evinde kalmıştık. Doğru ya! Saat on ikiyi geçmiş ve ben hâlâ yatıyorum. Nuriye teyzeye çok ayıp olacak!..
Hemen kalktım ve üstümü değiştirdim. Murat ve ben aynı odada kalmıştık, kızlar da yan odada kalmışlardı. Murat odada olmadığına göre benden önce uyanmış olmalıydı. Hızlıca evi aradım ama kimse yoktu. Telefonuma baktım ama bir yere gideceklerine dair bir mesaj da atmamışlardı. Telefon ettim ama açan olmadı. Kimi aradıysam çaldıktan bir süre sonra arama kendiliğinden kapandı.
Üstüme bir hırka alıp dışarı çıktım ama kimse yoktu. Tekrar eve girdim ve Murat'ın bilgisayarını açtım. Öylesine dolaşırken bir bildirim geldi. Merak edip üstüne tıkladım. Bir videoydu. Adı "Dünya'da Kalan Son İnsan!"dı. Olabilir miydi? Bu gerçekten olmuş olabilir miydi? Bu çok harika! İstediğim her şeye sahibim şu anda! Mesela o çok istediğim bilgisayarı hiç para vermeden alabilirim. Bu gerçekten harika bir fikir. Neden almayayım ki? Hem oraya giderken etrafa da bakabilirim.
Arabama binince aklıma daha iyi bir fikir geldi. O bilgisayarı kurmakla uğraşmak yerine hazır kurulmuş bir bilgisayar bulabilirim. Bu daha kolay olur. Yakınlarda böyle bir yer var, oraya gidebilirim.
Beş dakika sonra istediğim yerdeydim. En iyi bilgisayarı seçip en rahat koltuğu alıp oturdum. Saatlerce oynadım. Karnım acıkınca mecburen bırakmak zorunda kaldım. İlk bulduğum markete girdim ve canım ne istiyorsa almaya başladım.
Birden bir taş geldi ayağıma. Etrafta kimse yoktu. Marketin dışına çıktım. Orada da kimse yoktu. Fazla umursamayıp aldıklarımın yanına gittim. Taşa baktım ve üstünde bir kağıt olduğunu gördüm. Şaşkınlıkla elime alıp okumaya başladım:
"Gece yarısı ekildi bir çiçeğin tohumları. Şimdilik görmesen de onu bilmelisin ki o, en ihtişamlı çiçeğin olmalı. En yakın arkadaşından başlayıp aramalısın onu. Bulmalısın en göz alıcı ışıltını."
Bu da ne demek oluyor? Çiçek kim? En yakın arkadaşımla ne ilgisi var? Bunu bana kim gönderdi? Ben kimi bulacağım?
Sanırım Murat'ın evine gitmem gerekiyor. Aradığım her neyse onun evinde olmalı. Bu notu bana kimin gönderdiğini bilmiyorum. Yani bunu gönderen kötü biri de olabilir, bu bir tuzak olabilir. Yanıma keskin bir şeyler alsam fena olmaz.
Yanıma bir bıçak alıp arabama bindim ve yola çıktım. Eve ulaşınca hemen Murat'ın odasına gittim. Defterlerini, dolaplarını ve bilgisayarını karıştırdım ama bir şey bulamadım. Belki de kendi odasında değil de Ezgi'nin odasındadır.
Hızlıca Ezgi'nin odasına geçtim ve ilk önce günlüğünü okumaya başladım. İki yıl önce yazdığı bir sayfa canımı çok yakmıştı. Aslında hiçbir şeyin benim bildiğim gibi olmadığını öğrendim. Yıllardır bir maşa gibi kullanılıyormuşum, kandırılıyormuşum. Hem de en yakın arkadaşım tarafından. Murat beni kullanıyormuş. Hem de kardeşime ulaşabilmek için. Doğru anlayıp anlamadığımdan emin olmak için defalarca okudum. Sonuç mu? Hiç değişmedi...
"Bugün bir şey öğrendim. Abim, Bade'yi seviyormuş. Hatta ona ulaşabilmek için Gündüz'ü kullanıyormuş. Çok iyi oyuncuymuş, ben bile fark etmemiştim. Yazık, Gündüz de abimi en yakın arkadaşı sanıyor. Ben de ona bir şey söylemeyeceğime söz verdim. Bu gerçeği öğrenmemesi gerekiyormuş. En azından Bade'ye itiraf edene kadar. Acaba ne tepki verecekler öğrenince? En çok da Bade'nin tepkisini merak ediyorum. Abisinin kullanıldığını duyunca acaba ne yapar? Ben olsam bir daha onunla buluşmazdım. O kişiyi hayatımdan tamamen çıkarırdım.
Bir şey daha öğrendim: Abimin Gündüz dışında başka bir arkadaşı varmış. Ondan en yakın arkadaşı olarak bahsetti. Sağdan ikinci evde oturuyormuş. Beşinci kattaymış onun evi. Bir de bir kızdan bahsetti. Adını söylemedi. En yakın arkadaşının sevdiği kızmış. Benden onu bulmamı ve konuşmamı istedi. Adını bile söylemezken bunu yapmasını istemesi biraz garip. Deli gibi bir abiye sahip olunca demek böyle oluyor..."
Koskoca yedi yılım bir yalan mıymış? Dostluğumuz bir aldatmacanın üstüne mi kuruluymuş? Doğrusu ortada bir dostluk da yok... Bunu bana neden yaptı?..
Yarım saatin sonunda kendimi daha iyi hissediyordum. Ağlamak iyi gelmişti. "Erkekler ağlamaz." diyen kişi bence çok yanılıyormuş. Bu konunun cinsiyetle ilgisi yok. Olmamalı da zaten.
Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. İlk önce gidip şu çocuğun evini bulmalıyım. Bilmediğim daha neler var öğrenmeliyim. Bir de bana bu notu göndereni bulmalıyım.
Macera asıl şimdi başlıyor!..
*******
Bulamayanlar için bölüm kapağında Gündüz'ün bağını kesmek üzere olduğu kişi: Bade
Bu arada bir sorun olmazsa yarın da bölüm atacağım (◠‿◠)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON İNSANLAR: GÜNEŞ VE GÜNDÜZ (DÜZENLENİYOR)
Ciencia FicciónYeni bir hayat, yeni bir şehir ve kimsesiz bir yaşam... Uyandıklarında kendilerini tek başlarına bulan Güneş ve Gündüz için her şey daha yeni başlıyordur. Bir yandan özlemle savaşırken bir yandan çevreyle savaşacak ve tüm zorlukları yenmeye çalışaca...